Görüntülenen Sayı: 2807
2807 | Yayım Tarihi: 4 Temmuz 2025 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » MEHMET’İN YARIM KALAN HİKAYESİ

MEHMET’İN YARIM KALAN HİKAYESİ

Berrin NUROĞLU

Berrin NUROĞLU

gunesgazetesi.yahoo.com
Facebook'ta Paylaş

‘’Annem  beni  yetiştirdi,  bu  ellere yolladı
Al  sancağı  teslim  etti,  Allah’a  ısmarladı’’
……………………………………………………………….
Soğuk  bir kış  gününde,  telaş  içinde  uçağa  yetişiyorum,  zar  zor  ilerleyen sırada  koltuğumun   yerini  bulunca,  el  çantamı  kabin  bagajına koyup  bir  an  önce  oturmak  istiyorum ,  ancak  o  kadar  kalabalık  ki  hareket  dahi   edemiyorum…. Bir  el  çantama  uzanıyor ,  ‘’ abla ben  hallederim’’ diyerek  çantamı  alıp  hızla  yerleştiriyor… Delikanlıya  teşekkür  ediyorum..
Cam  kenarında  bir  hanımefendi,  ortada  ben,  koridor  kenarına  da  biraz  önceki  delikanlı  oturuyoruz..  Delikanlıya  ismini  soruyorum, ‘’Mehmet’’ diyor..   
      Mehmet,   askermiş,  izinden   dönüyormuş…  Uçaktan  sonra  da  yolu  uzun,  dağda  çok  yüksek  bir  mesafede asker….  
    Oradaki   şartları  merak  ediyoruz… Sular donuyor mu?  Ne  yiyip  ne içiyorsunuz? Art  arda   soruyoruz.  Hepsine  cevap  veriyor  neşeyle..  Ama  şartları  çok  ağır,  dinledikçe  bunların  hiç  birinin  farkında  olmadığımızı  anlıyorum…  Biz  sıcacık  evlerimizde,  gündelik  hayatımızda,  çoğu  zaman  basit  şeylere  üzülüp,  takılırken ,  onlar  ne  zorluklara  göğüs  geriyorlarmış,   ne  büyük  fedakarlıklar  yapıyorlarmış.
Üç   kişilik  sohbetimiz  gittikçe koyulaşıyor.  Henüz  yirmi  yaşındaki  Mehmet’in  bozkırdaki  hikayesi  de  çok  etkiliyor  bizi,  annesi  ayaklarından  engelli  kalınca,  annesinin  bakımı  ve  bütün işler  O’na  kalmış..  Çok  erken  kalkıp  önce  hayvanlarına,  sonrasında  ise  ev  işlerine,  annesinin  ihtiyaçlarına  koşturan   Mehmet,  hepsine  yetişiyormuş, ‘’çalışmayı  çok  severim’’  diyor gururla…
Kahveler  gelince  hemen yerinden  kalkıyor,  hostese yardım  ediyor,  hanımefendinin ve  benim  kahvelerimizi  verirken,  ellerindeki  nasırlar dikkatimi  çekiyor,  soruyorum.  Bozkırdaki  ağır tarla  ve  harman  işlerinden  bahsediyor,  iklimin  sert  olmasından  kaynaklı  zorluklardan  konuşuyoruz  uzunca…
Çok  küçük  yaşta  okuldan  ayrılmak  zorunda  kalmış,  ama   aklı  hala  okulda,  ‘’dışarıdan  bitireceğim’’  diyor,  mutlaka  bir  meslek  sahibi  olacağını  söylüyor.  Hayallerini   anlatıyor  bize; ilk  işi  annesine  iyi  bir  tedavi  yaptırmak  olacakmış,  sonrasında  ise  sürekli  damı  akıtan  eski  evlerini  onarmak,  spor  aletleri  almak  ve  çok  kaliteli  bir  futbol  topuna  sahip  olmak……
    Başka  kardeşi  var  mı  merak  ediyorum..  Abisi   varmış  gurbette  çalışan,  köyün  zor  olan  yaşam  şartlarından  bahsediyor… Annesine  şimdi  kim  bakıyor  diye  soruyoruz.. ‘’Babam  idare  edecek  mecburen,  köylüler  de  yardım  eder’’  diyor.  Bir  an annesini  düşünüyorum,  ne zor  ayrılmıştır kınalı  kuzusundan  ve  ne  çok  özlüyordur  yavrusunu… Ayrılık,  bir  yumruk  gibi  tıkalı  kalır  boğazında   insanın,  büyük  bir  boşluk,  hiç  geçmeyen  eksiklik….. Evin   her  yerinde  sesi  ve  kokusu  vardır  evladının…
    Mehmet,  kocaman  yüreği  ve  bitmeyen  enerjisi  ile  hepimizi  hayran  bırakıyor  kendine, yaşam   dolu  bu  genci  çok  seviyoruz..  Kısa  sürede  ondan  çok  şey  öğreniyoruz..

       Uçak   inince  bizi  bırakmıyor   Mehmet,  valizlerimizi  bekliyor,  hepsini   taksiye  kadar  taşıyor,  teker  teker  yerleştiriyor.  Çok  teşekkür  ediyoruz,  kendisini  tanıdığımıza memnun olduğumuzu  söylüyoruz..  Gülerek  uğurluyor  bizi,  el  sallıyor…. 
   Birden  aklıma  geliyor,  Mehmet’e  harçlık  verecektim.  Taksiyi  durdurup,  O’nu  aramaya başlıyorum,  bir  anda  yok  oldu  sanki…. İçimde  büyük  bir  buruklukla   geri dönüyorum…  Bir  koli  hazırlayıp,  karakoluna  gönderirim  diyorum….  Yol  boyunca  koliye  koyacağım  kekleri,  tatlıları,  kuruyemişleri  tasarlıyorum,  böylece   sızlayan  vicdanımı  durdurmaya  çalışıyorum….
   Sadece  bir  kaç  gün  sonra,  Mehmet’in  hayalleri  yarım,  geride  bıraktığı  sevenleri  ise  eksik  kaldı,  tıpkı  diğer  Mehmetçiklerin  ki  gibi…

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.