Bolaman Deresi üzerinde yapılmak istenen Atilla I-II HES için dava açan Derelerin Kardeşliği Platformu üyeleri, mahkeme kararı olmasına karşın HES şirketinin çalışmaya devam etmesini kabul etmediklerini ve çalışmayı durdurduklarını belirterek, “Yaşam alanlarımızın kendini yeniden üretmesinin en olmazsa olmazı derelerimizin acımasızca yağmalanma süreci hiçbir engel tanımadan devam etmektedir. Binlerce yıldan beri vadiye ve bizlere hayat veren sular, büyük sermaye gruplarına peşkeş çekilerek başta insanlar olmak üzere bölgedeki bütün canlıların geleceğini tehdit edecek bir sürece girilmiştir.” denildi.

Fatsa Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan eylemde Derelerin Kardeşliği Platformu adına açıklama yapan Güven Atabay şunları söyledi:

“ Geleceğimizi ipotek altına alacak olan doğayı ve yaşam kaynaklarımızı kurutacak olan HES projelerini kabul etmiyoruz. Tüm HES projeleri iptal edilene kadar mücadelemize yılmadan devam edeceğiz. Türkiye de 2500 tane HES projesi vardır. Tüketilen enerji miktarının %5 i karşılanmaktadır. 'Enerji kaçakları ise yüzde 20 civarındadır. Bu bizim sorunlarımızı çözmüyor. Hayat enerjiden değil sudan başlar. HES'lerin yapıldığı bölgede yaşayanlar susuzluk çekiyor. Vücudumuzdaki kanın yüzde onuyla ne kadar yaşayabilirsek HES'lerin yapıldığı bölgelerde de o kadar yaşam olur." dedi.

 

HES’ler dereleri kurutuyor

 

Yapılan açıklamada HES’lerin zararından da söz eden Atabay, “Sermaye grupları HES'lerle sadece suyu değil tüm bölgeyi ele geçiriyorlar. Zamanla bu enerjiyi yine orada yaşayan köylülere satacaklar. HES'ler daha avantajlı diye derelerimiz kurutuluyor. Bu insanların ve doğanın yaşaması için HES'lerin bir an önce son bulması lazım. Doğadaki bütün canlılar suda yaşam bulurlar. Dünyanın oluşumundan bu yana tüm canlıların tek vazgeçemeyecekleri en önemli kaynak sudur. Su yaşamdır. Doğaya can verir, o yoksa yaşam da yoktur. HES'lerin kurulması: elektrik üretimi adı altında güzelim vadilerimizin ve derelerimizin elimizden alınarak yerli ve yabancı sermayeye peşkeş çekmenin yoludur.” dedi.

 

Maden arama da var

 

Güven Atabay, HES dışında doğaya zarar veren çalışmalardan da söz ederek, “Ordu da 85 tane HES projesi var. Fatsa Bahçeler Mahallesi’nde altın madeni ve bölgemizde çok sayıda taş ocağı var. Ordu’da bizim ve doğadaki diğer canlıların yaşam alanları yok edilmek isteniyor.” diyerek, herkesi duyarlı olmaya çağırdı.