DEPREM VE AHLAK DERSİ
Birçok okuyucum bilir ki özellikle ders yılı baş ve sonlarında öğretimden fazla eğitime önem verilmesi önerisinde bulunurum. 2x2=4 olduğunu ihtiyacı olan herkes nasıl olsa öğrenir. Fazilet ve erdem ancak küçük yaşlarda alınacak eğitimle öğrenilir.
Şimdi bu giri
şten sonra Van’daki depremle ilgilendirelim yazımızı. Bir görüntüde yaşlı bir çift çıkıyor: ‘Burada en büyük ihtiyaç çadır ihtiyacıdır. Bizim de çadıra ihtiyacımız vardır. Ancak biz şimdilik arabamızda sıkışarak da olsa idare ediyoruz. Öncelikle daha fazla ihtiyacı olanlara verilsin. Bizim durumumuzda olanlara sıra gelince de bize verilir. Biz şu an için bekleyebiliriz.’ Diyor.
Bir başka görüntüde ise çadır taşıyan araca saldıran vatandaşlar aracı tarumar ediyorlar. Araç sürücüsü yola devam etse salkım saçan insanlar düşecekler kaza olacak, devam edemeyince de kimin ihtiyacı var, kimin önceliği var tespit edilmeden bir araba sürüsü çadır yok oluyor.
Bazı konuşmacılar bu görüntüleri ihtiyacı olanların yaptığını ve makul karşılanmasını dile getiriyorlar. Doğru olabilir. Gerçekten de ihtiyacı olanlar tarafından kapışılıyor olabilir. Ancak bu durum hiçbir zaman düzenli ve ihtiyacın aciliyet sırasının tespitine engel olmamalıdır. Kurallara ve sıralamaya saygı duyan yaşlı çiftin önerisine tercih edilmemelidir. Zaten bu yaşlı çiftin beyan ettiği gerçekleşmedikçe muasır medeniyet seviyesine de ulaşamayız.
Bunun için ahlak
önemlidir. Bunun için erdem önemlidir. Bizim okullarımızda ahlak dersi vardır. Bir zamanlar haftada 1 saat bu derse ayrılır, çoğu zaman da bu ders gır gır ve şamata ile geçirilirdi. Sene sonu bir öğrenci eğer disiplin cezası almazsa en yüksek notu alır. Adet yerine gelsin misali işlem tamamlanır. İşte esas yanlışlık buradan başlamaktadır. Bir öğrencinin görevi disiplin suçu işlememektir. Bu suçu işlemedi diye en yüksek notla taltif edilmemeli, örnek bir davranış sergileyerek, standardın üzerine çıktığını ispatlamalıdır. Bu yapılmayıp ta standart davranış için en yüksek notu vermek daha hayatın başında iken insanı çadır kapmaya veya başkalarının haklarını hiçe saymaya teşvik etmek demektir. Hal böyle olunca da biz daha uzun zaman başka ülkelerde kırmızı ışık yandığında duran kedilerin, köpeklerin, ülkemizde kırmızıda durmayıp insanlara çarpan sürücülerin öyküsünü anlatır dururuz.
İlköğretim okullarının 1. sınıfından liselerin son sınıflarına kadar (haftada l saat değil) ciddi sürelerde, iyi yetiştirilmiş eğitmenlerin eğitiminde ve ciddiye alınacak bir şekilde ahlak dersleri koymadığımız ve eğitimli yeni bir kuşak yetiştirmediğimiz takdirde 1999 Körfez depreminin verdi derse rağmen daha çoook galeriyi büyütmek için taşıyıcı kolonları yok edenlerle karşılaşırız.