GÖNLÜMDEKİ DUYGULAR
Değerli okur, Yusuf Süresinin mealini yazmaktan ayrı bir sevinç duyduğumu belirtmek istiyorum. Lütfen beni hoş görünüz.
43-Hükümdar;”Ben,yedi semiz ineği yedi zayıf ineğin yediğini; yedi yeşil ve bir o kadar da kurumuş başak görüyorum. Ey ileri gelenler! Eğer rü’ya yorumlayabiliyorsanız şu benim rü’yamın anlamını söyleyin.” dedi.
44- “Bunlar karmakarışık rüyalardır. Biz böyle rüyaların yorumunu bilmeyiz.”dediler.
45-(Zindandaki) o iki kişiden, kurtulmuş olanı, nice zaman sonra hatırladı da dedi ki: “Ben, size onun yorumunu bildireyim. Hemen gönderin beni.”
46- “Yusuf, ey doğru sözlü kişi! (Rüyada görülen) yedi semiz ineği yedi zayıf ineğin yemesini ve yedi yeşil başakla bir o kadar da kuru başak hakkında bize yorum yap. Ben de geri dönüp insanlara haber vereyim de onlar bilsinler.
47-Dedi ki: “ Yedi yıl alıştığınız biçimde eekin ekin. Yiyeceğiniz az bir miktardan başka, biçtiklerinizi başağında bırakın.”
48-Sonra bunun ardından yedi kurak yıl gelir. Saklayacağınız az bir mikdar dışında biriktirdiklerinizi yer götürür.”
49-Sonra bunun ardından öyle bir yıl gelir ki, insanlar onda bol yağmura kavuşturulur veee onda sıkıp sağarlar.
50-Hükümdar: “ Onu bana getirin “ dedi. Yusuf’a elçi gelincee; “Efendine dön, kadınlar niçin ellerini kesmişlerdii bir sor, doğrusu Rabb’im onların düzenini bilir.” dedi.
51-Hükümdar kadınlara: “Yusuf’un nefsinden murad almak istediğiniz zaman durumunuz neydi? dedi. Kadınlar “Haşa, Allah için, onun bir kötülüğünü görmedik”dediler. Vezirin karısı:”şimdi gerçek ortaya çıktı, ben onun nefsinden murad almak istemiştim, doğrusu Yusuf sadıklarındandır.”dedi.
52-”Bu, gıyabında kendisine gerçekten hiyanet etmediğimi, hainlerin hilesini Allah’ın başarıya erdirmeyeceğini, onun da bilmesi içindi.”
53-Ben nefsimi temize çıkarmam, çünkü nefs, Rabb’imin merhameti olmadıkça, kötülüğü emreder. Doğrusu Rabb’im bağışlayandır, merhamet edendir.”
54-Hükümdar: “Onu bana getirin de yanıma alayım.” dedi. Onunla konuşunca:”Bu gün senin yanımızda güvenli bir yerin vardır.” dedi.
55-(Yusuf,hükümdara) “Beni ülkenin haziineleri üzerine görevlendir. Çünkü ben iyi korur,(yönetmesini) iyi bilirim”dedi.
56-Yusuf’u böylece o ülkeye yerleştirdik, istediği yerde oturabilirdi. Rahmetimizi dilediğimize veririz. Ve iyi davrananların ecrini zayi etmeyiz.
57-Yusuf’un kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler. (yusuf) onları tanıdı, onlar ise onu tanımıyorlardı.
58-Yüklerini hazırlatınca dedi ki: “sizin bir kardeşinizi de bana getirin, görüyorsunuz ya ben, ölçüyü tastamam yapıyorum ve konukseverlerin en iyisiyim.”
59-”Eğer onu bana getirmezseniz benden bir ölçek bile alamazsınız ve bir daha bana yaklaşmayın.”
61-Dediler ki: “Onun babasından istemeye çalışacağız ve her halde bunu yaparız.”
62-Yusuf uşaklarına dedi ki:”Karşılık olarak getirdiklerini de yüklerinin içine koyun. Olur ki ailelerine döndükleri zaman bunun farkına varırlar da yine gelirler.”
63-Babalarına döndüklerinde dediler ki;”Ey babamız! artık bize zahire verilmeyecek kardeşimizi bizimle beraber gönder de zahiremizi alalım. Biz onu mutlaka koruyacağız.”
64-Dedi ki: “Daha önce kardeşi hakkında size ne kadar güvenip inanırım. Ama Allah, koruyucuların en iyisidir ve o, merhametlilerin en merhametlisidir.”
65-Zahire yüklerini açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verilmiş olduğunu gördüler. Dediler ki; Ey babamız! daha ne istiyoruz? İşte sermayemiz de bize geri verilmiş! Yine ailemize yiyecek getiririz. Kardeşimizi koruruz, bir deve yüküde fazla alırız. Bu (azık), az bir ölçüdür.”
(DEVAMI HATAYA)
66- Ya’kub dedi ki; “Hepiniz kuşatılıp engellenmedikce siz onu bana getireceğinize dair Allah adına bana sağlam söz vermeden onu asla sizinle göndermem!” Artık onlar söz verincee; “Allah söylediklerimize vekildir.” dedi.
67- Ve dedi ki: “Oğullarım, (mısır’a) bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin, ama ben (ne yapsam) Allah’ın takdir ettiği hiçbir şeyi sizden savamam. Hüküm, yanlız Allah’ındır. Ben ona dayandım. Dayananlar da yalnız ona dayansınlar.
68- Babalarının emrettiği yerdenR00;(mısır’a) girdiler. Bu Allah’ın takdirinden hiç bir şeyi onlardan savamazdı. Ancak Ya’kub, içindeki bir dileği açığa vurmuştu. Elbette o, kendisine öğrettiğimizden ötürü bilgi sahibi idi. Fakat insanların çoğu bilmezler.
69-Yusuf’un yanına girdiklerinde o, kardeşini yanına aldı ve; “Ben senin kardeşinim, onların yapmış olduklarına artık üzülme”dedi.
70-(Yusuf) onların yüklerini hazırlatırken su kabını (öz) kardeşinin yükü içine koydu. Sonra bir münadi “Ey kafile! siz gerçekten hırsızlarsınız! diye bağırdı.
71-Bunlara döndüler;”Ne kaybettiniz? dediler.
72-Dediler ki; “Hükümdarın su kabını kaybettik, onu getirene de bir deve yükü var. Ben de buna kefilim.
73-Allah’a andolsun ki , bizim yeryüzünde fesad çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz. Biz hırsız da değiliz.” dediler.
74-”Peki” dediler” ya yalancı çıkarsanız onun cezası nedir?”
75-”Onun cezası, kayıp eşya, yükünde bulunan kimseye verilir. İşte ona el koymak onun cezasıdır. Biz, zalimleri böyle cezalandırırız”dediler.
76-Bunun üzerine (Yusuf) kardeşinin kabından önce onların kablarını aramaya başladı, sonra taşı kardeşinin kabından çıkardı. İşte Yusuf’a böyle bir çare öğrettik. yoksa hükümdarın dinine göre, kardeşini tutuklayıp alamazdı. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her bilgi sahibinin üstünde daha bir bilen vardır.
77-”Çalmışsa, daha önce kardeşi de çalmıştı” dediler. Yusuf bunu içinde gizledi, onlara açmadı. İçinden “Durumunuz pek kötüdür; anlattığımızı Allah daha iyi bilir”dedi.
78-Dediler ki; “Ey Aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var, onun yerine bizden birini al. Doğrusu biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz.
79-”Eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını tutuklamaktan Allah’a sığınırız. Çünkü o takdirde biz gerçekten zalimler oluruz”dedi.
80-Ondan ümitlerini kesince, fısıldaşarak bir yana çekildiler. Büyükleri dedi ki: “Bilmiyormusunuz ki, babanız sizden Allah adına bir söz almıştı, daha önce de Yusuf hakkında bir kusur işlemiştiniz.R00;Babam bana izin verinceye veya Allah hakkımda hükmedinceye kadar, ben buradan asla ayrılmam. O, hükmedenlerin en hayırlısıdır.”
81-Babanıza dönün, deyin ki; “Ey babamız! Oğlun hırsızlık etti! Biz ancak görüp bildiğimize şahidlik ettik. Çünkü biz gaybın bekçileri değiliz.”
82-”İçinde bulunduğumuz kasabanın halkına, aralarında geldiğimiz kervana da sor. Biz, şüphesiz ki doğru söylüyoruz.”
83-Ya’kub dediki; “Sizi nefsiniz bir iş yapmaya sürükledi, artık bana güzelce sabır gerekir; belki Allah hepsini birden bana getirecektir. Muhakkak ki o bilendir, hakimdir.”
84-Onlardan yüz çevirdi,”vah, Yusuf’a yazık oldu!”dedi ve üzüntüden gözlerine ak düştü. Artık acısını içinde saklıyordu..
85-Dediler ki; “ Vallahi sen, hala Yusuf’u anıp duruyorsun, sonunda ya üzüntüden bitkin düşeceksin ya da helak olup gideceksin.”
86-Ya’kub; “Ben üzüntü ve tasamı yalnız Allah’a açarım. Allah katından, sizin bilmediklerinizi bilirim”dedi.
87-”Ey oğullarım! Gidinde Yusuf’u ve kardeşini iyice araştırın, Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirler guruhundan başkası Allah’ıh rahmetinden ümit kesmez.
88-Yusuf’un yanına vardıklarında dedilerki; “Ey Aziz! bizi de, ailemizi de darlık bastı. Pek değersiz bir sermaye ile geldik. Bize yine tam ölçek ver ve tasadduk et. Muhakkak ki Allah, tasadduk edenleri mükafatlandırır.”
89- “Siz, cahiller iken Yusuf’a ve kardeşine neler yaptığınızı biliyor musunuz? dedi.
90-”Yoksa sen Yusuf’musun?” dediler. “Ben Yusuf’um, bu da kardeşim Allah bize iyilikte bulundu, doğrusu kim kötülükten sakınır ve sabrederse bilsin ki Allah iyi davrananların ecrini kesinlikle zayi etmez.”dedi.
91-Dediler ki; “Vallahi, gerçekten Allah seni bize üstün kılmış. Doğrusu biz hata etmiştik.”
92-Dedi ki; “Bu gün size başa kalkma ve kınama yok. Allah sizi bağışlasın. O, merhametlilerin en merhametlisidir.”
93-”Şimdi benim şu gömleğimi götürün, babamın yüzüne koyun da gözü açılsın. Ve bütün ailenizle birlikte bana gelin.”
Devam edecek.