Cumhuriyetin 88.yılını coşku ile kutladılar

29 Ekim 2011 günü yapılması planlanan ve yaşanılan deprem ve terör olayları nedeniyle iptal edilen Cumhuriyet yemeği 19 Kasım 2011 Pazar günü Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Fatsa Şubesi tarafından Yalçın Otel’de gerçekleşti.
Dernek Başkanı Doğan Çelebi ve Yönetim Kurulu üyeleri önderliğinde düzenlenen yemekte, konuklar Cumhuriyetin 88.yılını coşku ile kutladılar.
Geceye Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, CHP Ordu Eski milletvekili Kazım Türkmen, CHP Fatsa ilçe Başkanı İsmail Yurttaş, ADD Doğu Karadeniz Bölge Temsilcisi Bora Mutlu, Ordu Esnaf Odaları Birliği Başkanı Aydın Bostancıoğlu, Ordu ADD Şube Başkanı Neşet Sayman Sivil Toplum Kuruluşları Temsilcileri, Çevre belediye ve Belde belediye başkanları Siyasi Parti Temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Gece açılış ve sunumla başlarken açılış konuşmasını Fatsa ADD Başkanı Doğan Çelebi gerçekleştirdi.
Çelebi, günün birlik ve beraberlik günü olduğunu ifade ederek tüm Atatürkçüleri birlik ve beraberliğe çağırdı. Başkan Doğan Çelebi: “Bilindiği gibi Kurtuluş Savaşı, bütün dünyanın kabul ettiği en haklı olduğumuz kutsal bir savaştır. Bu savaş Mustafa Kemal’in söylediği gibi “emperyalizme karşı verilmiş ilk savaştır”. Bu savaşta bin bir zorluklara göğüs gererek şehit düşen ve bize yepyeni bir ülke bahşeden atalarımıza sonsuz minnet ve şükran duygularımı ifade etmek isterim. İşte cumhuriyet bu acımasız savaşın zaferle sonuçlanmasının ardından her alanda medeni milletler seviyesine ulaşma, çağdaş demokratik laik ve özgür bir toplum olma amacı ile 29 Ekim 1923 yılında ilan edilmiştir. O tarihten itibaren bu günü ülkemizde bayram olarak kutlamaktayız. Bu demektir ki; artık Türk toplumu Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde; topluma özgür birey, soran, sorgulayan bilim ve aklın öncülüğünü esas alan bir yol haritası çizerek gelişmiş uluslar ailesinin bir parçası olmayı hedeflemiştir. Yeri gelmişken şunu da ifade etmeden geçmek istemiyorum. Hepimizin bildiği gibi bu yıl cumhuriyet bayramı kutlamaları Van ilimizde meydana gelen deprem felaketi nedeniyle iptal edilmiştir. Bu algı eksikliği bize cumhuriyet kutlamalarının bir eğlence düzeyinde anlaşıldığını göstermektedir. Oysa cumhuriyet bayramımız bir eğlence değil, birlik ve beraberliğimizin güçlendiği, toplumsal ve siyasal tarihimizin değiştiği en önemli ulusal bayramımızdır. Bizim Atatürkçüler olarak görevimiz bu tarihi mücadeleyi nesilden nesile doğru ve objektif olarak aktarmaktır. Fatsa Atatürkçü Düşünce Derneği yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımla birlikte bu sorumluluk bilinci ile hareket etmekte olduğumuzu hepinizin önünde haykırmaktan büyük onur ve şeref duyuyorum. Değerli dostlar, ülkemiz çok sorunlu bir bölgede bulunuyor. Bir tarafta tam bir monarşi anlayışı ile idare edilen ülkelerle, diğer tarafta dünya emperyalistlerinin bu ülkelerde oynadıkları oyunlarla karşı karşıyayız. Bütün bu karmaşık yapının içinden çıkmak için tarihe ve geçmişte verdiğimiz mücadeleye bakmak, tarihi iyi okumak ve iyi anlamak zorundayız. Aksi takdirde diğer ülkeler gibi bu çıkmaz yolda kaybolur gideriz. İşte bu konuda Mustafa Kemal’in bizleri aydınlatan mücadelesi var. Rehberimiz kesinlikle Mustafa Kemal’in aydınlattığı bu ışıklı yoldur. Aksi yolların bizi karanlığa ve ülkemizi büyük bir maceraya sürükleyeceği kesindir. Bu karmaşık oyunları anlamamızı sağlayan ve bizi diğer İslam ülkelerinden farklı kılan özellik demokrasi ile idare edilen tek ülke onuruna sahip olmamızdır. Bu da bu büyük mücadelenin sonunda kanımızı canımızı ortaya koyarak kazandığımız en önemli başarımızdır. Hepimiz ülkemizde olup bitenleri büyük bir dikkatle izliyoruz. Ülkemizin kurtuluş ve kuruluş felsefi ile oynanmak isteniyor. Bu dayatmalar kesinlikle emperyalizmin ülkemiz üzerinde ta Lozan hatta Osmanlı dönemi de dahil olmak üzere oynanan oyunlarıdır. Bu oyunlar bazen oyuncuları bazen senaryoları değiştirilerek sahneleniyor. Bir Kıbrıs meselesini düşünün, bir Avrupa birliğinin bizden isteklerini düşünün, bir doğu meselesini düşünün, bir azınlıklar meselesini düşünün. Bunlar Mustafa Kemal’in okullardaki resimlerinin kaldırılmasını isteyecek ve Atatürk’e diktatör diyecek kadar ileri gidebiliyorlar. Oysa Mustafa Kemal demokrasiye o kadar inanmıştır ki en güçlü olduğu ve ülkenin yedi düvele karşı savaştığı bir dönemde bile ulusu ilgilendiren tüm kararları meclisin onayını alarak uygulamıştır. Açılım ve ileri demokrasi adı altında ülkemizin birlik ve bütünlüğü büyük yaralar almakta, gerçek demokrasi anlayışından uzaklaşılmaktadır. Bütün bunlar emperyalistlerin ülkemiz için oynadıkları tehlikeli oyunlardır diye değerlendirmeliyiz ve bunlara karşı mutlaka uyanık olmalıyız. İşte ülkemizde Mustafa Kemal’in dediği gibi “çok kahramanlar yetişmiştir, ancak daha fazla da hain yetişmiştir” sözü çok anlamlıdır. Bu hainler ve işbirlikçiler Türk toplumunun gerçek tarihi mücadelesini iyi algılayamamış bağımsız ve özgür olmanın tadına varamamışlardır ne yazık ki. Halbuki emperyalistler hedeflerine ulaşıp onlara ihtiyacı kalmadığı zaman onları da bir çırpıda tarihin çöp sepetine atacaklardır. Bu aymazlar bundan habersizlerdir. Tarih bu acı örneklerle doludur. Sevgili dostlar tek düşmanımız vardır, emperyalizm. Bu canavar yer yer ilerici yer yer demokrasi yanlısı gibi görünüp bulaştığı ülkeleri en bağnaz yöntemleri uygulayarak iliğine kadar sömürmektedir. Komşularımızda yaşanan gelişmeler ve gözümüzün önünde katledilen binlerce Müslüman kardeşimizin durumu ortadır. Bu ülkeler bu gidişle kardeş kavgaları körüklenerek tarih sahnesinden silinmeye mahkumlardır. Vahşet diz boyu, olaylar insanlık adına utanç duyulacak durumdadır. Ama onlar kendi çıkarları için bütün bu utanç verici olaylar karşısında umursamaz tavırlarını sürdürmektedirler. Türk halkı olarak bu oyunları bozmak zorundayız. Bunun yolu da birlik bütünlük içinde bu ülkede kardeşçe yaşayıp hakça bölüşmenin yollarını mutlaka bulmamızdan geçmektedir. Sözlerimi fazla uzatmadan son olarak şunları söylemek istiyorum. Ülkemizdeki Atatürkçüler bu hassas konularda mutlaka üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirmek zorundadırlar. Bu konuda hiçbir mazeret haklı gösterilemez.
Bu vatan her karışı şehit kanları ile sulanarak elde edilmiştir. Atalarımızın kemiklerini sızlatmaya hiçbirimizin hakkı yoktur. Bağımsız ve özgür bir toplum olma yolundan asla sapamayız. O zaman varlığımızın da bir anlamı kalmaz diye düşünüyorum. Sözlerime son verirken geleceğimizin aydın olması dileği ile Fatsa Atatürkçü Düşünce Derneği yönetim kurulu adına hepinizi saygı ile selamlıyor bu günde de bizleri yalnız bırakmadığınız için hepinize minnet ve şükran duygularımı ifade ediyorum.” dedi.
Gecede ADD Fatsa Şubesi’nin Cumhuriyet yemeği açık artırmaya sunulan Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da samsun’a çıkaran Bandırma Vapurunun orijinal maketinin sahibini bulmasıyla sona erdi. 500 TL’den satışa sunulan Bandırma Vapurunun orijinal maketini