***•***
•Fatsa’nın genç işadamlarından Alihan Doğruca’nın, her hafta Cuma akşamı “Terme’ye kadar gidip geleceğim diyerek” soluğu İstanbul’da aldığını,
***•***
•Hatice Durak Gürsoy’un Amasya’dan her gün bilgi alıp kiraz rekoltesini takip ettiğini,
***•***
•İlknur Şahiner’in Erbaa’dan bu yıl 50 bidon üzüm yaprağı siparişi verip “ Bu kışın misafirlerime doya doya üzüm yaprağı sarması yedireceğim” dediğini,
***•***
•İşlerin bir türlü açılmamasına hayıflanan Mehmet Esen’in “Ben herkesle iyi geçinirim. Arabuluculuk yasası çıkar çıkmaz bu işin eğitimini alıp Fatsa’nın ilk arabulucusu ben olacağım. Bu işlerimin de hepsini bırakacağım” dediğini
***•***
•Arkadaşı Akif Mutlu’nun Küba’ya tek gitmesine sinirlenen Kalamaki Tour sahibi İsmail Güvenkaya’nın, “Ben de Kabakdağı köyüne çadır kurara 15 gün tatil yapacağım” dediğini,
***•***
•Galatasaray’ın şampiyon olmasının ardından gece boyu kutlama yapan Ahmet Altay’ın ”Bu iş burada bitmez, 40 gün 40 gece kutlamalara devam edeceğiz dediğini.”
***•***
•Haberi olmadan kendi adına twitter hesabı açılan ve on bin kişiden fazla takipçisinin olduğunu öğrenen Tahir Olcay’ın (beş kuruş) , bu işin sorumlularını bulup onlara gerekeni yapacağım,kimse benim ismimden çıkar sağlayamaz” dediğini,
***•***
•Lütfi Kocatepe’nin “her hafta çıkan Güneş Gazetemizden bizleri mahrum etmeyin”dediğini,
***•***
•Branda sezonun açılmasının ardından kamp çadırlarında oldukça fazla talep alan ve siparişleri yetiştirmekte zorlanan Taner Kurt’un işlerini bitirmesinin ardından tatile afrikaya gideceğini,
***•***
•Kalamaki Tour şirketi ile okul gezisine katılan Yaren Karagöl’ün babasına her gün “Gezi çok hoşuma gitti. Ben yine geziye gitmek istiyorum. “ dediğini,
***•***
•İstanbul’dan dönen Okan Karaca’nın hediye bekleyen arkadaşlarına “Pek yakında birdaha gideceğim. O zaman ne isterseniz getiririm. Şuan kendimi zor getirdim” dedidiğini,
***•***
•Küba seyahatinden dönen Akif Mutlu’nun, “Fidel Castro’ya tüm Fatsalılar adına selamını ilettiğini,
***•***
•Köşe yazılarını geç gönderince Ferudun Altuntaş’tan fırça yiyen Selim Becioğlu’nun, “Bundan böyle en erken yazı gönderen yazar ben olacağım” dediğini,