ENVER YILMAZ SİYASET TABLOSUNU ÖZETLEDİ

AK Parti İstanbul Milletvekili Enver Yılmaz, Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı konusunda tüm inisiyatifin Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın elinde olduğunu söyledi. Kendisinin halen aktif milletvekili olduğunu hatırlatan Yılmaz, önümüzdeki dönemde TBMM’de yasal ve anayasal anlamda yoğun bir siyasi döneme girileceğini, bu sebeple adaylık konusunun Genel Başkan ve Başbakan Erdoğan’ın takdirinde olacağını belirtti.
“ADAYLIĞIM BAŞBAKANIN İNİSİYATİFİNDEDİR”
Yılmaz, şöyle konuştu: “Şehir siyasetinin 18 yılını bitirmekte olan bir siyasetçiyim. Bunun 10 yılı milletvekilliğiyle kalan süresi de il başkanlığıyla geçti. Mesele millet nazarında kalıcı olabilmek. Milletin algısı üzerinde bir siyasetçi algısı oluşturabilmek. İstanbul’a gidişle birlikte Ordu’da bir yoğunlaşma olduğunun farkındayım. Bu anlamda her yaz dönemi memleketime geliyorum. Tatilini başka şehirlerde geçiren biri değilim. Benim siyasetçi kimliğimden önce Ordulu kimliğim gelir. Ben geçen dönemlerde her yaz gelirdim. Fındığımı kendim toplardım. Yaz döneminde de yaylaya giderdim. Bu sene de aynı şey oldu. Ordu ile bağımı sürdüren biriyim. Ordu Büyükşehir olduktan sonra özellikle ismimin Büyükşehir adaylığı için özdeşleşmesiyle onur ve gurur duyarım. Bizim partimizde Büyükşehir aday adaylığı diye resmi bir başvuru süreci henüz olmadı. Bizim aday adaylığı sürecine ilişkin bireysel anlamdaki tavrımız ve başvurumuz doğrudan Genel Merkezin ve Genel Başkanın inisiyatifindedir. Çünkü ben aktif milletvekiliyim. Bu yasama döneminde yasal ve anayasal değişikliklerin yoğun olabileceği bu süreçte aktif milletvekillerinin bireysel anlamda tavır ve karar alabilmeleri çok mümkün değildir”
“AYBASTI BELEDİYESİ YANLIŞ YAPTI”
Yılmaz, son dönemde AK Parti Ordu Milletvekili İdris Naim Şahin’in adının verildiği Aybastı-Perşembe yaylası Er Meydanı ile ilgili yaptığı ‘Aybastı Belediyesi’nin verdiği karar yanlıştır’ açıklamalarına değindi. Yılmaz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isminin hiçbir yere verilmediği bir dönemde 907 yıllık yaylaya bir siyasetçinin isminin verilmesini doğru bulmadığını vurguladı.
Yılmaz, şöyle devam etti:
“Şehrin siyasetine müdahale edilmesi gereken her alanda ben elimden geldiğince ve dilimin döndüğünce çok radikal ve yeri geldiğinde eleştiri yapan bir siyasetçiyim. Bunun son dönemdeki uygulamalarından bir tanesi de Aybastı’daki Perşembe Yaylası’nın isminin değişikliğiyle ilgili olmuştur. Ben o dönemde ilgili belediyeden böyle bir kararın alınmadığı yönünde bir açıklama bekliyordum. Çünkü muhtevasıyla ilgili bir açıklama yoktu. Belediyenin böyle bir çalışması olmuş. İdris Naim Şahin’in de buna yönelik bir kabulü olmuş. Açıklamamızdan sonra bu kabul veya ret şeklinde değil de, milletvekilliği görev süresi bittikten sonra işleme konulmasını istemiş. 907 yıllık tarihi olan 3 ilçenin ortak merkezi bir yaylanın güreş alanının ismini, bir kurumun bireysel bir inisiyatifle değiştirmesi doğru değildir. Ayrıca partimiz ve genel başkanımız bu tür işlemlere şiddetle karşı çıkmaktadır. Bu mantıkla gidildiğinde çok yerin ismi siyasetçilerin ismiyle dolduruldu zaten. Onun için oradan müdahalemiz oldu. Belediye de yaptığı atılımı geri almak zorunda kaldı. Buradaki eleştirimiz belediyeydi”
(ŞAHİN) ŞEHİRE UYUM SAĞLAYAMADI
Enver Yılmaz, başta İdris Naim Şahin ve diğer milletvekillerinin bu dönem Ordu’da başarılı olup olmadıkları şeklindeki soruya ise şu şekilde cevap verdi:"12 Haziran seçimleriyle birlikte Ordu 3. döneminde yerleşik siyasi algıyı yıkmak suretiyle bir takas işlemi gerçekleştirmiştir. Ben İstanbul’a, İstanbul’daki arkadaşımız da Ordu’ya gelmiştir. Ordu siyasetinde başarılı ve daim olabilmek için bu siyasetin dokusunun ve yerel dinamiklerini çok iyi bilmeniz lazım. Sivil Toplum Örgütleriyle, yerel basınımızla, ilçelerimizle, beldelerimizle o frekansı oluşturmanız gerekmektedir. Ben bu anlamda milletvekili arkadaşlarımızın bu süreci başarılı bir şekilde görebildiklerini, en azından toparlayabildiklerini ama genel anlamda yer değişikliği yaptığımız arkadaşımızın (İdris Naim Şahin) şehre uyumu, şehrin dinamiklerini algılayabilme ve süreci yönetebilme konusunda bazen başarılı olamadığını gördüm. Bunun için yapılması gereken öncelikle sivil toplum örgütleriyle, basınımızla, şehir siyasetinin aktörleriyle, ilçeleriyle, mahalleleriyle bir ittifak, bir birliktelik oluşması gerekirdi. Bu konuda çok başarılı olduklarını söyleyemem. Şehrin sorumluluğunu, şehir listesinin hamisine bağlarım. Bugün Ordu listesinin oluşumunda genel merkez belirleyici olmuştur ama belirlemedeki ana etken bellidir. Sorumluluğu da doğal olarak onunla paylaşmak lazım. Görev değişikli süresinden sonra biraz daha halkla iç içe olması beklenirken bu anlamda da bir takım zorluklar yaşandığını görüyoruz” dedi.