AHH VUSLAT....
Biliyorsun ki 19 Mayıslar, Gençlik ve Spor Bayramı diye kutlanırdı..
Sen uzun zamandır çok yorgun ve hasta idin Vuslatcığım.. Ülkemizde her şey çok değişti her sabah başka bir özgürlüğe uyanıyoruz (Daha önceleri Ülkece bize bayramlar da yapılan kutlamalar sıkıntı verirmiş zaar) Şimdi onlardan bir, bir kurtuluyor daha bir özgürleşiyoruz..
Öyle diyor bizi idare eden amcaların..
Tabi ki onlara gönülden inanıyoruz..
Neydi o milli bayramlarda bir heyecanla kalkmamız, aman törene yetişelim diye koşturmamız. Sonra hep bir ağızdan İstiklal Marşı’nı okumamız .. Fakat inanamazsın haftalardır dünün yanlış olduğunu gelecek günlerin mutlu olunacağını ve güzel olacağını günlerdir tartışıp anlatıyorlar.. İzliyor ve inanıyoruz!!..
Tabiki ben de yaşım itibariyle hüzünlüyüm; benim bayramlarımdaki coşkuyu ve ciddiyetti arar gibiyim !!..
Yazıkk'kiii erken doğmuşum diyor geriden gelen çoçuklara gençlere bakıp gıpta ediyorum..
Neden mi? Onlar bundan sonra milli bayramları daha özgür kutlayacaklar diye..
Benim anlamam zor be Vuslatcığım..
Ben yine ATA’ya gitmek, yine hazır ola geçmek yine İstiklal Marşımızı söylemek, yine bayrağımızın göndere çekilişini gözümle takip etmekten yanayım :
Öğreniyoruz ki yanlış yapmışız bunca yıl; bunu da anladık ülkece ..
Sen daha o yıllarda 16, 17 yaşında olmana rağmen Fatsa’mızda olan bütün sosyal faliyetlerin içinde olman dolayısıyla, bizimle birlikte “Ata’mıza çelenk” koymalar falan zormuş meğer!!
Yaştaşlarından çok farklı oluşun “Türkiye Yardım Sevenler Derneği Fatsa şubesinde” yıllarca hem arka planda, hem de yönetimde bütün özverinle çalışman, o küçük yaşına rağmen teyzelerinle koşturman, sendeki gönül yüceliğin ve sabrın göstergesiymiş Vuslatcığım..
O zaman da sesin çıkmaz hep hanımdın.. Hepimize verilen paylaşılan ve sana da düşen görevini büyük özveri ve ciddiyetle yapardın..
İki senedir çektiğin büyük sıkıntılarda da en yakının da olanların ifadesine bakılırsa bir günde çok kötüyüm ızdırabıma dayanamıyorum diye yakınmadığın kadar sabırlı olman, bir hafta öncede bana seni ziyaret ettiğimde, iyiyim “Ceyhan teyzeyi” ne güzel söyleyip hepimizi inandırdın..
İşte Vuslat, geride kalanlar, seni sevenler, Başta yaralı anacığın, sevgili eşin, yavrun, dostların, arkadaşların, seni hep güzelliklerin le hatırlayacak ve inanki seni hiç unutmayacağız..
Her 19 Mayıs tarihli, takvim yapraklarını koparırken duracağız:
Düşüneceğiz, hüzünlenip ağlayacağız.. SENİ SEVEN HEPİMİZ..
Mekanın cennet olsun güzel kızım.. Nurlar içinde yat inşallah..
**
Yüreğine korlar düşmüş anacığının ateşini söndürmeye Fatsamızda yaşayan bunca dostun duaları yeter mi bilmiyorum Vuslatcığım inan ki Bilemiyorum...
Not : Acımız büyük Hepimiz in evladıydı Vuslat.
Buradan arkadaşım dostum Ruhan’cığıma ve hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan gecesini gündüz yapan sevgili damadımız oğlumuz Osman Karayel’e, can dostu dert arkadaşı güvencesi Leyla Aras’a ve bu günlerde demek ki böyle gençler de varmış dedirtiren Esra Aras’a, yavrularına kolkanat açıpta yaralarını sarmaya çalışan o muhteşem aileye Allah’tan sabır diliyorum..