İMPLANTIN EN BÜYÜK DÜŞMANI, SiGARA!

Diş Hekimi Ebru Çalışkan Hayta’nın konu ile ilgili yaptığı açıklamada:” Herhangi bir hastalığı olan ve tıp hekimleri tarafından, “İmplant yapılamaz” raporu verilmiş kişiler dışında herkese implant uygulanabilir. Ancak bazı özel hastalıklarda implant yapılıp yapılamayacağına karar verilmesi için, hastaların sağlık durumlarını takip eden hekimlerle konsültasyonlar yapmak, gerekli görülürse ileri tetkiklere başvurmak gerekir. Kontrol altına alınamayan şeker hastaları, ilerlemiş Parkinson’u olanlar, ileri evre Alzheimer hastaları, aşırı metal alerjisi olanlar gibi. “Ancak kesinlikle implant uygulanamaz” denebilecek bir hastalık gurubu da yoktur. Genellikle sakıncası yoktur; ama kalp hastalarının yine de bu tür bir uygulamaya başvurmadan önce kendi hekimlerine danışmaları doğru olacaktır. Tıbben bir sakınca bulunmadığı ve çene kemiği uygun olduğu sürece her tür dişsizlik durumunda, kısmi veya total dişsizlik fark etmeksizin, her ağza implant uygulanabilir. Çene kemiğine vida takılmasını, aynen bir duvara vida takılmasına benzetebiliriz. Basit bir örnekle ev duvarınıza vida takacaksanız, duvarın genişliğini, derinliğini ve vidanın ne kadar yük taşıyabileceğini düşünürsünüz. İmplant uygulamalarında bizim duvarımız çene kemiğidir. Aynı mantıkla implantlar, çiğneme ve ısırma kuvvetlerine dayanabilmelidir. Bu nedenle, kemiğin genişliği (kalınlığı) ve derinliği (uzunluğu) çok önemli. Tüm implant firmalarında çok çeşitli çaplarda (kalınlıkta) ve uzunlukta implant modelleri mevcut. Dolayısıyla hastanın kemik yapısına göre doğru kalınlık ve uzunlukta implant seçme şansımız var. Ancak aşırı kemik kaybı yaşayanlarda kimi zaman doğrudan implant uygulamak ne yazık ki, mümkün olmuyor, İmplant öncesi birtakım ekstra operasyonlar gerekebiliyor. Çünkü çiğneme kuvveti gibi güçlü basınçlara dayanacak vidaların da (implantların) belirli çaplarda ve kalınlıklarda olması gerekiyor. Çok kısa ve çok dar vidalar nasıl ağır yükleri çekemezse, aşırı kısa ve ince implantlar da çiğneme ve ısırma kuvvetine dayanamaz. Bu tür hastalarda implant operasyonundan önce, kemik yükseltme ve genişletme diye tabir ettiğimiz birtakım işlemler yapabiliyoruz. Kemik tozları, kemik blokları gibi maddeler kullanarak, kemik seviyelerini yükseltip, genişletebiliyoruz. Yapılan kemik genişletme veya uzatma ölçüsüne göre 4-8 ay arasında değişiyor. Tıp biliminde, özellikle cerrahi branşlarda % 100 başarı diye bir şey söz konusu değildir. Ancak tecrübeli ellerde, tıbbi temizlik kurallarına tamamen riayet edilerek, doğru teşhis ve tedavi planlaması ışığında gerçekleştirilen operasyonlarda başarı şansı % 95’tir.
İmplant başarısızlığının iki ana nedeni vardır: Tıbbi başarısızlık ve hastalara yönelik nedenler. Tıbbi başarısızlık neden kaynaklanır? Yanlış tanı; cerrahi yaklaşımları ve bilgileri yeterli olmayan hekimler tarafından yapılması; operasyonda temizlik prensiplerine tam uyulmaması gibi sebepler cerrahinin başarı oranını düşürür. Hastalara bağlı faktörlere bakacak olursak, ağız temizliğine özen gösterilmemesi, sigara kullanımı, aşırı alkol alımı ve hekimin tavsiyelerine uyulmaması gibi nedenlerle implantlar kaybedilebilir. İlgili bölgedeki kemik iyileşmesi beklenir (4-5 ay) daha sonra implant uygulaması yenilenir. Ancak implant, hekimin önerilerine uyulmaması, sigara kullanımı veya ağız temizliğine özen gösterilmemesi gibi nedenlerle düştüyse, hastanın yaşam şeklini değiştireceğine ikna olunmadan yeniden implant uygulamak doğru değildir. İmplantın başarıya ulaşmasında hastaya bağlı faktörler de çok önemlidir. Bunların başında sigara kullanımı var. Dünyanın birçok üniversite kliniğinde artık günde beşin üzerinde sigara içenlerde implant uygulanmıyor ya da başarısızlık olasılığı ile ilgili onay formları imzalatılıyor. İmplant yaptırmak isteyen hastalar, operasyondan en az 3-4 ay önce sigarayla vedalaşmalı ve operasyon sonrasında en az bir yıl sigaranın yanına bile yaklaşmamalı. Operasyon sonrasındaki üç ay süresince yine mümkün olduğunca alkolden de uzak durmaları gerek. Ağız temizliğinin sağlanması da son derece önemli.