***•***
•Fotoğraf çekme hobisi nedeniyle sürekli doğayı fotoğraflayan Arif Gülenç’in bu merakımdan dolayı ”inşallah başıma bir şey gelmez dağ, tepe demeden geziyorum” dediğini,
***•***
•Ankara ziyaretinin ardından ani bir kararla rotasını İstanbul’a dönderen Ferudun C. Altuntaş’ın çocuklarına süpriz ziyaret yaptığını,
***•***
•Çayçı Numan Tunç’un yaz, kış demeden insanlara sıcak sıcak çay içiriyorum. İnsanlar “hem güler yüzümden, hem de hizmetimden memnun kalmaktadır” dediğini,
***•***
•Mücahit Adem İnan’ın her gün okula giderken kafeye bir göz atayım derken her gün okula geç kalıp öğretmenlerinden azar işittiğini,
***•***
•Okan Karaca’nın 2 haftadır grip olduğu halde “iş bizi bekler” deyip hasta hasta işe geldiğini,
***•***
•Onur Gültegin’in bu pazar yapılacak olan YGS sınavına sabahtan akşama kadar ara vermeden çalıştığını ve bu sınavı kazanmam lazım diyerek geceleri rüyasında sayıkladığını,
***•***
•Turgay Balbal’ın arkadaşları ile birlikte gittiği Cıngırt mağarasının içine taş atıp yankılanan sesten ve büyüklerinden dinledikleri hikayelerden esinlenerek korkudan geri kaçtığını,
***•***
•Ozan Yıldız’ın her gün 5,10 kez şans oyunu oynadığını ve bir türlü tutturamayıp “yine yattı bizim şans diyerek kafasını duvarlara vurduğunu”
***•***
•İsmail İnal’ın “bu kış uzun sürdü. Yeterince spor yapamadım deyip, ilk baharın girmesiyle işlere konsantre olmaya çalıştığını,
***•***
•Nur Özgen’in “ellerimle kek yapıp sizlere ikramda bulunacağım” demesine rağmen çaktırmadan hazır kek alarak arkadaşlarını hayal kırıklığına uğrattığını,
***•***
•Dişini çektiren Mahmut Şahiner’in çok rahatsızım deyip evden 15 gün çalışmama raporu aldığını,
***•***
•Sabah kahvaltısı için randevu verdiği yerleri yarım saat önceden kestiren Hüseyin Mecit’in ‘ne olur ne olmaz ben işimi garantiye alayım” dediğini,
***•***
•Nisan sonu Muğla ve İstanbul yolculuğuna çıkacak Muharrem Göç’ün bir haftadır ucuz uçak bileti almak için aramadığı şirket kalmadığını,