Bu bayram genellikle 19 Mayıs’ta kutlanırdı. Bu sene kutlanıp kutlanmadığının farkına varamadık. Kutlama ambiyansında ufak tefek değişiklikler yapılmış. Yani Atatürk’ü anma ve Atatürk’e saygı duruşu mührü zamana uğradığı için iptal edilmiş. “Bunun manası artık Atatürk’e saygı göstermeye gerek yok” Atatürk’ün büstüne çelenk koyulmayacak, son olarak Atatürk’ün büstüne hükümet erkanı yanaşmayacak ikinci üçüncü derecede ve halk, memurlar Atatürk büstüne bakabilir. Büste bakıp uzaktan ister üç gulhüvallahü, bir elham içlerinden okurlar. İsterlerse istiklal marşını sesli okurlar. Bu arada hükümetten korkan adamlar futbol sahasında kutlama yapamadılar ve basketbol sahasında 30 kişi ile 19 Mayıs bayramını kutladılar. Hep nerede  eski bayramlar deriz. Şimdi de nerede eski 19 Mayıs bayramları diyeceğiz.

Ben sıcağı sıcağına aklımda kalanı ile bir 19 mayıs Bayramı’nı anlatayım. 18 Mayıs gününü lisedeyken çok severdik. Çünkü 19 Mayıs’ın provası olduğu için dersler kaynardı. 

19 Mayıs sabahı tüm lise gruplarına göre hazırlanır, okulun önünde herkes heyecanlı rengareng kıyafetlerle dolaşırdı. Tüm okulun en prestij grubu  bembeyaz kıyafetlerle bando takımı olarak bizdik. Bayram bizim bayram alanına girişimizle başlar, bando takımının çıkışı ile son bulurdu.

  Lisenin (orman dairesi) merdiveninde müdür muavini Bahri bey görünür. Tüm okul yürüyüş düzenine geçer ve bizim bando yerinde say komutu ile hareketlenir. En önde okul sancağını Aga Cemal Dervişoğlu (merhum) taşır, peşinden Meksude Kutsal okul flamasını taşır, peşinden Mahmut Göksu forsmajör. (bandoya komut verir yürüyüş hızını ayarlar.) Davullar camderi ortada Hacı Mehmet Aksu (merhum) ortadavul, davullara komut verir. Önde boru takımında Kiski Mahmut, Sarı Selami. Ön yan davullarda Çangal Şener (Yıldız), Kel Ahmet Yıldırım, arka yan davulda Beco Ahmet (ben) arkada düğün davulunda Çekirdek Osman, zilde İrfan ve Mahmut Göksu’nun verdiği işaretle bando takımı harbiye marşı temposuyla hareketlenir, mektep çayırı okula yakın olduğu için yol uzatılır. Liseden meydan istikametine gidilirken cadde dar evler yakın olduğu için bandonun temposu sesi ortalığı inletirdi. Evlerin camları zangırdardı.  

Yürüyenlerin camlardan bakanların heyecanı son noktaya çıkardı. Camlardan bakanlar kendi çocuklarını yürürken görünce gururlanırdı. Fatsa o zaman daha küçük daha şirindi.          Bando takımı o zaman kah sahil yoluna çıkar kah Reşadiye Caddesine girer herkes çocuğunu camdan gururla seyrederdi.

Finalde mektep çayırı ana baba günü, eski hastane yolundan boru takımı, bando takımı tüm çoşkuyla giriş yaparken herkes coşkunca bizleri alkışlardı. Bu gururu hala hissederiz. Alkışlarla lise, tören alanındaki yerini alır, protokol kaymakam, garnizon komutanı, bld.başkanı tören alanını dolaşır, okulların ve halkın bayramını kutlardı. Sonra Atatürk’ün, Cumhuriyeti emanet ettiği liseli gençler sportif kıyafetleri ile alandaki yerlerini alır, sahaya yayılırlar senkronize hareketler yapar, sonra okulun sportmen gençleri sahada yerlerini alırlar, jimnastik hareketler başlar. Kasadan atlama,minderde hareketler tamamlanır sonra ateş çemberinden atlama, sonra olayın eğlenceli bölümü başlar. Çuval yarışı, sonra ağızda kaşıkla yumurta yarışı, sonra insan kulesi kurup denge gösterisi sonra kısa bir spor müsabakası yapılır. Atla deve değil sonuçta üç-beş saatlik bir eğlence. Ayrıca simitçi,  gazozcu, köfteci para kazanır hepsi topu topu bu.

19  Mayıs Bayramı, Türk Gençliğine içinde Atatürk  ismi var diye çok görüldü. Efendim bu türlü kutlamalar demir  perde ülkelerinde stadlarda yapıldığı için bayram iptal edilmiş. Peki o demir perde  ülkelerinde  stadlarda maçlar da yapılıyor gelin maçları da iptal edin.

Sonuç olarak sadede gelelim.Haftalık gazetelerde sn.kaymakamımız’ın, yüzbaşımızın, bld.başkanımızın resmi çıkmış, efendim basketbol sahasında bayram kutlamışlar. 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı öyle 30 kişi ile kutlanmaz. Bayramı kutladık diye bize yutturmayın siz kısa pantolonla gezerken bizler Fatsa’da yukarıda yazdığım gibi bayramı kutlardık.