Vali Seddar Yavuz, uydudan yayın yapan TV52’nin “Ordu Meydanı” programının canlı yayın konuğu oldu.
.jpg)
Programdaki söyleşisine, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutlayarak başlayan Vali Seddar Yavuz, “Hayatımıza anlam katan, hepimizin ilk öğretmeni olan kadınlarımızın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, kendilerine sevgilerimizi, saygılarımız sunuyorum” dedi.
“Ordulularla Aramızda Güçlü Bir Bağ Oluştu”
Vali Seddar Yavuz, program sunucusu Akın Çiçek’in ‘Ordu Valisi olmak nasıl bir duygu?’ şeklindeki sorusuna karşılık verdiği yanıtta, “Valilik unvanı elbette bir lütuftur. Lütuf olduğu kadar da imtihandır. Dolayısıyla görev yaptığımız yerleri, kendi doğup büyüdüğümüz yerlerin çok üstüne koyarız. Çünkü, o şehri temsil ederiz. Ordu şehrinin, Devlet ve Hükümet nezdindeki temsilcisi olan valilerimizin o şehri benimsemesi, sevmesi, içselleştirmesi, olmazsa olmaz şarttır. Bu bizim mesleğimizde, temel ahlaki bir kuraldır. Ordu’ya ilk atandığımız andan itibaren Ordu için heyecanlandık, kalbimizin atışı değişti. 8 aylık görev süresi içerisinde de Ordululara layık olmaya, her şeyden önce onları koşulsuz sevmeye ve onların gözlerinin içine samimiyetle bakmaya özen gösterdiğimizi düşünüyorum. Tüm sorunlarını çözemezsek de, herkesi dinliyoruz. Sadece makamla sınırlı değil, sokakta da vatandaşlarımızı dinliyorum. Bizim asli, temel görevimiz de budur. Ordulularla aramızda güçlü bir bağ oluştuğunu hissediyorum, görüyorum. Diğer taraftan ailem ve ben, bu şehre çok ısındık. Bu vesileyle, hem Ordu’da yaşayan, hem de Ordu dışında yaşan hemşerilerimizi buradan sevgiyle, saygıyla selamlıyorum” diye konuştu.
“İlimize Hizmet Eden Valilerimize Karşı Vefa Borcumuzu Yerine Getireceğiz”
Ordu’da görev yapan ve halen hayatta olan valilere, Orduluların kadirşinaslığını göstermek ve mesleki yönden de ahde vefada bulunmak amacıyla bir mektup ve Ordu’yu hatırlatacak hediyeler göndereceğini ifade eden Vali Yavuz, “Büyük milletlerin en önemli özelliklerinden birisi, vefasıdır. Arkadaşlarıma dedim ki, ‘Ordu il’inde bugüne kadar valilik yapmış, hayatta olan ne kadar valimiz varsa hepsini tespit edelim. Daha sonra da onlara Ordu’ya yaptıkları hizmetler için bir teşekkür mektubu gönderelim.’ Dolayısıyla hayatta olan valilerimize teşekkür mektubu yazdım. Onlara, Ordu’yu hatırlatacak küçük hediyelerle birlikte bu mektubu ulaştıracağız. Böylece, ilimize hizmet eden valilerimize bir vefa borcumuzu yerine getirmiş olacağız. Çünkü, biliyorum ki Ordu’ya hizmet eden herkes bizim için değerlidir. Ordulular da onları unutmadı. Vefamızı her zaman üst seviyede tutmalıyız” şeklinde konuştu.
“Devlette Yönetim Anlayışı Değişti”
Devlette yönetim anlayışının değiştiğini belirten Vali Yavuz, “Vatandaşla iletişimin doğru kurulması, en önemli konulardan birisidir. Buyuran, emreden, asık suratlı devletten, şefkat gösteren, sevgi gösteren, gönlünü açan devlete doğru geçiyoruz. Aslında, ‘kutsal devletten’, ‘kutsal vatandaşa’ doğru bir geçiş sürecini yaşıyoruz. Bu sürecin çok iyi kavranması ve tüm bürokrasi tarafından, özellikle kamu gücü kullananlar tarafından iyi algılanması gerekir. Fakat, hala daha bu konuda bir direncin olduğunu da görüyoruz. 30 yıldır bu meslekte görev yapan birisi olarak, bununla ilgili sorunlarımızın devam ettiğini görüyorum. Tüm kamu çalışanlarına, kamu gücünü kullananlara buradan bir kez daha sesleniyorum, lütfen vatandaşlarımızın yerine kendinizi koyun. Empati yapın. Siz, bir işiniz için kamu kurumuna gittiğinizde, nasıl karşılanmak ve nasıl muamele görmek istersiniz? Sihirli soru budur. Siz, nasıl karşılanmak ve muamele görmek istiyorsanız, muhataplarınıza da aynı şekilde davranın. Bizim, öteden buyana kadim bir devlet geleneğimiz var. ‘İnsanı yaşat ki, Devlet yaşasın’ anlayışına sahip bir devlet geleneğimiz var. İnsanı nasıl yaşatacağız? Birincisi, vatandaşımız bize kolay ulaşacak. İkincisi, biz vatandaşımızın ayağına gideceğiz. Üçüncüsü, makamlar ve mevkiler insanlara üstünlük sağlama aracı olarak kullanılmayacak. O yüzden Vali Konağı’nı toplumun her kesimine açma sebebimiz de bu anlayıştır. Burası Vali Konağı değil, Milletin Konağı’dır. Orası, Orduluların evidir. Dolayısıyla insanlar gelsinler, dertlerini anlatsınlar, çay içsinler, yemek yesinler, kahvelerini yudumlasınlar istedik. Bunu yaparken de toplumun en dezavantajlı kesiminden başladık. Diğer taraftan da Valilikte halk günleri yapıyoruz. Ben, herkesle görüşüyorum. Çok farklı kategorilerde bizlere sorun, şikayet ve talep iletiliyor. Bunların anında karşılanabilmesi bakımından, vatandaşımızı tüm kurum müdürlerimizle birlikte dinliyoruz. Halk günü yapmamızın sebebi budur. Bir de mahalle buluşması yapıyoruz. Mahallelere gidiyoruz, orada vatandaşlarımızı dinliyoruz” diye konuştu.