•Evlenmeye karar verdikten eini gelen görücülerden bıkıp usanan Ercan Er’in, “Seçenek çok olunca karar vermekte zorlanmaya başladım. Ama eleye eleye sonunda muradıma ereceğim” dediğini,
•••••*•••••
•Memleket hasretiyle geldiği Fatsa’da hiç kimsenin yemeğe götürmemesine içerleyen Alahattin Er’in, “Biceli Atıf olmasaydı az daha aç kalacaktım” dediğini,
•••••*•••••
•Zuhal Topal’la İzdivaç Programına başvurusu reddedilen Ahmet Altay’ın, bunun nedenini soranlara: “Eğer ben katılırsam taliplilerim stüdyoda kavga çıkabilirmiş. İnsanların benim için kavga etmelerini istemediğim için ben vazgeçtim. Onlar beni reddedemez” diye yalan söylediğini,
•••••*•••••
•Halı saha maçında ilk 20 dakikada 15 gol yiyen Taner Kurt’un Kenan Paşaoğlu tarafından maçtan kovulunca, takım arkadaşlarına küserek eve gidip: “Bir daha sizinle top oynamam. Benim hatam yoktu defans hatalıydı” diyerek komik bir savunma yaptığını,
•••••*•••••
•Eski kız arkadaşının evinin önünden her geçişinde seni seviyorum diye bağıran Erhan Şahin’in zabıtalar tarafından yanlış anlaşılınca kalabalık bir grup tarafından dayak yiyip, 30 günlük rapor aldığını,
•••••*•••••
•Emrah Baygın’ın kendisini vince asarak intihar etmeye çalışırken çelik halatın kopmasıyla yere çakılıp bacaklarının kırıldığını ve “Ölmeyi bile beceremedim. Ben nasıl bir insanım, Recep İvedik miyim neyim” diyerek kendisine kızdığını,
•••••*•••••
•Can arkadaşı Yılmaz Ekiz’in ölümünden sonra halen kendisini toparlayamayan Mahmut Talay’ın, “Hemen hemen her gün arkadaşımın mezarını ziyarete gidiyorum. Ben buna nasıl alışacağım bilemiyorum” dediğini,
•••••*•••••
•Arkadaşlarına verdiği yemek sözünü bir türlü yerine getiremeyen Osman Gündoğdu’nun, “Yemeğin bir önemi yok. Mühim olan insanlık. Benim arkadaşlarım beni bir yemek için seveceklerse sevmesinler daha iyi” dediğini,
•••••*•••••
•Çiftetelli oyununda kimseye meydanı bırakmayan Arif Gülenç’in, “Şimdiki kolbastı oyunu bile benim oynadığım oyunda solda sıfır kalır” dediğini,
•••••*•••••
•Oğlunu Suriye’ye gönderdikten sonra günde üç defa telefon görüşmesi yapan Baba Uğur’un, “Bu hasrete dayanamıyorum. Ben de Suriye’ye giderek oğlumun yanında yeni bir iş kurmak istiyorum” dediğini,
•••••*•••••
•Güneş gazetesinin 40. kuruluş yemeğini İstanbul’daki Zoe Otel’de vermek isteyen Hami Ekser’in, “Güneş İstanbul’daki Fatsalıların da sesidir. Otelimizin restoranında vereceğimiz yemekle Fatsalıları bir araya getirip, bir kez daha kutlama yapacağız” dediğini,