***•***
•İftar sofrasına özel pide yaptıran Tahir Olcay’ın, Bu ay bereketli özel bir ay. Bu yüzden pideler de özel olmalı” dediğini,
***•***
•Bahçesindeki erik ağacından özel olarak topladığı meyveleri yakın dostu Kenan Aşan’a veren Mustafa Sade’nin, “İnsan eşine, dostuna iyi bakmalı ki, karşılığını görebilsin ” dediğini,
***•***
•Çullu yolunun yapılmasından sonra günde 5 defa Cem Evi’ne gidip gelen İhsan Kartal’ın, “Manevi olarak huzur buluyorum. Yoksa başka türlü rahat edemem” dediğini,
***•***
•Ordu - Giresun arasında ölümsüzlük mantarı bulunmasına sevinip bahçenin tamamını kapatan Nurol Sarıçiçek’in, “Benim hayatta kalmam lazım. Yoksa başka türlü bu işleri bitiremem” dediğini,
***•***
•Tatil dolayısı ile Gürcistan ve Azerbaycan gezisine çıkan İhsan Oral’ın, Bizim memleketimizden başka ne gezilecek, ne de yaşanacak bir memleket var. Bunun kıymetini iyi bilmek lazım” dediğini,
***•***
•Geniş kapsamlı bir iftar yemeği vermek için kolları sıvayan Baha Şatıroğlu’nun, “En son kararım ilçedeki tüm resotranları kapatmak olacak. Başka türlü bu işin içinden çıkamayacağım” dediğini,
***•***
•Düğünlerde arayıp istediği kızı bulup evlenemeyen Ercan Eroğlu’nun, Bayramdan sonra evden çıkıp karşıma çıkan ilk kızla evleneceğim” dediğini,
***•***
•Turgut Coşkun ile İsmet Dok’un birbirlerini görmedikleri günü günden saymadıklarını,
***•***
•Kırmızı giymekten vazgeçmediği halde başka arayışlar içerisine giren Ahmet Becioğlu’nun, “Yakında öyle bir renkle gezeceğim ki, ünlü modacılar bile hayranlıkla beni izleyecek” dediğini,
***•***
•Omuzunu sokan arının mikrobundan korkup Hastanede yediği serumla iyileşen Osman Topaloğlu’nun, “İlk defa başıma böyle bir hadise geldi. Ne yapacağımı şaşırdım. Şimdi çok iyiyim” dediğini,
***•***
•Maral Öztekin’in Bayram sonrası Fatsa’ya gelme planları yaptığını öğrenen Mustafa Şevket Mutlu’nun, “Bir akşam Yalıköyde mükemmel bir pirzola ziyafeti benden” dediğini