BELEDİYE VE SORULAR
Seçim dönemlerinde büyük gürültülerle gezen, her girdiği sokakta kim daha kalabalık dedirten, seçilmeye aday olan ve seçilen yöneticiler nedense seçimlerden sonra aynı gürültüden ve kalabalıktan uzaklaşıp, kendi kabuklarına çekilir oldular. Ya da bana öyle geliyor. Seçimlerden sonra Sayın Belediye Başkanımızın söylemleriyle ve projeleriyle pek ortalarda göründüğü yok.
Şehrin Atatürk parkı girişindeki tabelalarda hernekadar büyük levhalarla tüm projeler gösterilip sergilense de, bazı önemli soru ve sorunlar nedense gündeme alınmış değil. CHP Meclis üyesi sayın Birol Tutkan’ın geçen hafta Güneş gazetesinde verdiği demeçte, birçok konunun meclis gündemine alınmadığını öğrendik. Şehrimiz için hayati önem taşıyan bazı sorunlarda da maalesef Belediyemiz herhangi bir açıklama yapma gereği duymuyor.
Birkaç haftadır halkın gündeminden düşmeyen bazı uluslararası marketlerin ve işletmelerin şehrimizde açılacak olması ve açılış şekilleriyle ilgili yazılanlara ve söylemlere sessiz ve uzaktan bakılıyor.
Yakın tarihte açılacak olan uluslararası bir marketin ne şekilde açıldığı hususu henüz aydınlanmış değil. Otopark alanı olarak ihale edilen ve üst kısmı yeşil alan olarak bırakılacağı söylenen bir yerde, sonrasında büyük bir plan değişikliğine gidilmesi düşündürücüdür. Üstelik kamuoyunun haberdar olması da ancak her şey olup bittikten sonra mümkün olmuştur. Market neredeyse açılmaya gün sayarken bu konuda bazı endişeler dile getirilmeye başlanmıştır. Fakat Belediye yönetimi bu konuda sessizdir ve sessiz liğini korumaktadır. İhale yapılırken oraya market açılacağı belli miydi, yoksa sonradan değişikliğe mi gidildi? Bırakılacağı söylenen yeşil alan ne oldu? Yapılan değişiklik mevzuata uygun mu? İhale edilen bu yerin yıllık ihale bedeli ne kadardır ve markete kiralama bedeli nedir? Bu konularda cevaplanmayan birçok soru olduğu kanısındayım. Yapılan işlerde de şeffaflığın olmadığı ve halkın yeterince bilgilendirilmediği görüşündeyim. Üstelik bilgilendirmeyi yapanlar da yetkili olması gereken yerel yönetim birimleri değil de, genel merkez birimleridir.
Yerinden bir yerel yönetim değil de, uzaktan bir yerel yönetim anlayışı göze çarpmaktadır. Günümüzde yapılan tüm işlerde de halkla beraber karar verme ve halkı yönetimde söz sahibi yapma düşüncesi, hesap vermez bir düşünceyle yer değiştirmiştir. Zihniyet çoğunluk zamanıdır. Çoğulculuk ve demokratik gerekler tarihte tozlanmış birer düşünce kalıbıdır. Halkın doğrudan etkileneceği işlerde ve yaşadığı şehri fazlasıyla ilgilendiren konularda söz sahibi olmadığı ve düşüncelerine önem verilmediği bir yönetim anlayışı dalga dalga yayılmaktadır. Yapılan en basit işte bile, halk karşı çıksa da geri adım atılmamakta, yapılanlar olduğu gibi kalmaktadır. Üstelik herhangi bir açıklama gereği bile duyulmamaktadır.
Yazımın başında CHP Meclis üyesi sayın Tutkan’ın görüşlerine tam da bu sebeple yer verdim. En önemli işlerde bile, halkın Belediye Meclisini oluşturan kişilerin ve diğer partilerin temsilcilerinin gündemi oluşturmasına ve bu konularda konuşmasına olanak tanınmadığı vurgulanmıştır. Halkın içinden seçilen Meclis temsilcileri dahi konuşmaya ve belli aksaklıkları dile getirmeye fırsat bulamıyorsa; dışarıdaki vatandaşların görüşlerine yer verilmemesi çok normaldir. Ülkeyi ilgilendiren en önemli yasalar bile oldu bittiye getirilip, bir anda onaylanıp kabul edilirken; bizim Belediye meclisimizde, bizleri ilgilendiren kararların bize danışılmadan karara bağlanması çok normaldir. Genel yönetim yerel yönetimin aynasıdır. Genel yönetim anlayışı da yerel yönetimi sadece yaptıklarını ve yapacaklarını onaylatır bir hale getirmiştir. Halkın menfaatleri, şehrin hayati sorunları bunlar ikinci derecede önemli konular olmuştur.