CAN İLE CANAN
Ali Taran deyince aklınıza ne geliyor? Yetenek Sizsiniz Türkiye programının, isim babası, aynı programın sempatik ve hazır cevap jürisi, reklam dünyasının dahi reklamcısı… Benim aklıma bunlar gelmiyor. Benim aklıma vefasızlığın daniskası, azgın keçi sendromunun son örneği ve kıyısından döndüğüm sahte televizyon dünyasının, kibirli aktörü geliyor.
Evli veya evlenmek üzere hayalleri olan okurlarıma soruyorum;’-Eğer 24 yıl evli kaldığınız eşiniz, kanser hastalığına yakalansa ve bu onun hayatının son demleri olsa, onu bırakıp gencecik birinin kollarına koşar mısınız? Koştunuz diyelim, bir hata yaptınız. Çok zengin olmanıza ve eşinizin bir geliri olmadığını bilmenize rağmen, kanser ilaçları için verdiğiniz parayı ödemeyi keser misiniz? Kestiniz diyelim, vefasızın önde gidenisiniz çünkü. O sap gibi ortada bıraktığınız karınız vefat ettiğinde, en azından arkadaşınızdan (Acun) önce orada bulunamaz mısınız? Bulunamazsınız arkadaş! Katiller bile bir süre sonra cinayet işlediği yere geri döner ama sen dönemezsin. Çünkü senin yaptığın iş katil olmaktan çok daha kötüdür. Çünkü sen kanser hastası eşini, sana en ihtiyacı olduğu dönemde, senin yüreğin sandığın ama aslında nefsini dinleyerek, terk edip gittin. Gitmekle kalmayıp, onun için elzem olan ilaçlarında parasını vermediysen, ne diye gideceksin. Veyahut hangi sıfatla, en de önemlisi hangi yüzle gideceksin.
Eski eşin Selma Ann Desmond çok güzel söylemiş. Aman dikkat etsin yeni eşi hasta olmasın diye. Adam hasta olana vuruyor çünkü tekmeyi. Zannediyor ki hiç ölmeyecek. Zannediyor ki genç eş alınca, o da genç kalacak. Zannediyor ki eski eşi ona hakkını helal etmeden, cenneti görebilecek. Unutma ki Ali Taran; ‘Her canlı, mutlaka bir gün ölümü tadacaktır’ Ölmekte, ölümden sonrası da, bu sahte dünyanıza hiç benzemeyecek. Selma Hanım, can ile canan arasında bir seçim yaptım, canımı seçtim dedi. Peki sen neyi seçtin Ali Taran?
MAHSUN YİNE PATLATTI BOMBAYI!
Adam diyor ki; ‘Ben değiştim!’ Birileri inanmıyor ama o Descartes’in ‘Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.’ cümlesinin ne kadar gerçek olduğunu her işinde onların gözüne sokuyor. Son yaptığı dizi olan ‘Hayat Devam Ediyor’ ile yeni bir bomba daha patlattı. Konu çok bilindik bir konu ama pek filmlerde işlenmeye cesaret edilemiyordu. O ise, 15 yaşında bir kız çocuğunun, 70 yaşında bir adamla evlendirilmesini, tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.
Sadece işlediği konu değil oyuncu kadrosu ile yine damga vurdu dizi sektörüne, Mahsun Kırmızıgül. ‘İkinci Bahar’ dan sonra, dizi için kurulmuş en iyi kadro bu. Kamera çekimleri ise oldukça etkili. Her sahne, her plan, içinde ayrı bir duygu barındırıyor. Müzikler her filminde olduğu gibi oldukça vurucu. Ve hepsinden önemlisi sanki bir dizi değil, bir film izlemiş hissi uyandırıyor, izleyicide.
Hatalar yok mu? Muhakkak var. Ama o hatalar, bu kadar güzel özellikler yanında göze pek batmıyor. ‘Öyle Bir Geçer Zaman ki ‘ dizisine bence rakip olabilecek bir dizi ‘Hayat Devam Ediyor’. İzlemenizi tavsiye ederim.
PEŞİN FİYATINA, 36 AY TAKSİTLİ ASKERLİK!
Nur topu gibi bir askerlik şeklimiz daha oldu. Hepimize hayırlı uğurlu olsun. Artık 21 gün bile askerlik olmayacak. Eee bu adamlar nasıl fotoğraf çektirmeden askerliği yaptım diyecek. Bir G3’leri bile olmayacak. Varsın olmasın diyor eminim hepsi. Ama hepsi bir yana, bir erkeğin asker arkadaşı olmaması bence en acı veren durum. Askerlik bir yana orda ki dostluk bir yana. Aç kalınca arkadaşının bisküvisinden yemek, beraber 3-5 nöbeti tutmak, sevgilinle tartışınca ona gözyaşlarıyla anlatmak, sırt sırta kavga etmek, şampiyonluğu bağıra bağıra kutlamak. Bunun gibi sayısız örnek verebilirim size.
Tabi ki müşkül durumda olanlara hiç lafım yok ama keyfi olarak gitmeyenler bence hep bir yanları eksik kalacak. Bütün gençlere bol taksitli bir askerlik dilerim.