Ziraat Odaları olarak kendilerinde UFK tarafından yapılan rekolte çalışmalarına teknik eleman verdiklerini ifade eden Gezer, UFK tarafından 13 ilde geçen yılın benzeri bir karanfil sayımı yapıldığının bunun neticesinde yüzde 50 oranında ürün kaybının yaşanabileceğinin tespit edildiğini kaydetti. Tarım Sigortaları Havuz İşletmeleri A.Ş.nin (TARSİM) orta ve yüksek kolda yaptığı çalışmalar sonrasında ürün kaybının yüzde 65 civarlarına çıktığını bu nedenle yeni sezonda TMO nun depolarınki fındığa hem dış hem de iç piyasada ihtiyaç duyulacağının açıkça ortada olduğunu ifade eden Gezer şöyle konuştu; UFK tarafından yapılan karanfil sayımında yüzde 50 oranında düşüş yaşandığı tespit edildi. Tabii geçen yıl batı bölgesinde kuraklık göz önünde bulundurulursa bölgemizde bu rakamın daha yüksek olduğu söylenebilir. 

    

Bunun yanında TARSİM Bölge Müdürlüğünün don olaylarıyla ilgili orta ve yüksek kollarda yaptığı çalışmaları sonucu yüzde 20 oranında ürün kaybının olduğu söyleniyor. Bu da gerçekleşirse Türkiyede bu yıl yüzde 60-65 oranında ürün kaybı yaşanacak. Bu demek oluyor ki, TMO nun depolarındaki fındığa hem iç hem de dış piyasanın ihtiyacı olacak. TMO burada çok akıllı bir politika uygularsa, devletin zarar etmesi söz konusu dahi olmayacak. Belki de para kazanacak. Dünyanın ve iç piyasanın talebi belli. Bu talep doğrultusunda TMO iyi bir politika ve strateji ile devleti zarara uğratmayacaktır dedi. TMORnun bunu fırsata çevirmesini zor gördüğünü bu noktada sivil toplum örgütleri olarak gerekli desteği vermeye hazır olduklarını dile getiren Gezer; Geçmişte yapılan uygulamalar ve politikalara bakılırsa TMO nun bunu fırsata çeviremeyeceğine inanmıyorum. Ama fırsata dönüştürülmesi için sivil toplum örgütleri olarak elimizden ne geliyorsa yapmaya hazırız. Eğer bu depolardaki fındıklar birilerine peşkeş çekilecekse sivil toplum örgütleri olarak biz buna tepkimizi koyarız diye konuştu.