FAGİAD Başkanı Mehmet Serkan Erdik yaptığı açıklamada: “Hava şartlarından dolayı birçok üreticinin fındığı yarı yarıya rekoltesinde düşüklük sağlandı. Geçen yıla oranla 3’de 1’i seviyede şu anki rekolte. Bu bir anlamda kötü bir anlamda da iyidir. Çoğu zaman fındıkla ilgili yapılan yorumlarda yüksek miktarda fındık üretiminden kaynaklanan fındığının dış pazarda pazarlanmamasında elde kalan fındıktan dolayı TMO olsun, Fiskobirlik olsun fındığı hep belirli bir miktarın altında aldılar ve üretici hiçbir zaman fındıktan istediği  geliri elde edemedi. Bu yıl fındık beklenenin çok altında bir rekolteyle karşımızda yer aldı. Fındığın şu an serbest piyasada değeri 3,50 ve 3,60 TL arasında yer alıyor. Bir anlamda bu fiyat çok da istenilen bir rakam değil. Ama fındık sezonu girmeden önce beklenilen rakamın üzerindedir şu anki fiyat. Şunu açıkça söyleyebilirim ki Karadeniz Bölgesi’nin insanı köylü, çiftçi değildir.  Eğer biz gerçek anlamda çiftçi yükümlü olsaydık 40 trilyona yakın bir para sadece fındık hasatının kaldırılması için Doğu Anadolu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nden gelen insanlarımıza verilmezdi bu kadar para. Eğer biz fındıktan para kazanmak istiyorsak bu işi bırakmamız gerekiyor. 500 Kilo fındığı olan bir üreticinin 25-30 TL arasındaki yevmiye parasıyla oradan gelen insanlara bu fındığı toplattığı zaman bu fındıktan arda gelen parayla gelir sağlamak üreticimiz için yanlış bir düşüncedir. Köylümüze köylülüğü, çiftçimize çiftçiliği öğretmemiz veya hatırlatmamız gerekiyor. Biz hiçbir şeyi tam anlamıyla düzgün olarak yapamıyoruz.  Bu bir süreçtir. Fındık fiyatıyla ilgili şunu çok rahat söyleyebiliriz ki TMO’nun fındık almaması bir miktar da olsa çiftçiyi etkilemiştir. Çünkü çiftçi için bir garantidir. TMO’nun üreticiye geç para ödemesi taksit taksit ödemesi bir sorundur; fakat fındığı aldığı zaman üretici tüccara verdiği fiyatın üstünde bir rakamla fındığını TMO’ya veriyordu. Fındık artık kısa vadede yapılacak olan çözümlerle sorunun giderilecek bir durumda değil. Sorunun giderilmesi için üreticiyi tamamen memnun edecek ve üreticinin hakkını gasp etmeyecek şekilde olmalı, başka türlü fındığın altından kalkamazsınız. Tüccarı memnun ederek onların isteklerini yerine getirerek fındıkta istenilen seviyeye geri getirilemez. Üretici artık bir şekilde memnun edilmesi gerekiyor. Bu memnuniyette fındığı değişik pazarlarda ve çok daha fazla alanlarda kullanılmasını sağlayarak memnun etmemiz gerekiyor. Dünya pazarında söz sahibi olduğumuz bir ürünü hala tüketiminde bir sorun yaşıyorsak halen bir sıkıntı var demektir. Türkiye dünyadaki fındık tüketiminin % 80’ini üreten bir ülke. Hala biz pazarda sistemi oturtamadık.  Kısa yollu çözüm değil uzun yollu çözümler oluşturarak fındıkta kalıcılığı sağlamamız gerekiyor.” dedi.