Görüntülenen Sayı: 2106
2803 | Yayım Tarihi: 14 Ekim 2011 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » PANTOLON YASAĞI

PANTOLON YASAĞI

Av. Nur Hilal GÜNDÜZ

Av. Nur Hilal GÜNDÜZ

nurhilalgunduz@gunesgazetesi.net
Facebook'ta Paylaş

  Mecliste kadın milletvekillerinin, pantolon da giymesini sağlayacak olan içtüzük değişikliği teklifi, malesef BDP’li milletvekillerinin son anda, türbanı da bu değişikliğe eklemek istemeleri sebebiyle yapılamadı. Böylece kadın milletvekilleri, etek ceket giymek zorunda kalmaya devam edeceğe benziyor. Dün akşam, televizyondaki bir tartışma programında, bu konu ayrıntılı olarak tartışıldı. Yeni akit gazetesi yazarlarından bir gazeteci, kadının pantolon giymesinin, ahlaken uygun olmayacağını, başka bir gazetecinin türbanın da bu serbestliğin içinde olması gerektiğini söylemesi, ve diğer bir gazetecinin türbanın siyasi bir simge olması sebebiyle laik bir parlamentoda olmayacağını söylemesi, ortamı gerginleştirdi. Uzun tartışmalar sonrası herkes özgürce dilediğini giysin noktasındakilerle, bazı kıyafetler kamu düzenine taşınmasın noktasındakiler bir uzlaşmaya varamadı.

Bense, bu tartışmaları izlerken, aklıma her gün bir yenisi daha eklenen kadın cinayetleri geliverdi. Öncelikle, Mecliste tasarı olarak bekleyen, henüz yasalaşmayan ‘ Kadın Ve Aile Bireylerine Yönelik Şiddeti Önleme Kanun Tasarısı”nın tartışılmasını isterdim. Bu tasarıya daha neler eklenebilir, ne gibi caydırıcı önlemler konulabilir, ya da hangi önlemler kadını daha iyi koruyabiliri tartışmalıyız. Öncelikle de kadına yönelik şiddeti önleme de toplumun genelinde ne gibi çalışmalar yapabiliriz bunu düşünmeliyiz. Sadece koruyucu yasaların çıkması, elektronik kelepçe uygulaması, kadın sığınma evlerinin arttırılması,ve benzeri çalışmalar insanların şiddete eğilimini ne derece engelleyebilir ve bunun ardındaki sebepleri ne derece ortadan kaldırabilir bunu irdelemeliyiz.
Ortada virüs gibi yayılan, gösterildikçe daha çok artan, son on yılda kat be kat çoğalan cinayetlerin ancak ve ancak toplumdaki zihniyet değişikliğiyle önlenebileceğini düşünüyorum. Bu da eğitimle ve toplumun kadına, erkeğe bakış açısıyla değiştirilebilir. Kadını, erkeğin mülkü gören zihniyet değişmedikçe, kadının birey olma hakkı kabul edilmedikçe ve erkeklerin yaptığı en basit şiddet hareketleri kabul görmeye devam ettikçe, bu gidişi önlemek zorlaşacaktır. 
Kadın cinayetini en çarpıcı haliyle gazete manşetine taşımanın, hiçbir önleyici etkisi yoktur. Sadece gazete sayfalarına bakanların bir an irkilmesini sağlamıştır o kadar. Medyada, haberlerin bu denli çarpıcı ve bu şeklide verilmeye devam etmesi, kişileri belki de daha cesaretlendirir bir hale getirmiştir. Haberlerin veriliş şeklinin, ciddi bir değerlendirmeye girmesi gerekmektedir Uzmanların bu konuda fikirleri alınmalı ve yeni yöntemler denenmelidir. 
Bu sebeple, mecliste bulunan temsilci kadınların, halen ne giyeceğine karar verememiş bir meclisin, güven vermediği açıktır. Ciddiyetle üzerine gidilmesi gereken konular varken, mesailerinin, böylesine basit bir noktada takılıp kalması, bizleri endişelendirmektedir. Üstelik kadına yönelik şiddeti, sadece bir kadın meselesi olarak algılayıp, erkeklerin bu konuda çekimser kalması ise, hiç anlaşılabilir bir olay değildir.
Hayatı kararan çocuklar, erkekler ve kadınlardır. Hayatı kararan ailelerdir. Sadece bir kadının yaşamını yitirmesi, bütün bir aileyi yok etmektedir. Neredeyse, terör saldırılarını aşan oranda, bir kayıpla karşı karşıyayız. Bunun için her birimiz elimizden ne geliyorsa yapmalı, bireylerin eğitimine, toplumun refahına, mutluluğuna yönelik var gücümüzle çalışmalıyız. Bunun için tüm insani bilimlerden faydalanmalı ve ciddi tedbirler almalıyız. Şiddeti uygulayanların şimdisine değil, geçmişine, çocukluklarına bakmalıyız. Erkeği yetiştiren anneye emek vermeliyiz. Geçici ve acil tedbirlerin yanında, uzun vadede geleceğe yatırım yapmalıyız. Hepimiz bu toplumun bir bireyi olarak, birbirimizden sorumluyuz, birbirimizin mutluluğu ve huzuru için, sadece günü kurtarmaktan vazgeçip, geleceği düşünmeliyiz.
 

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.