FATSA VE FESTİVALLER
Biraz eskilere giderek başlamak istiyorum. Yaz ayları geldiğinde alışık olduğumuz bir düzen oluşurdu Güzel Fatsa’mızda… Şehrin muhtelif yerlerinde özellikle de eski ortaokul (şimdiki öğretmenevi) karşısında parkta yaz akşamları müzik gurupları tarafından ücretsiz, ama milyonlar alınıyormuş gibi ciddiye alınarak hemen her gece yarılarına kadar müzik yapılırdı. İnsanlar evlerindeki sıcak yerine parktaki serinliği tercih eder, sohbetler ve kaynaşmalar sağlanırdı.
Sonraki yıllarda bu durum hemen her gece yerine senenin belli günlerinde profesyonellerin verdiği konserlere dönüştü. Her gece olmasa da insanlar vücutlarının müzik gıdasını bir türlü alıyorlardı. 2000 li yılların başlarında, yani çeyrek asır önce yaklaşık beş yıl Fatsa ve Çevre İlçeler Kalkınma Kurultayı yapıldı. Bu defa bu kapsamda mutlaka sonunda bir eğlence proğramı yapılıyor ve insanların eğlence ihtiyacı böyle gideriliyordu. Sonraki yıllarda münferit olarak akıllara geldiğinde bir sanatçı davet edil erek düzensiz günlerde konserler verilmeye başlandı. Kurultaylarda özellikle ilk yıllarda bir sistem oturtmuş, Temmuzun 2. Hafta sonlarına denk getirdiğimiz için gurbettekilerle Fatsa’dakileri bir araya getirmek daha farklı bir boyuta taşıyordu. İstanbul, Ankara ve İzmir gibi gurbette yaşayanlar biraz daha fazla dost ve arkadaşla görüşebilmek için proğramını bu tarihlere getiriyor, gerçekten de 3-4 gün şehir dolup taşıyordu. Bugün ülkenin en sevilen, en görkemli sanatçısı bile getirilmiş olsa sadece sürekli Fatsa’da kalanlar kendi aralarında izleyebiliyorlar. Yani eski coşkuyu, eski görkemi bulmak mümkün olamıyor.
Başka bazı il, ilçe ya da kasabalarda yapılan festivalleri görünce inanın kıskanıyorum. Bu eksikliğin sadece Fatsa’da olduğunu iddia etmiyorum. Örneğin Çatalpınar’da güreş yapılırdı. Çamaş’ta Gelinkaya şenlikleri olurdu. Kumru’da Yayla Şenlikleri yapılırdı. Son yıllarda ya hiç yapılmıyor, ya da düzensiz bir şekilde yapılıyor ve eski günleri aratıyor. Bütün bu şenlik ve festivaller yerel yönetimlerle sivil toplum kuruluşlarının el ele vererek yaptığı etkinliklerdi. Şimdi yerel yönetimlerin yöneticilerinin: ‘’Bu işler para ile oluyor. Biz personelin maaşını zor veriyoruz.’’ Dediklerini duyuyorum. Haksızlar diyemem. Ancak çocuk yaştan itibaren hep sosyal etkinlikler içinde büyümüş ve birçoğunda da görev alarak yük taşımı bir kişi olarak söylüyorum ki: bir şehir için şenlik ve festivaller o şehrin ihtiyacı olan yol, su ve okul kadar gereklidir. Kalbinin atması anlamına gelir.
Bu yıl için de şu tarihe kadar gerek yerel yönetimlerden ve gerekse sivil toplum kuruluşlarından herhangi bir etkinlik proğramı duymadık. Umarım bizleri yurdun değişik yörelerinden Fatsa’da, Çamaş’ta, Çatalpınar’da, hatta diğer komşu ilçelerimizde heyecanla, koşa koşa memlekete götürecek etkinlikler olur.