BAHAR GELİYOR
Havalar henüz kararsızlığını korusa da, bir yağmur, bir kar, bir güneş görse de yüzümüz aynı gün içinde, yine de bahar geliyor. Yine de, ılık esintilerin ve kuşların yorulmak bilmeyen seslerinin saltanatı başlıyor. İçimizde, aydınlık sabahların, umutlu şarkıları ses verirken, kasvetli karanlık günler, geçmiş günlerin şarkılarında saklanıyor.
Bahar geliyor, içerilerde kalmak zorlaşıyor artık. Dört duvar arasına sığmıyor, ne hayaller ne gerçekler. Biran önce deniz kenarlarına, dağlara, tepelere doğru gitmek duygusu ağır basıyor. Sabahları pencereyi açmak, havayı koklamak, denizin tuzlu kokusunda kaybolmak isteği sarıyor düşünceleri.
Bahar geliyor evime, odama, yanıma, yurduma. Üşüyen minik elleri ısıtıyor, biçare kalmış yüreklere su serpiyor. Evinden uzak, bir lokma ekmek için, bir çadırın içinde ısınmaya çalışan emekçilerin ellerini sarıyor güneş. Büyük alışveriş merkezlerinin, büyük mekanlarının harcını karan, usta elleri avutuyor. Bir bez parçasının içinde, bir sobanın etrafında, gecenin ayazından kaçarken, ölümün soğuğuna düşen yürekleri bulup aydınlatıyor güneş. O yüreklerin göremediği güneş, onların acısıyla ıslanan gözyaşlarını kurutuyor. Bekleyenlere melhem, dönmeyenlere bir selvi gölgesi oluveriyor.
Karlı tepelerin eteğinde, yıkık dökük bir şehrin evsiz barksız kalmış insanlarına, yeniden başlamayı anlatıyor güneş. Büyük konuşan, büyük düşünen bizlerin, bir odaya dahi sığdıramadığımız insanlara asıl umudu veriyor güneş. Buz kesen parmaklarını ısıtmak için, kaç canın yitip gittiği bez parçalarında, yeni bir yarın arıyor güneş. Yarına uzanmaya gücü kalmamış, bugünü dünden kahırlı annelerin yüreklerine, bebelerinin hayallerini serpiyor bir nebze olsun. Bir suret, bir rüya gibi gösteriyor onlara, bebelerin büyüklük hallerini.
Bazen bir avlunun demir parmaklıklarından, bir metrelik betonların soğuk ranzalarından içeriye sızan güneş, yeni bir yıl oluveriyor, bahara koşamayan bedenlerde. Ufacık bir pencereden, nazlı ışıltılarını gönderen güneş, kocaman bir gülümseme oluyor soran, anlayan, çaresiz kalan yüreklerde
Bazen de bir kaldırımın üzerinde kalan, kırmızı bir leke oluveriyor güneş. Kalleş kurşunların hedefinden kaçamayan bir hayatın, geride bıraktığı tek bir izi aydınlatıyor. Koca bir hayattan, umuttan, gelecekten geriye tek bir kırmızı leke kalıyor, yağmurun ilk damlası silene dek… Yıllarca biriktirdiği, yaşayamadığı, sustuğu, konuşamadığı her kelimeyi bir tek leke özetliyor. Sevgisini, nefretini, varolmadığı günlerini, unutup gittiği çocukluk hallerini, anne yüreğinin çarpıntılarını, omuzlarından üzerine düşen ağır taşlarla bezenmiş hayatının yükünü kaldırımda bırakıp, son bir ışıkla parlıyor yüzünde güneş.
Herşeye rağmen ve yine de içimizde bambaşka bir uyanış oluveriyor güneş. Gücümüz, umudumuz, sesimiz ve hayatımız oluveriyor… Herşeye rağmen bahar geliyo