BU HAFTA
Sevgili Güneş okurları geçen Pazar her ne kadar tüketimi körüklemek için oluşturulmuş bir gün olarak değerlendirsek de 14 Şubat Sevgililer Günü (Bana göre Sevgi günü) kutlandı.
Bugün anlamına inanmayanların gereksiz görenlerin bile hatırlanmak, hoşuna gidiyor bu bir gerçek.
Avustralya Aborjinlerinin sevdikleri için ettiği duayı sizlerle paylaşmak istiyorum:
Aborijinlerin Duası
Seni ayakta tutmaya yetecek denli güzelliklerle dolu bir yaşamını sürmeni dilerim. Aydınlık bir bakış açısına sahip olmana yetecek denli güneş diliyorum. Güneşi daha çok sevmene yetecek denli yağmur diliyorum.
Ruhumu canlı tutmaya yetecek denli mutluluk diliyorum. Yaşamda ki en küçük zevklerin daha büyükmüş gibi algılanmasına yetecek denli acı diliyorum. İsteklerini tatmin etmeye yetecek denli kazanç diliyorum. Sahip olduğu her şeyi takdir etmene yatacak denli kayıp diliyorum. Son “Elveda”yıanlatmaya yetecek denli “Merhaba” diliyorum.
Hepsi Yürekten Gelmeli
Çok çalışmak diye bir şey vardır.
Sanki hiç paraya gereksinim
yokmuş gibi şarkı söylemelisin,
Hiç incinmeyecekmişsin gibi sevmeli,
Hiç kimse görmüyormuş gibi dans etmelisin,
Hepsi yürekten gelmeli
Gerçekten işe yaramasını istiyorsan…
Richard Leigh Susannah Clark
Sevginin sıcaklığını anlatan bir öykü:
İçeriden Açılan Kapı
“Kâinatın Işığı” adı verilen tablo Londra Kraliyet Akademisinde sergileniyordu. İngiltere’de 18.yüzyılın ünlü ressamlarından olan William Holman Hunt’un bu tablosunda gece elinde bir fenerle bahçede duran filozof görünüşlü bir adam vardı. Adam bir eliyle feneri tutuyor, diğeri ile kapıya vuruyor ve içeriden bir cevap bekler halde duruyordu.
Tabloyu inceleyen bir sanat eleştirmeni Hunt’a döndü:
“Güzel bir tablo doğrusu ama anlamını bir türlü kavrayamadım” dedi.
“Adamın vurduğu kapı hiç açılmayacak mı? Kapı kolu çizmeyi unutmuşunuz da…
Hunt gülümsedi: “Adam sıradan bir kapıya vurmuyor ki…dedi ve tablosunun anlamına açıkladı. “Bu kapı, insan kalbini simgeliyor. Ancak içeriden açabildiğin için dışında kola gereksinim yoktur.”
Yorum size ait!…