Görüntülenen Sayı: 2799
2799 | Yayım Tarihi: 9 Mayıs 2025 Cuma
  • Ana Sayfa
  • Haberler
  •  Spor 
  • Köşe Yazarları
  • Bunları Biliyor musunuz?
  • Vefatlar
  • Güneşlik
  • Dost Siteler
  • Künye
  • İletişim
  • Son Sayı
Ana Sayfa » Köşe Yazıları » MENDİLİMİN DİLİ

MENDİLİMİN DİLİ

Berrin NUROĞLU

Berrin NUROĞLU

gunesgazetesi.yahoo.com
Facebook'ta Paylaş

Bohçamı  açınca  birden  karşıma  çıktılar,  naftalin  kokulu  ilkokul  mendillerim. Bu  iki  mendil  beni   köyüme,   okul  günlerime  geri  götürdü. Her  pazartesi  sınıf öğretmenimiz  temizlik  kontrolü  yapardı,  mendillerimizi  ve  ellerimizi  sıraya  koyardık. Saçlarımız,  tırnaklarımız,  yakalıklarımız  ve  mendillerimizin  temizliği  kontrol  edilirdi.. 
‘’Al  satarım  bal  satarım….’’ İle  başlayan  oyunlarımızın  en önemli  aksesuarıydı  mendillerimiz.. Her  öğlen  sıra  arkadaşımla  beraber  okul  çeşmesinde  yıkayıp, kurumaları   için   duvara  asardık,  sonra  da  yere  düştüler mi,  kurudular mı  kontrolü  bizim  en  büyük  eğlencemiz  olurdu… Harçlığımı  sağ  cebimdeki  mendilimin  arasında saklardım ve  sürekli  yerinde mi  diye  bakıp  bakıp  dururdum… Akide şekerlerimi mendilime sarar,  öğretmenimiz  ders  anlatırken  çaktırmadan yerdim.  Beşinci  sınıfa  geçince ilk  defa  bir  dolma  kalemim olmuştu, bu  en  kıymetli  kalemimi  sol  cebimdeki  mendilimde  sakladım  bütün  yıl….  
O  günlerdeki  en  büyük  hayalim  annemin dantelden olan  gelinlik  mendilini,   gizlice alıp,  okula  getirebilmekti.  Böylece  bütün  kızlar benim etrafıma  toplanacak,  mendilime hayran  kalacaklardı.  İçinde  gelin  telleri  olan  bu  dantel  mendil  oynadığımız  evciliklerdeki  arkadaşımızı   gerçek bir  geline  dönüştürecekti..
Bayramlarda  almayı  en  sevdiğim  hediye  de mendil  idi.  Genellikle  varlıklı komşularımızın  evlerinden  verilen  bu  rengarenk  mendillerden,  özellikle  kırmızı  olan bir  tane alırsam dünyalar  benim  olurdu.  Bu  kırmızı  mendili günlerce elimden düşürmez, oynadığım  her  oyunda  kullanırdım..
Ne  çok  şey  anlatırdı  mendiller  eskiden,  hepsinin  bir  dili  vardı… Genç  kızlar  mendillerine  sevinçlerini,  üzüntülerini, umutlarını  yani  kalplerini  işlerlerdi,  ve  bu  mendil  bir delikanlıya  verilmişse kalbim  senin  demekti.  Sevdiğinin  mendili  ile askere  gidenler tezkereyi  daha kolay  beklerlerdi.  Sevginin  diliydi  mendil,  sevdiğine  verilen  en güzel  hediye  idi. 
‘’Mendil  serdim  bir  taşa, neler  geldi   bu  başa…’’ diyerek  başlayan  manilerimizden,  kültürümüzün  en  temel  unsurlarından  biri  olan  türkülerimize  kadar,  insana  ait  bütün  duyguların olduğu  her  şeyde  mendil  de  vardı…
Gözyaşlarımızı kimse  görmeden  siler saklardı, hüzünlerimizle  beraber mendillerimiz, adeta dert ortağımız  gibi.. Fikriye  Hanım  verem  tedavisi için  Ankara’dan ayrılırken  O’nunla  garda karşılaşan Halide Edip  Adıvar, ‘’Üzüntüden elindeki  mendili  didik  didik parçalamıştı  …’’sözleriyle Fikriye Hanımın  ATA’mızdan  ayrılırken içinde  bulunduğu  acı  ve  kederinin mendiline yansımış  halini  anlatır…
Rahmetli  dedemin  de  çok mendili  vardı.  Bir  çok  işinde  de  bu  mendillerini kullanırdı. Mesela   tarlada   çalışırken,  güneşten  korunmak  için mendilinin uçlarını birleştirir,  başına  koyardı. Yine bir  mendili  sürekli  belinde  durur  terini  silerdi.. Dışarıda  bir  şeyler yiyorsak,  dedem  önüne beyaz  mendilini  mutlaka  açardı.. Anneannemin  de  çeyizinden  kalan, içinde  para  sakladığı  şahane  bir  mendili  vardı.. Narin  bir  kumaştan  olan, kenarları  işlemeli  mendilini,  hepimiz  çok beğenirdik.
Kurtuluş  Savaşı  günlerinde Ankara  Garındaki  İstasyon Binasında kalan  Mustafa  Kemal  Paşa  ve  heyetinin  bütün  parası,   muhasebecileri  olan  Mazhar  Müfit’in  mendiline   sarılı  48 kuruştan   ibaret  idi..
En  özel  günlerin şahididir  mendiller  ve  bu  nedenle de özenle saklanırlar  yıllarca…. Kına  gecelerinde  gelinin  ellerine  yakılan  kınaya  kırmızı  mendiller  sarılır.  Bu kırmızı  mendillerin   gelini  nazardan  kötülüklerden  koruduğuna  inanılır.. Gelinin  yeni  evine  gelişi,  komşuları ve çevredekiler tarafından  mendil  sallanarak  karşılanır.. Düğünlerin  en  güzel  eğlencesi  olan halayda, herkesi  halay  başının  elinde  sallanan  mendil  coşturur…
Annelerin  bebek  bakımında  en  büyük  yardımcıları  mendillerdir. Terleyen  bebeğin sırtına  koyulur, içtiği  sütün fazlasını  çıkaran bebeğin ağzı mendille silinir, diş  çıkaran bebeğin önüne  sürekli  bir  mendil  bağlanarak , kıyafetinin  ıslanması  engellenir.. Bebeği  ile  gittiği  her  yere  bu  mendillerle  gider  anneler..  Çeyizlerin  vazgeçilmez  en  önemli  hazırlıklarından  biridir  bebek  mendilleri…  Gün  gelir  bebekler  büyür,  bu  mendiller  süt kokularıyla en  büyük  hatıra  kalır  annelere, her  baktıklarında  bebekleriyle  geçen   günlerini  hatırlayıp,  yavrularının süt  kokularını içlerine çekmek için….

Yalnızca aboneler yorum yazabilir.

Abone Bilgileri

Abone girişi yapınız
Abone Kodu:
Parola:
Şifrenizi almak için tıklayın

  • Hava Durumu
  • Arşiv


Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü






 Güneş Gazetesi © 2005-2025 Her hakkı saklıdır.