Koçer açıklamasına şöyle devam etti: “Baharla birlikte polenler artar. Bu aylarda çimen, ot, çiçek ve ağaçların çiçek açmaları ile birlikte polenler atmosfere yayılırlar sonunda ağız, burun, göz ve ciğerlerimize kadar ulaşırlar. Özellikle rüzgârlı havalardan sonra polenler havaya daha çok dağıldığı için şikâyetler artar. Bazı süs bitkilerinin çiçeklerinin polenleri ise ağır olduğu için hava yolu ile dağılamazlar. Bunlar da arı ve böceklerle çevreye yayılırlar. En tipik bahar alerjisi alerjik rinit şeklinde görülür. Ailesel yatkınlığı olan erişkin ve çocuklarda baharla birlikte  astım, sinüzit, atopik dermatit gibi hastalıklar tetiklenmekte bazen soğuk algınlığı olarak bilinen üst solunum yolu viral enfeksiyonları ile de karışabilmektedir. Bu iki hastalığı ayırt etmenin tek yolu bekleyip görmektir. Soğuk algınlığı genellikle kısa sürede geçer, alerjik bulgular ise aylarca devam eder.  Bahar nezlesi, saman nezlesi olarak da bilinen Allerjik Rinit in başlıca belirtileri:Hapşırma nöbetleri, burun tıkanıklığı, burunda sürekli akıntı, gözlerde kaşıntı, sulanma (konjonktivit,)burunda, dudakta, damakta ve boğazda kaşıntı, öksürük, baş ağrısı, göz altlarında morluk  gibi bulgular olup, iyi bir öykü ve muayeneyle bu tanı konabilir ve tedavisine başlanarak alerjik bünyeli kişilerin bu mevsimi rahat geçirmesi, alerjenlerin tetiklediği diğer kronik hastalıklarından korunması sağlanmış olacaktır. Ve yine  alerjik rahatsızlığı bulunan kişilerin şu hususlara da özellikle dikkat etmelidirler: Sigara içmemeli, içilen ortamlarda bulunmamalıdır.Tozlu ve polenli ortamlardan uzak durmalı, gerekirse maske kullanmalıdırlar. Polen yoğunluğu en çok sabah erken saatlerde ve akşam saatlerinde olmaktadır. Bu saatlerde dışarı çıkmamaya çalışılmalıdır. Klimalarda polen filtreleri kullanılmalı, beden temizliğine dikkat edilmeli el ve yüzün  yıkanması sağlanmalıdır. Gerekirse evde hava nemlendiriciler kullanılmalı, tüylü ve yünlü battaniyeler, giyecekler yerine pamuklu ve sentetik olanlar tercih edilmelidir. Özellikle yeşili ve mavisiyle övündüğümüz bölgemizde  azımsanmayacak ölçüde alerjenlerin olduğu düşünülürse, buna bağlı gelişen astım, KOAH, sinüzit gibi rahatsızlıkların fazla olması daha kolay anlaşılabilir. Hekimimize güvenip şikayetlerinizi düzgün anlatırsanız mutlaka size yol gösterip tedavi önerilerinde bulunacaktır.  Alerjisiz  günler dileğiyle” dedi. 
Ahmet ALTAY