Program İbrahim Dizman ile İbrahim Yılmazın hazırlamış olduğu Fahri Çelebiyi anlatan sunum ile başlarken 1998’lerde  Gülçin Üstüntaş’ın “Unutul mayanlar” adlı belgeselinde Fahri Çelebi’nin dostları ile Fahri Çelebi hakkında yapmış olduğu röportajdan kesitlerde sunumun içerisinde yer aldı. Çelebinin geçmişten bu güne kadar yaşadıklarının fotoğrafları bu sunumda yer aldı. Sunumun ardından Türk Sanat Müziğine ilgili olduğundan Çelebi için Ordu Musiki Cemiyeti solistleri Ordu Belediyesi Konservatuarı saz ekibi ile 19 Eylül Musiki Cemiyeti salonu dolduranlara muhteşem bir müzik ziyafeti çekti. Zaman zaman müziklere davetliler de eşlik edince ortaya güzel görüntüler çıktı. Programda Türkiye Yardım Severler Derneği Başkanı Emine Yeşil Tepe, ORSEV başkanı Sevinç Özel, kitabın yazarı İbrahim Dizman ve bu muhteşem programın mimarı Fahri Çelebi duygularını dile getirdiler.

 

Gökkuşağı benzetmesi yerinde olmuştur

 

Yeşiltepe yapmış olduğu konuşmada şunları söyledi; ”Türkiye genelinde gelmiş geçmiş bazı insanlarımız etkinlikleriyle ölümlerinden sonra anılmaktadırlar. Halbuki biz yarım asrı aşkın sosyal etkinliklerimize öncülük yapmış sayın Fahri Çelebiyi sağlığında taçlandırmak istedik. Mutlulukla ifade etmek isterim ki bunu bugün büyük istekle gerçekleştiriyoruz.Bu programın yapılmasında emeği olan araştırmacı yazar İbrahim Dizman’a da teşekkür ediyorum. Fahri Çelebi benim sınıf arkadaşımdı daha sonra onların gelini oldum. Kendisiyle yıllarca beraber çalıştık. Fahri Çelebi Ordu’daki sosyal etkinliklere her zaman damgasını vurmuştur. Türkiye Yardım Severler Derneğinde beraber çalıştığımız yıllarda kendisinden bir çok şey öğrendiğimizi ifade etmek istiyorum. Fahri Çelebi sadece Ordu’da değil dışarıda da saygı gören ve sevilen bir kişidir. İbrahim Dizman’ın kitaptaki gök kuşağı benzetmesi çok yerinde olmuştur. Ben sayın Çelebiye mutluluklar dilerken Allah uzun ömürler versin diyorum” dedi.

 

Onun için o kadar söylenecek söz var ki

 

ORSEV başkanı Sevinç Özel ise konuşmasına şiirle başlarken konuşmasını şu şekilde sürdürdü;”Bugün buraya 40 yıllık dostumu tanıtmak için geldik.Söze nereden başlayacağımı doğrusu bilmiyorum. O aramızdayken anlatmak hakkında birkaç kelam etmek yada bir ömrü kısacık bir konuşmaya sığdırmaya çalışmak hiçte kolay bir şey değil. Konu Fahri Çelebi olunca titizleniyor insan. Kelimeleri ona göre seçecek üslubunu onun şahsına göre ayarlayacaksın. Hassas bir denge bu. Aklıma Gökhan Akçiçek’in Fahri Çelebi için yazdığı yazının  başlığı geliyor. ”Bu şehri mor bir çakıl taşı ısıttı.” demişti. Çelebiyi anlatırken şimdide aynı hassasiyetin farklı bir seslenişine şahit oluyoruz. İbrahim Diz man’ın şehirde bir gök kuşağı ifadesi gibi. Onun için o kadar söylenecek söz var ki o geniş lugatın kapısını ancak bu kitap açar.
 

Bu ilde adına kitap yazılacak çok kişi var.
 

Kitabın  yazarı İbrahim Dizman ise şunları söyledi; ”Ben söyleyecek olduklarımı kitapta söyledim. Buradaki sunumda da düşüncelerimi sizlere yansıttım. Sizlere bir iki şeyi paylaşmak istiyorum kısaca bu kitabı yazarken çok büyük heyecan duydum. Bunun biri Fahri Çelebi’nin yaşamıydı bu cumhuriyeti kuranların hayal ettiği insan şeklinden biriydi. Ordu’da cumhuriyet tarihi boyunca cumhuriyetin hayal ettiği kentlerden biri olma yolunda çaba gösteren bir kişiydi. Fahri Çelebi’in yaşamını gözden geçirirken bu çabanın ne kadar büyük ve anlamlı olduğunu da gördüm ve çok büyük heyecan duydum.Cumhuriyetin istediği karakterde bir insandı. İkinci heyecanlandığım konu ise bu şehir için bir başka bir şey yapabilmenin vermiş olduğu heyecandı. Ben bu kent için zaman zaman yazarım veya söylerim bunu hepiniz biliyorsunuz ki Bu kent bir kültür kentidir. Bir sanat kentidir. Özel bir kenttir.Ama bu kent kendini iyi anlatamayan kentlerden bir tanesidir. Ordu kendini iyi anlatamamıştır. Bu kitap Ordu’nun dışarıya tanıtılması için küçük bir örnek oluşturabilir düşüncesi ile büyük heyecan duydum. Bu şehrin kültür kenti olmasında Fahri beyin büyük katkısı vardır. Fahri beyin kuşağının büyük bir katkısı vardır. Bu şehirde kuşkusuz adına kitaplar yazılacak etkinlikler düzenlenecek çok kişi var.”dedi
 

Mutluluğun zirvesindeyim
 

Fahri Çelebi ise “Bundan yıllarca önceydi şuanda aramızda bulunan ordu belediye başkanımız sayın Kazım Türkmen vekaletini bana bırakmıştı.Ve gazeteciler yanıma gelmişti bir söyleyişi yapma istediklerini ifade ettiler.Bu söyleyişi tam iki saat sürdü.Bu söyleyişin sonunda hiç beklemediğimin bir soru soruldu. Ne hissediyorsunuz dediler ne güzel bir şey dedim. Bana şuan bir gazeteci ne hissediyorsunuz deseydi mutluluğun zirvesinde olduğumu söylerdim ”dedi. Çelebi konuşmasını bu programı düzenleyenlere  teşekkür ederek sürdürürken. Çelebi, Dizman ve İbrahim Yılmaz’a ORSEV tarafından plaket ve çiçek verildi.

Program konuşmalar ile son bulurken kokteyl ile birlikte  Fahri Çelebi ve Dizman kitabı imzaladılar.