SURİYELİ KARDEŞLER, ÖZGÜRLÜĞÜN TADINI ÇIKARIN!
Suriye’den gelen haberlere bakılırsa, Esat Hükümetinin yıkılmasından sonra halk “fena halde” özgürleşmiş. Sokaklara bir rahatlık gelmiş. Kimse kimseyi, siyasi görüşünden, dininden, mezhebinden, milliyetinden ötürü itip kakmıyormuş.
İran pılısını pırtısını toplamış gitmiş. Rus askerleri ülkeyi terk ediyormuş Amerikalıların terk etmesinin de eli kulağında. Batı’da İsrail’in bazı densiz hareketleri varsa da bunlar henüz devletin yerine oturmayışından kaynaklanıyor. Türkiye? Bunu yazmak sakıncalı, hoş görün!
Yani tam bizdeki 23 Temmuz 1908 havası.
İttihat ve Terakki emrindeki Ordu Makedonya’da ültimatomunu verince II. Abdülhamit’in 1876’dan beri postunu serdiği rejim nasıl da bir günde sona ermişti! Türk’ü, Rum’u, Ermeni’si, Arap’ı, Kürt’ü, Boşnak’ı, Çerkez’i, Laz’ı, Arnavut’u, Dürzü’sü nasıl kucaklaşmış. Her köşe taşı hürriyet nutuklarının atıldığı bir kürsü haline gelmişti… Hürriyet, Müsavat, Adalet artık yeni rejimin ilkeleri idi.
Bu sevinç dokuz ay sürdü, sürmedi. Eski rejimle bütünleşmiş softalar İstanbul’da ayaklandılar. “Gâvur icadı” olan Meclis’i dağıttılar. İstanbul sokaklarında insan avı başlattılar.
Hürriyetçiler, kurdukları rejimi korumak için Başkent İstanbul’u zapt ederek sistemi yeniden kurdular. Osmanlı’nın Esad’ı sayılabilecek Abdülhamit’i tahttan indirerek Selanik’e sürdüler.
İttihat ve Terakki, millete neler neler vaat etmişti. Çok geçmedi, sopalı seçimler başladı. Siyasi cinayeteler işlendi. Muhalefetsiz bir parlamento oluşturuldu. Ardından savaşlar, savaşlar! Ve Almanların dünya hâkimiyeti projesinden bir pay kapmak sevdasıyla koskoca bir imparatorluğu ateşin içine atmalar.
Diyeceğim o ki, Suriyeliler, şu günlerdeki özgürlüğün tadını kısa sürede olsa çıkarsın. Sonunda ne olacağı hiç belli olmaz.
Heyet Tahrir Şam dedikleri örgüt, İdlip’ten kalkıp elini kolunu sallaya sallaya Şam’a girdikten sonra bayağı liberal kesilmiş. Kimsenin diline, dinine karışmayacakmış. Halbuki adları yıllardır terör örgütü olarak kayda geçmişti. Afganistan’dakilerle ideolojik akraba olan bu hareketin terörü kafa kesen IŞİD terörü gibiydi. Zaten bir kısmı oradan transfer edilmişti. Halbuki şimdi kimsenin etsisine sütlüsüne karışmaz görünüyorlar.
Çünkü Batı kendilerinden bunu istiyor. Batı’nın yüreğini soğutmak gerekiyor.
Suriyelilerle epeydir işli dışlıyız. Ülkemizdeki gelişmeleri biliyor olmalılar. Bizde de Ordu ve Amerika istiyor diye Millî Görüşçüler bu gömleklerini çıkardıklarını ilan etmişlerdi. Artık güya yalnızca muhafazakâr demokrattılar. Külliyeler kurup oraya kazık çakınca adım adım bir şeriat devletine doğru yelken açtılar.
Suriyeliler! Yakın ve uzak gelecekte neler olacağı bilinmez. Şu günlerde yaşadığınız özgürlükçü havanın tadını doya doya. çıkarın. Kırk yıllık Yani’nin Kâni olmayacağını bilerek.