JAPONYA DA ÖNCE İŞ SONRA EŞ BULDULAR
(4).jpg)
Tüm Japon gelinler iyi derecede Türkçe bilirken, Türk erkekler de Japonca’yı çok iyi konuşuyor.
Ordulular ve ağırlıklı olarak Fatsalılar, ilk olarak 1988 yılında gittikleri Japonya’da önce iş sonra eş buldular. Kayıtlara göre 100 den fazla Japon gelin varken, bu rakam resmi olmayan evliliklerin eklenmesi ile 200’ün üzerine çıkıyor.
Tüm Japon gelinler iyi derecede Türkçe bilirken, Türk erkeklerde Japonca’yı çok iyi konuşuyor. Aile içerisinde konuşmalarını anlamalarını istemeyen çiftler hemen Japonca konuşuyor. 1988 yılında ilk olarak Hayri Atılgan’ın gitmesi ve peşinden akraba, eş dost derken binlercesinin gitmesi ile Japonya’nın Nagoya şehri, Fatsa kenti gibi oldu. Yaklaşık 7 bin civarında Ordu’lu Nagoya’da yaşıyor. Artık yeni nesil Japon kızlar ile tanışarak evleniyor ve aileler ise dünür oluyor. 2002 yılında hayatını kaybeden Hayri Atılgan öncülüğünde 500 kişi Japonya’ya giderken günümüzde sayı 7 bin’in üstüne çıkıyor. Her aileden Japonya’ya giden olduğu gibi bazı ailelerde ise bu rakam onlara kadar çıkıyor. Nagoya şehrinde çoğunlukla çalışan Ordulular, Japonca’da “Kaitai” denilen inşaat yıkımında ya da araba parçalama işinde çalışıyorlar. Bu işin karşılı olarak ise şu anda günlük 150 dolar civarına karşılık gelen Japon yeni alıyorlar. Her işçinin günlüğü ise 4 bin 500 doları buluyor. Japonya Türkiye’den vize istemiyor. Bundan dolayı da Ordu’dan Japonya’ya gitmek isteyenler 3 aylık turist vizesi ile havayolları ile 12 saatte gidebiliyor. Türk Hava yolları doğrudan gittiği için 12 saatte Japonya’ya varırken, başka havayolları ise aktarmalı olarak 22 saatte aynı yolu kat ediyor. 3 ayı geçtiğiniz andan itibaren polise yakalanmazsanız, yıllarca da kalabilirsiniz, ancak yakalanırsanız hemen sınır dışı ediliyor ve 5 yıl kapıdan içeri giremiyorsunuz. Japonya’ya ilk gidenler, kalmak için evlilik yaparken, artık bu evlilikler yerini aşka, sevgiye bıraktı. Artık Ordulu gençler Japon kızlar ile gönüllerini dinleyerek evleniyor. Böylece hem Japon vatandaşı olunuyor hem de kaçak yolla giriş engellenmiş oluyor. Ordu’da yaz ayının gelmesi ile sokaklarda çok sayıda Japon gelin görmek mümkün. Bazı Japon gelinler ise tamamen Ordu’ya yerleşerek, artık vatanım Türkiye diyor. Şu anda sadece Japonya’dan kız alan Ordulular, gelecekte kız da verebileceklerini söylüyor.
Japonya’dan Ordu’ya gelen Japon eşlerin bazıları fındık mevsiminin başlaması ile fındık toplarken, kimide mısır tarlasında çalışıyor. Japonya’da bu işlere yabancı olsalarda, Ordu’da işin duayeni gibi fındık topluyor, bahçede çalışıyor. O kadar Türk olmuşlar ki Japonlar, çocuklarına Sehra, Yonca, Aslı, Ergün, Ayşe ismini vermişler.
Fatsa’ya Gelin Geldi
Akiyo Morita Özdemir(35) ve Ekrem Özdemir (37), 1997 yılında Japonya’da tanışarak evlendi. 2 yıl önce Ordu’ya yerleşen Özdemir ailesinin Aslı (13), Ergül (7) ve Yonca (2) isminde 3 de çocukları var. Ekrem Özdemir, 1994 yılında turist olarak Japonya’ya gittiğini söyleyerek, “1994 yılında turist olarak gittik. Sandalye fabrikasında 3 yıl çalıştım. Daha sonra 1996 yılında eşim ile bir tren yolculuğu sırasında tanıştım. Birbirimizi çok sevdik. Ailesi daha önceleri biraz karşı çıktı. Eşim ise ailesini ikna etmeyi başardı. 1997 yılında düğünümüzü Fatsa’da yaparak evlendik. 11 yıl Japonya’da bir çiftlikte hayvancılık yaptım. 2008 yılında ise eşim ile anlaşarak Türkiye’ye geri döndük. Şimdi kendim dükkân açtım. Burada gıda işi ile uğraşıyorum. Japonya’ya ise sadece tatil için kayın peder ve kayın validemi görmek için gidiyorum.”dedi.
Japon Gelin, Bahçede Fındık Topluyor
Akiyo Morita Özdemir ise, Ordu’da severek yaşadığını söyleyerek, “Ailem önceleri evliliğe karşı çıksa da evliliğime ikna ettim. Çok mutlu bir evliliğimiz var. Çocuklarımı burada büyütmekten dolayı da mutluyum. Kızım okula Fatsa’da başladı. Arkadaşları ile çok iyi anlaşıyor. Aile olarak burası Doğası, denizi ve temiz havası ile tam bize göre. Sadece Türk yemeklerin çok yağlı olmasından dolayı burada ki diğer Japon gelinler gibi sıkıntı yaşıyorum” dedi.
Fındık mevsimi nedeni ile bahçede fındık topladıklarını söyleyen Akiyo Morita Özdemir, “Havanın çok sıcak olmasından dolayı zorlansam da ailem ile birlikte fındık toplamak çok zevkli. Japonlar çalışmayı çok sevdiği için bende severek yapıyorum. Japonya da fındık görmemiştim, Karadeniz’e yerleştikten sonra gördüm. Çok lezzetli bir yiyecek” dedi.
Erkeklerini boş boş gezmesinin en çok dikkatini çeken şey olduğunu söyleyen Akiyo Morita Özdemir: “En çok dikkatimi çeken şey, Türkiye’de kahvelerin çokluğu. Erkekler hep boş boş geziyor. Nasıl yaşayıp, nasıl geçiniyorlar anlamış değilim. Japonya da kimsenin boş vakti yok. Hep çalışırız, boş vakit geçirmeyiz. Ancak burada çalışmayı pek sevmiyorlar” dedi.
Japon Gelin Mısır Tarlasında Çalışıyor
Japon eşi olan Yavuz Gelmiş (28) ise Karoje adındaki tavuklu yemek lokantasının aşçısı Mio ile tanışarak evlilik yapmış. 7 aylık Sehra adında kızları olan çift, 1 ay sonra yeniden Japonya’ya dönecek. Mio, Fatsa’yı çok sevdiğini söyleyerek, “Ailem önceleri karşı çıktı. Ancak ben zorlayınca eşimi de tanıyınca kabul etmek zorunda kaldılar. Japonya’da aşçılık yaptığım için yemeklerde çok az yağ kullanırdık. Millet olarak yağlı yemekleri sevmiyoruz. Türk yemeklerinde ise çok yağ kullanılıyor. Bu konuda sıkıntı yaşadım” dedi.
Gelin-Kaynana ilişkilerinin çok iyi olduğunu söyleyen Mio, “Kaynanam annem gibi. Annem Japonya’da olduğu için burada bana annelik yapıyor. Kaynanam ile de çok iyi anlaşıyorum. Beni çok seviyorlar bende onları. Burada bir mısır tarlası ve fındıklık var. Mısır tarlasında ara sıra çalışıyorum bunu da severek yapıyorum. Fındık mevsimi nedeni ile de elimden geldiğince fındık da topluyorum.” Dedi.
Gelin-Kaynana, Anne Kız Gibi
Özgür Emre(27) ise Japonya’da bir inşaat firmasında şoförlük yapıyor. Özgür Emre, giyim dükkânı sahibi Yumi Saka Cima(29) ile bir restaurantta yemek yerken tanışmış. İlk görüşte birbirlerinden etkilenen çift, 2009 yılında hem Japonya’da hem de Ordu’da çifte düğün ile dünya evine girdi.
1 yıldır evli olduklarını söyleyen Yumi Saka Cima, “İlk geldiğimde Fatsa’ya alışmakta zorluk yaşadım ancak zamanla şehre değil bahçe işlerine de alıştım. Kaynanam ile komşulara oturmaya da gidiyoruz. İlk kez burada kadınların kendi aralarında yaptıkları günlere şahit oldum. Şimdi günleri de öğrendim. Japonya’da çalışmaktan böyle aktivitelere fırsat yok. Zaten Japonya’da böyle şeylerde yok. Burada komşuluk ilişkileri çok farklı. Hala birbirinize oturmaya gidiyorsunuz. Çok güzel bir yaşam.”dedi.
Yumi Saka Cima’nın kaynanası Asiye Emre, gelinini çok sevdiğini söyleyerek, “Japonlar ile örf adet olarak pek farkımız yok. Japon kızları da çok saygılı. En ufak bir şeyde hemen özür diliyor. Çok saygılılar. O gelinim değil kızım olarak görüyorum. Örf ve adetlerimizi anlattım, hemen uyum sağladı. Japon kızlarla evlilik yapmak için düşünenlere tavsiye ederim” dedi.
Kaymakam Yurdaer: “Biz
üzerimize düşeni yapacağız”
Ordu’dan en çok Japonya’ya Fatsa’dan gittiğini belirten Fatsa Kaymakamı Selman Yurdaer, “1988 yılından bu yana Fatsa insanı Japonya’da ekmeğini kazanmıştır. Japonya ile Türkiye’deki bağda Fatsa insanın katkısı olmuştur. Karşılıklı olarak bu bağın daha da güçlenmesi için çalışmalar yapmamız gerekiyor. Biz üzerimize düşeni yapacağız” dedi.