Başkan Çelebi konu ile ilgili yaptığı açıklamada: “Üreticilerimiz her gördükleri yerde bakanımıza sorsunlar bizim fındığımız neden para etmiyor, biz neden kendi ürünümüzden zarar ediyoruz?  Eylül ayı köylünün borç ayıdır. Çocuğu okula başlayacak,  kredilerini ödeyecek, esna  

fa olan borçlarını ödeyecek. Bunu fındığını satarak ödeyecek ama bu fiyattan fındığını satarsa bir kredi de fındığın zararını kapatmak için çekecek. Bu böyle olmaz. 

 

Fındığın bölgemizin mihenk taşı olduğunu dile getiren Çelebi: “Fındık Karadeniz Bölgesi’nin can damarıdır. Bizim olmazsa olmazımızdır. Ancak bu önemli ürün 2002 yılından bu yana devletin tamamen elini eteğini çektiği, üretici birliklerinin dağıtıldığı, üreticilerimizin yalnızlaştırıldığı bir döneme tanıklık ediyor. Çiftçilerimiz,  bugün dünyada en önemli ihracatçısı olduğumuz bu ürünü gerektiği gibi değerlendirememenin acısını yaşıyor. Sokakta gördüğümüz vatandaşlar Fatsa Cumhuriyet Halk Partisi’nin fındıkla ilgili politikalarda yetersiz kaldığını söylüyorlar; haklılar. Çünkü çaresizler ve çare üretecek mekanizmaları görmek, fındığa ve sorunlarına sahip çıkacak birilerini istiyorlar. Ancak ‘hadi miting yapalım sesimizi duyuralım’ deyince yanaşmıyorlar. Ne yapalım deyince de’ siz ana muhalefet partisisiniz, yüksek sesle dile getirin’ diyorlar. Fatsa’nın tüm yerel basınına gümbür gümbür demeçler versek yeterli mi, değil.  Koskoca Ordulu bir bakanımız var. Ağzından fındık sözü duyan oldu mu hiç? Varsa yoksa büyükşehir, insanları kanun dışı yollara teşvik ederek, İstanbul’da oturun ama nüfusa Ordu’da yazılın demek… Bir bakanın keyfi tutumunu resmileştirmek için verdiği mücadeleye bakın, üreticilerimizin çektiği çileye bakın. Birbiriyle en ufak alakası yok.  Herkes fındığın bu fiyattan zarar ettiğini söylüyor. Ben de bir üretici ve mali müşavir olarak söylüyorum; fındık külliyen zarar. Kendi bahçesinde,  kendi  mülkiyetinde, kendi ürettiği üründen zarar eden hangi üretim alanı olabilir? İşte üreticilerimizi bu duruma düşürdüler.  Adalet ve Kalkınma Partisi’ne oy vermiş insanlarla tanışıyorum. En çok kızdıkları konu Fiskobirlik’in fındıkta devre dışı bırakılmış olması. FKB’yi dağıtmak yerine biraz destek verip ayakta kalmasını sağlasalardı da en azından arz fazlası fındığı FKB stoklasaydı da fiyata denge gelseydi bugün bu sorunları yaşamayacaktık.  AKP iktidara geldikten sonra bütün üretici birliklerini dağıttı, yalnızca FKB’yi değil. İstanbul’dan bir dostumla sohbet ederken ‘ben İstanbul’da fındığın kilosuna 30 TL veriyorum ancak burada 4 TL. Bu nasıl iş? Siz nasıl bu kadar sessiz kalabiliyorsunuz? Neden hakkınızı aramıyorsunuz’ diyor. Köylü tam bir korku imparatorluğunun etkisi altında kalmış. Ya oğlunu işe verme sözü almış, ya yol sorunu var, ya su sorunu var, ya sosyal yardım alıyor kesilecek diye korkuyor. Bir sürü yerden eli kolu bağlanmış ve sesini çıkaramıyor.  Mesele, canı yanan köylünün meselesi.  Biz köylümüzün hakkını savunuruz ancak gerçekten mağdur olduğunu meydanlarda dile getirmesi gerekiyor ki, biz de destek verip sesimizi yükseltelim. Biz bu anlamda üreticimizin önüne düşmeye hazırız. Üreticiler bir an önce çare bulmalı ve yürekten söylüyorum ki çare CHP’dir. Fındığı erken pazara indirmeyin diye bas bas bağırıyoruz ama tüccarların önünde fındık satma kuyrukları var. Bu görüntüler olduğu sürece birileri bundan faydalanacak ve üreticilerimiz mağdur olacaktır.  Hükümetin bir an önce sadakacı toplum yaratma zihniyetinden vazgeçmesini ve başı dik, onurlu kendi ayakları üzerinde durabilen bir toplum için olanaklar sağlamasını istiyoruz. Türk halkı onurludur, sadakaya muhtaç bir toplum haline getirilmeye çalışılmamalıdır. Fındık geçen yıl 7.5 TL iken neden bu yıl 3.5 TL?  Çünkü  rekolte yalanı uydurdular. En abartılmış, en uçuk rakamla rekolte  650 milyon kilodur. Ancak 3 – 5 ihracatçı servetine servet katsın diye üreticilerin bu duruma düşürülmesi gerçekten çok yazık.  Ekonomik alanda özgürlüğünü kazanamamış bir toplum hiçbir yere gelemez” dedi.

Çelebi: “Bugün gelinen noktada Türkiye’nin birlik ve dirliği bozulmaya çok yakındır”

Son zamanlarda yaşanan terör sorunlarına da değinen Çelebi: “Osmanlı’dan bu yana Avrupa’nın ve Amerika’nın Ortadoğu üzerinde oynadığı oyunlar var. Vatandaşlarımızı bölmek ve ülkemizi karıştırmak için kardeşlerimizi, yurttaşlarımızı bize karşı kışkırttılar. Güneydoğu’da Kürdü kürde kırdırıyorlar. Bir bakıyoruz şehidimiz Kürt, anacığı ona Kürtçe ağıtlar yakarak uğurlarken ‘vatan sağ olsun’ diyor. Diğer tarafta bakıyoruz, terörist de Kürt. İki kardeşten biri dağda teröristken diğeri aslanlar gibi vatani görevini yapıyor. Kim bilebilir bir gün birbirlerine kurşun sıkmayacaklarını ki geçmişte bunun örneklerine de rastladık. Dolayısıyla bizi bize kırdırmaya çalışıyorlar. Ülkemizin topraklarına  kardeş kanı akıtıyorlar.  Bu çok amaçsız bir mücadele. Kürt kardeşlerimize de bir faydası yok. Bugün gelinen noktada Türkiye’nin birlik ve dirliği bozulmaya çok yakındır. Ülkemize nifak tohumları ekilmesine izin vermemeliyiz” diyerek sözlerini noktaladı.