BİZ BU FİLİMLERİ DAHA ÖNCE FATSA’DA SEYRETMİŞTİK
Anlatmak istediğim, bu gün Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın başına gelenler. Senaryo aynı. Başkanın Belediye de olmadığı bir zaman, Belediyeye bir baskın. Aynı anda Başkanın İstanbul’daki annesinin evinde başkanı arama. Aynı anda başkan Edremit te babasının yanındayken sabahın köründe kapıya gelip başkanı gözaltına almak. Elleri kelepçeyle İstanbul a getirmek.
İstanbul a gelince Emniyette dört gün ifadesini almak için beklemek. İfadesi alındıktan sonra tevkif etmek. Önce Hastal Cezaevi, sonra Paşa kapısı Ceza evine sonra Silivri Cezaevine karar vermek. Peki bu işin altında ne var? Rıza Akpolat Beşiktaş Bld. Bşk. çok başarılı olduğu için ileride İstanbul Büyükşehir BLD.BŞK. düşünülüyordu. Bu hareket onu itibarsızlaştırma hareketidir.
Eskiden katiller, hırsızlar, uğursuzlar hemen hapse atılırdı. AKP zamanında durum değişti. Şimdi Profesörler acele hapse atılıyorlar. Tıp Prof. Münci Kalaycıoğlu, Esenyurt Bld. Bşk. Prof. Ahmet Özel, son olarak Zafer Partisi Genel Bşk. Prof. Ümit Özdağ son örnek.
Ümit Özdağ Antalya’da konuştu. Ankara’da lokantada gözaltına alındı. 180 km hızla İstanbul a getirildi. Konuşmasında suç unsuru bulunamayınca geriye dönük TWİT incelemesinden acele hapse atıldı. Suçlandığı konunun cezası 291-1 yani yatarı bile yok. Ama önemli değil, önemli olan Zafer partisi başkanını itibarsızlaştırmak.
İLK BEŞİKTAŞ VAKASI
Bunun iki öncesi var Beşiktaş Bel. Bşk. Murat Hazinedar’ın başına gelenlerde aynı. Başkan Fatsa da babasının evinde iken, İstanbul’daki evini polisler bastı. Sonra aynı anda başkanın babasının Bolaman’daki evine baskın yapıldı. Olayı duyan başkan İstanbul’a savcılığa ifade vermeye giderken Tosya da arabasını durduruldu. Polisler gözaltına aldı İstanbul’a polis nezaretinde götürüldü. İfadesi alındı. Sonra onu acele 5 ay hapiste attılar. Onun dosyasında da hapse atılacak bir madde yoktu. Sonra ne oldu? Murat Hazinedar aleyhine savcılıkta 400 ayrı soruşturma. Sonuç Murat bütün soruşturmaların cevabın verdi. Şu anda İstanbul’daki bürosunda avukatlık mesleğini sürdürüyor.
BU FİLİM YILLAR ÖNCE FATSA DA ÇEKİLMİŞTİ
Bu film 2004 yılında Fatsa da çevrilmişti. Yine senaryo aynı başkanı itibar kaybına uğratma üzerine kurulu. AKP için Fatsa da seçimi kazanmak bir prestij meselesiydi. Önce itibar kaybı halk arasında başlatıldı. Fatsa Belediyesinin çok borcu varmış. Sonra kontrolör gönderildi. O kontrolör yetmedi birde yanına ilave verildi. Başkana Rüşvet, İrkilap, Evrak üzerinde sahtecilik, çete kurup haksız kazanç elde etmek. Gibi suçlamalardan acele hapse attırdılar.
Ünye Ağır Ceza Mah. 57 günlük hapis sonunda tahliye edince, Fatsa’ya kafa koparmaya gidiyorum diyen Sümsük suratlı kontrolör 11 ay uğraşıp yazdığı yalanlar Mahkeme de kabul görmeyince, ZONA hastalığı olup gitti. Sonrada FETÖ yandaşlığından tutuklandı.
YEREL GÜÇLER İŞ BAŞINDA
Bu işler olurken yerli güçler yerel güçler, Belediyenin çok borcu var bu halktan saklanıyor yalanını attılar. Şimdi soruyorum Çamaş’ın Karayollarından alacağı olan Sekiz milyon Dört yüz bin lirayı üç defa tahsil edip almadınız mı? Bld. Bşk. Yardımcısı muhasebeye inip kendilerine ait olan bütün borçları ödeyin demedin m? Yirmi yıl sonra soruyorum. Hani Çamaş Belediyenin borçlarını gizliyordu. Onun sayesinde Karayollarından alınan istimlak bedeli ile kendi yaptığınız borcu ödemediniz mi.
Olay bununla bitmedi. Belediyenin çok borcu var diye makam arabasına haciz koydular. Yanlarına Okyay Sarıhan’la gittim. Ayıp ediyorsunuz dedim. Karşımdaki adam bana ben anlamam dedi. Beni tersledi bende içimden sadece yalan diyenin……..dedim.
Seçimi kazandınız ilk toplantıyı Başkanlık makamında yaptınız. Belediyenin sizin yalan söylediğiniz gibi borcu olmadığını gördünüz. Oda da buz gibi hava esti. Ama yüzünüz kızarmadı. Yalan mı ? Yalansa ben buradayım. Ama 20 yıl geçti sizin düşüncenizde olanların insanı itibarsızlaştırıp siyasi ikbal kazanma huyu hala değişmedi.
Aslında hesap Çamaş’ı itibarsızlaştırmak için Çamaş makam arabasında giderken, polisler arabayı durdurup Çamaş’ı aşağı alıp arabanın haciz edilmesini sağlayacaklardı. Ama Fatsa‘daki polisler bunu kabul etmediler. Yalan mı?
O zaman Çamaş’ın makam arabasını otoparkta resmini çekip, o gece Gazete çıkarıp sabaha kadar Fatsa da dağıttırdılar. Bana da Çamaş’ın tellerin arkasında makam arabası resmi olan gazeteyi getirdiler.
Fatsa’da Kavlan ağcının altında hırsız Mustafa diye yazdırdıkları şiiri halka dağıttırdılar. Buna Ali Osman Gürsu müdahale etti. Kağıtlara el koydu. Yalan mı?
Çamaş’ın son gece seçim konuşmasını CANİK Tv’de yapacaktı. Canik Tv.’yi basıp konuşmasını engellediler. Orada Tamer Özyurt vardı. Yine yetmedi sağlama almak için M. Paşa Mahallesinin elektriğini kestiler. (Olayları yazarken abartı yapmıyorum olaya şahit olan herkesin ismi yazılı sorabilirsiniz)
BU OLYLARIN ÜZERİNDE 20 YIL GEÇTİ AMA HALA SİSTEM DEVAM EDİYOR
Vicdansızlar adamın anası var, babası akrabaları çocukları var. Siyasi ikbal için böyle iftiralar atıp insanları rezil ederek, Belediyeyi almak size ne kazandırdı. İftira atanlar kazandı da Fatsa ne kazandı.!!!
Neyse Çamaş bu vicdansızlara teslim olmadı. Tam 12 yıl kaçtı. Çoluk çocuğunda arkadaşlarından uzakta tek başına Allah’a teslim oldu. Çamaş’a iftira atanlar Allah’a nasıl teslim olacak bilmiyorum.
SON SÖZ: Burada çok üzücü olan nedir? İftiracıların Namaz kılan, oruç tutan, Umre ya da Hacca gidip dini vecibelerini yerine getiren insanlar olmaları. Bu adamların yaptıkları hem ülke insanlarını birbirine düşürüyor hem Allah’ın dinin kendi menfaatleri için kullandıkları için bunu hisseden gençleri İslam dinine soğuk durmaya sebep oluyorlar.