SEÇİM ŞARTLARI
SEÇİM ŞARTLARI
Türkiye’de uzun ömürlü iktidar olmak için seçim şartlarını çok iyi bilmek ve gereğini de ona göre yapmak lazımdır. Şu anda bizim uzun ömürlü iktidara ihtiyacımız var. İşler iyi gidiyor. Rakamsal olarak büyümeye devam ediyoruz. Ve büyük devlet politikası izleyerek de geleceğe dönük yatırımlar yapmış oluyoruz. Mesela vizeyi bazı devletlerle kaldırmak. Her geçen gün vizeyi kaldırdığımız devletlerin sayılarını artırmak:İstanbul’u dünyanın görüşüne sunmak ve zaman içinde finans merkezi yapmak. Biz istanbul’un her haliyle finans merkezi olma sanşının var olduğunu düşünüyoruz. Dünya bankalarında talebe arz edilen sermayenin, islam alemi kökenli olduğunu görüyoruz. Bu sermayenin İstanbul’da toplanmaya meyli var. Ancak İslam Aleminin çekingen davranışlarına gerekli güveni sağlamak lazım. Biz dış piyasada komşu devletlere hami olmak durumunu sergilemeye devam edeceğiz. Vizeleren kaldırılması çalışmalarını daha da ileri boyutlara götürmek lazım. Suudi Arabistan ve Körfez Emirliklerine de vize kaldırmayı götürmeliyiz. Bu vize kaldırma getirisi o zaman daha büyük boyutlara çıkar.
Kıyamet alametlerini ifade eden kitaplarda da: Kıyamet alametlerinden bahsederken “ Dünya tek devlet gibi olacak, huzurlu bir hayat yaşanacak deniyor, işte şimdi biz bu istikamete gidiyoruz. Vizelerin kaldırılması, ticareti geliştireceği için aynı zamanda dünyamız bir bolluk ve bereket dünyası olacak. Bu da beraberinde refahı getirecek. Şimdi bu noktaya doğru gidiyoruz. İllaki hükümetimiz oy hesaplarını çok iyi yapacak. Büyük işler başarmak oyları pek artırmıyor. İnsanların refahını artıran işler oy artırıyor. Bizim görüşümüze göre hükümetimizCumhuriyet döneminin en büyük işlerini başarıyor, başaracak inşallah. Türk askeri ile Türk insanı barışıyor. Eskiden Türkiye nüfusu 14 milyonken, kumandanlarımızın üniformalı resimlerini satarak ev geçindiren insanlar vardı. Bu resimler köy odalarının duvarlarını süslerdi. 60 darbesinden sonra da, sessiz sedasız duvarlardan indirildiler. Bir daha da duvarlardaki yerlerine konulmadılar. Tahmin ediyorum paşalarımızın üniformalı resimleri yine köy odalarına asılacak, oyöne doğru bir gidiş var. Emekli bir paşanın güzel bir sözü var. Türk insanı askerini kışlada seviyor. Bu cümle durumu gerektiği gibi ifade ediyor.
Biz burada gereksiz yere küskünlüğe sebep olan bir konudan bahsedeceğiz. Devlet okul kitaplarını veriyor. Bu kitapların dağıtımına bir o kadar da para sarf ediyor. Bütçeninde zararına kitaplar talebeye ulaşıyor. Peki bu kitapları bedelleri verilse hem yarı yarıya daha ucuz olur hem de kırtasiyeciler yok olmaktan kurtulurlar.Aynı kitabı devletin vermesi ile: Devletin kitap bedellerini vermesi aynı kapıya çıkar. Hem daha ucuz olur ve gereksiz yere de hükümetle kırtasiyeciler arasına bir mesafe konulmaz. Tevhid-i Tedrisat kanunu olduğu için, devlet istediği kitabı yine okullarda okutabilir. İnatlaşmaktan vazgeçmek lazım. Hükümetin oy kaybetmesinin neye mal olacağını iyice hesap etmek lazım. Sayın Milli Eğitim Bakanımızdan bu konuyu bir kere daha gözden geçirmesini diliyoruz. Bize hak vereceğinede inanıyoruz.Herhalde bu işi bitirmek lazım.
Ünlü bir sözümüz de var. Bir mıh bir nal, bir nalda bir at kurtarır. Küçük görülen işler birikerek büyük zararlar verebilir. Bazen az bir oy dengeyi bozar bundan da çok zarar gelebilir. Bedoiiüzzaman iki kahraman döğüşürken bir çocuk dengeyi bozar diyor. Bu durum bir zaruretten kaynaklansa insanlar buna katlanabilir. Amma karşı tarafı kaale almamak konuyu bir ar meselesi de yapabilir. Binlerce kırtasiyecilerin aralarında her yapıda insanda var. seçmenleri hoşlamak demokrasinin de bir gereğidir. Herhalde işi daha büyütmeden bu işi hakkı ve hukuku gözeterik noktalamak lazım. Sayın bakanımızdan hoşgörülü bir davranışta bekliyoruz. Konuyu kendilerine saygı ile arzediyoruz...