DEKAN İSMET BALIK “ÇEVRE KİRLİLİĞİ BALIKLARI ETKİLİYOR”
.jpg)
Fatsa Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı İsmet Balık konu ile ilgili yaptığı açıklamada “Kirlenme her türlü canlıyı etkileyen bir durumdur. Canlıların istedikleri ortam bozulduysa, o ortamı ya terk edeceklerdir ya da kendilerini zorlayarak o ortama adapte olmaya çalışacaklardır. Kara deniz’de bu durum var ve bu durumun artması demek, balık türlerinin yeterince çoğalamaması daha temiz olan sahalara göç etmelerine sebep olması demektir. Karadeniz’de özellikle bizim kıyılarımızda kıta sahanlığı dediğimiz balıkçılığın verimli olduğu alan oldukça dardır. Dar bir alan olunca kara kaynaklı kirleticiler, dar alanı oldukça önemli oranda etkilemekte, bu da balıkların üreme sezonlarında yeterince üreme yapamamalarına ya da sağlıklı bir birey yerine getirememelerine sebep olmaktadır. Buna bir de aşırı avcılığı eklersek, balıklar için stokların azalmasına sebep olmaktadır. O yüzden sürekli söylüyoruz, kıyılarımızı karasal kökenli kirleticilerden mümkün olduğu kadar arındırmamız gerekmektedir” dedi.
Yağışla Birlikte Her Türlü Atık Denize Ulaşıyor
Balık: “Coğrafyanın dağlık olması ve karadan itibaren dağların dik uzanması ve yamaçların eğimli olması karaya bırakılan her türlü atığın denize ulaşmasına imkân sağlıyor. Yağışlı bir bölge olduğu için yağışla birlikte her türlü atık denize ulaşıyor. Karadeniz artık bu kirliliği kaldıramıyor. Denizin dibinde oksijensiz bir tabaka var ve o tabaka yüzeye doğru yükselmeye devam ediyor. Hayati önem arz eden 200 metreye kadar olan bu tabaka sürekli daralıyor ve bizim kıyılarımız zaten daha dar. Biz bu dar olan kıyıyı hem doldurmak hem de kirleticiler ile daraltıyoruz. Balıkçılığın giderek kötüye gittiği, üretimin azaldığını balık türlerinin yok olduğunu her zaman söylüyoruz. Canlılar kendilerinin bulunduğu ortamın yaşanabilir ortam olmasından sonra üreme ve çoğalma kabiliyetini kullanamıyor ve gerektiği durumda o bölgeyi terk ediyor. Hamsi severler hamsiyi 12 ay boyunca tüketebilmek ister o yüzden son yıllarda su ürünleri işleme tesisleri bayağı bir arttı. Avrupa Birliği destekli projelerin artmasına bağlı olarak, hamsiyi ve balığı dondurarak av sezonu başladıktan sonra diğer bölgelere sunuyoruz. Halkımızın dondurulmuş balık ve hamsiye alışması gerekmektedir. Aşırı avcılığa bizim av filomuz sebep oluyor. Bu konuda son bir kaç yıldır, Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü yapmış olduğu bir takım uygulamaları, bunu önlemeye yönelik olumlu sonuç verebilecek projelerdir. Bunlardan birincisi, denizlerdeki av gücünü azaltmaya yönelik, 12 metre ve üzerindeki teknelerin satın alınması. Bu uygulama ile birlikte 400’ün üzerinde balıkçı teknesi denizden çekildi. Hamsi ve balık avcılığı için av gücünü azaltmaya yönelik olan bu uygulama bu yılda devam ediyor. Hakikaten bu uygulama geç devreye sokulmuş bir uygulama; ama olumlu ve yerinde bir uygulamadır. Bunun yanı sıra geçen yıl uygulamaya konulan 24 metreden daha az derin sularda, gırgır olayının yasaklanması ve izin verilmemesidir. Bu uygulamalar hamsi balık stokunun korunmasına yönelik yerinde uygulamalardır. Bizler, bunların ilerleyen yıllarda olumlu etkilerini daha iyi anlamış olacağız” dedi.