Bilim adamından “balık avını yasaklayın” çağrısı!
Katıldığı bir televizyon programında Karadeniz’de balıkçılığın bugünkü durumunu değerlendiren ODÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Balık, acil önlem alınmaması durumunda, Karadeniz’in tamamen kuruyacağını söyledi.
Karşılıksız besin kaynağı
Balıkçılığın ana sorununun aşırı avlanma ve kirlilik olduğunu belirten Prof. Dr. İsmet Balık, “Deniz hayvansal bir besin kaynağı. Doğada yetişen her şey gübre ilaç bekliyor. Deniz böyle değil. Kendi potansiyelini bize hayvansal protein kaynağı olarak sunuyor. Bize sadece avlamak kalıyor. Bize bu kadar karşılıksız böyle bir protein sunan başka bir kaynak yok. Bizden beklediği de denizlerin; sadece onu koruyun ve kurallar dahilinde işletin. Ona zarar vermeyin, yeni doğal dokusunu zedelemeyin. Denizlerin bizden istediği bu.” dedi.
Kurallara uyulmuyor
Karadeniz’de av yasaklarına uyulmadığını, denetimlerin de bunu önlemekte yetersiz kaldığına işaret eden Prof. Dr. İsmet Balık, şöyle konuştu;
“Balıkçılar kurallara uymakla yükümlü. Devlet koyar ve denetler. Karadeniz’de bu yapılmıyor. Yapılsaydı zaten bu sorunları yaşamazdık. Balık üretimi 500 bin tonlardan 300 bin tona düşmüştür. Önemli bir kısmı son 10 yıldır hamsi, ikinci balık türü de çaça dediğimiz, insan tüketimi için çok kullanılmayan, balık unu fabrikalarına gönderilen balık türüdür. Tercih edilen bir balık türü değil. Bunları çıkınca başka bir şey kalmıyor.
Gelecek yılın balığını
avlıyoruz!
Bizim ülkemiz alt yapısı bilimsel araştırmaları olan bir ülkeyiz. 9 cm. küçükten avlanmasını yasaklamışız. Gürcistan kıyalarında bunun bizim ülkemizdeki gibi yapıldığını söyleyemeyiz. Orda da av yasağı 7 cm. hatta daha küçüklerinin bile avlandığını biliyoruz. Avı yapanların çoğu da bizim balıkçılarımız. Onların büyük bir av gücü yok. Yani gelecek yıl avlanması gereken balıklar. Küçüklerini en azından avlamama yönünde hassas olalım. Günü kurtarmanın peşinde olmayalım. Geleceği de düşünmek lazım. Avcı olarak biz yapmazsak başkalarından beklemek olmaz.
Balıkçılığın geleceği balıkçılardadır. Bizim sularımızda avcılığı etkileyen meteorolojik faktörlerdir.”
“Bindiğiniz
dalı kesmeyin!”
Balıkçılara da seslenen ve eko sistemde her canlının bir görevi olduğunu hatırlatan İsmet Balık, şöyle devam etti;
“Daha önce avlanmayan çaçayı bile avlamaya başladık, oraya bile müdahale ettik. Ancak miktarı da az değil. Yıllık 50-60 bin ton civarında. Biz bu balığı avlıyoruz. Bunu avlarken dip balıklarının da avlandığını duyuyoruz. Yüzeyden çekmeniz gerekirken derinden çekerek dip balıklarının da avlandığını biliyoruz. Balıkçılarımız lütfen bundan vazgeçsinler. Stoklarımıza geri dönüşü olmayan zararlar vermekte. Ünye -Sarp arası dip trolü ile yapılan avcılık da dibi tarayarak yapılıyor. Kurallara uyulduğunu Karadeniz’de söyleyemeyiz.
Cımbızla
ancak alınır!
Kıyı balıkçılığında da durum aynı. Mezgit ve Barbun stokları da yıprandı. Pazarda görüyorsunuz neredeyse cımbızla almanız gereken küçüklükte. Avlanmaması gereken balıklar. Dip trolü ile avcılığın yapıldığı bölgelerde bu çok daha büyük boyutlarda. Geri atılan kısmı da var. Küçük balıklara büyüme şansı vermiyoruz. 30 gr. Olarak avlanması gerekeni 15.gr olarak avlıyoruz. Denizde yavru balık çok. Büyüme şansı verirsek stokları artırırız. Bu doğal kaynakların yok edilmesi, bindiğimiz dalın kesilmesi demektir.”
“Balıkçılık biter!”
10 yıl öncesi de sorunlar olduğunu ancak bu kadar olmadığına da vurgu yapan Prof. Dr. İsmet Balık, “Şimdi sorunlar daha da arttı ve her yıl daha da fazla artmakta. 10 yıl sonra çok daha farklı boyutlarda olacak. Belki birçok balıkçımız balıkçılığı bırakmak zorunda kalacak. Neşter vurmak zorundayız, aksi takdirde daha çok konuşuruz ve konuşmakta kalır. Artık konuşmayalım, sorun yara belli, yaraya neşter atalım. Atıldığı zaman belki birilerinin canı yanacak. Ama iyileşecek.” Dedi.
“2 yıl yasaklanmalı!”
ODÜ Deniz Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmet Balık, çözüm için en az iki yıl süreyle balık avının yasaklanmasının dışında başka bir çare kalmadığını da belirterek, şu önerilerde bulundu;
“Özellikle Karadeniz’e kıyısı olan üniversitelerde çok değerli bilim adamları var. Tartışılıp en sağlıklı yöntem neyse gündeme getirilebilir. Özellikle 2 yıl süreyle dip balıklarının avcılığında kullanılan uzatma ağları (Ünye’nin Doğusundan Sarp sınır kapısına kadar) diğer bölgelerde de artı dip trolü ile avcılık, bunları askıya alırsak bu stokların kendisine yenileme şansı verirsek, 2 yıl sonra yeni bir düzenleme ile çok daha iyi noktalara getirebiliriz balıkçılığımızı. Yani iki yıl süreyle av yasağı şart. Bu süre zarfında mağdur edilmemeleri için balıkçılar İŞKUR vasıtasıyla en azından asgari ücret karşılığı kamu hizmetinde çalıştırılabilir.”