BİZ VE ONLAR
Son yıllarda o kadar kemikleşme oluştu ki toplum adeta ortadan ikiye bölündü. Bir ülke için çok ama çok tehlikeli bir durum oluştu. Kellifelli. Eğitimli, kültürlü, toplumu yönlendirmesi gereken insanlar dahi yer aldıkları siyasi tarafa ters düşmemek adına siyaha beyaz, beyaza siyah diyebiliyorlar. Tabi ki bu durumu siyasi iktidar yaptığı uygulamalarla körükleyip, hızlandırdı.
Nasıl mı?
Yasalar eşit uygulamadı. Ankara başta olmak üzere birçok belediye başkanının suça bulaştığı görüldü. Bırakın sabaha karşı evine baskın yapılarak gözaltına alınmayı haklarında soruşturma dahi açılmayarak sadece istifaya zorlanıp, ellerini kollarını sallayarak dolaşmalarına seyirci kalındı. Buna karşılık muhalefet belediye başkanlarına suç isnat edebilmek için müfettiş üzerine müfettiş gönderilerek, Türk Hukuk Sisteminde mucizevi suçlar yaratılarak sabaha karşı 04.00 civarında kapıları çalınarak ve videoya alınan fotoğrafları yayınlanarak jet hızı ile tutuklanıp, ilk duruşmada tahliye edileceği endişesi ile iddianameleri geç yazılmak suretiyle tutukluluk süreleri uzatıldı. Örneği Esenyurt belediye başkanı… Hala iddianamesi yazılmadı. Sabaha karşı baskınına örnek hem Esenyurt belediye başkanı, hem de Beşiktaş belediye başkanı…
Akaryakıt zamları tüm toplumu etkileyen bir unsurdur. Gerek akaryakıt zamlarının gerekse ülkedeki enflasyonun etkisi ile trafik cezalarından vergi ve harç ve cezalara, hatta köprüler, otoyollar ve tüm kamu gelirlerine % 45 ile % 250 dolayında zam yaptılar. Ancak kendilerinden olmayan belediyelerin ulaşım zamlarına geçit vermediler. ‘’Örneğin: İstanbul Büyükşehir Belediyesinin % 15 lik ulaşım zammı talebi UKOM daki Karayolları 1. Bölge Müdürünün muhalefeti nedeniyle gerçekleşemedi.)
Geçmiş dönemde belediyelerin çoğunluğunun ellerinde olduğu dönemde belediyeler inisiyatif kullanmakta zorlanıyor bahanesi ile ( Özellikle bir büyükşehir belediye başkanının görevi kötüye kullanma suçundan çok sayıda dosyasının olduğunu bildikleri ve bilhassa O’nu kurtarmak için) Türk Ceza Kanunundaki görevi kötüye kullanma suçunun cezasını hafiflettiler.
SGK alacakları ile ilgili yapılan ayrıcalıkları zaten herkes görüyor. Cumhur ittifakına ait belediyelerde zorlama yapılmadan, değersiz arsa ve arazileri alıp borcu kapatan SGK. Muhalif belediyeleri silkelemeye, hesaplarına bloke koymaya, İller Bankası gelirlerinden kesintiler yapmaya zevkle ve şevkle devam ediyor. Belediyelerin kurduğu ticari işletmeler, her ne kadar belediyeler tarafından kurulmuş olsalar da bu kurumların ayrı bir tüzelkişiliği vardır. Yani hukuken farklı bir kişidirler. Belediyenin borcundan dolayı ayrı bir kişilik olan bu şirketlere ancak belediyeye borçları varsa haciz uygulanabilir. Bu hukuk kuralı da son kararname ile ihlal edilmiştir.