TUZ KOKUSU
Geçtiğimiz hafta yaşadığımız ve fakat yaşayacağımızı bırakın düşünmeyi, ötopya olarak bile kabullenemeyeceğimiz bir olayı irdelemek istiyorum. Ama önce Belediye Meclis Üyeliğinin ne anlama geldiğini yazmam lazım.
Roma Hukukundan okuduğumuz kadarı ile ta yıllar öncesinde bile yerleşim yerlerinin etrafı çevrilip, siteler, kasabalar ya da daha ileriki yıllarda şehirler oluşturulurmuş. Bu şehir, kasaba ya da sitede düzenin sağlanması için de o şehri yönetecek kişi ya da kişiler belirlenirmiş. Yılardan beri süre gelen ve hemen hemen herkesin kabullendiği bu yöntem düzene sokularak il genel meclislerini ve belediye meclislerini oluşturmuş. Büyükşehir yasası çıktıktan sonra il genel meclisleri büyükşehirlerden kaldırılmış sadece büyükşehir olmayan illerde bırakılmıştır. Şimdi büyükşehirlerde ayrıca bir il genel meclisi ve il genel meclis üyesi yoktur. Büyükşehirlerde şehrin tüm ihtiyaçlarının tespiti, hizmetin dağıtımı, hangi hizmetin önce yapılacağının belirlenmesi, belediye başkanının denetlenmesi gibi (Daha da sıralanabilecek) bir yığın işi belediye meclis üyeleri yapmaktadır. Halk arasında küçük milletvekili olarak adlandırılırlar. Gerçekten de üyesi oldukları belediyenin karar ve yürütme mekanizmasıdırlar.
Bir başka açıklama:
Ülkeler başta Anayasa olmak üzere, yasalar, yönetmelikler, tüzükler, örf ve adetlerle yönetilir. Bütün bu normlar uygulanırken de VİCDAN DENİLEN BİR DENETÇİ VARDIR. Bu denetçi bu normlara uymak konusunda insanları zorlar.
Şimdi gelelim konumuza: Esenyurt’ta belediyenin çalışmasını sağlamak için görevli olduğu belediye binasına gelen Belediye Meclis Üyeleri halkın kendilerine gidip çalışın diye oy vermiş olmasına karşın görev yerlerine sokulmamıştır. Gerçekten inanılır gibi değil! Hem de partileri sorularak, bir partiye giriş serbest iken bir başka partinin meclis üyelerinin görev yerlerine girişi yasaklanmıştır. Bu ne anayasaya, ne kanunlara, ne de tüzük ve yönetmeliklere uyan bir durum değildir. Yıllardır sözlü Anayasa ile idare edilen İngiltere’de yazılı bir metin olmamasına karşın Anayasanın bir kez bile ihmal edilmemesinde kullanılan Vicdani sorumluluk acaba bizde eksik midir? Aslında olmadığını yazmam gerekiyor ama yazmayacağım. Çünkü sabah uykularını çok severim. Uyandırılmak istemiyorum. Bu pervasızlık her geçen gün değişik kulvarlarda aldı başını gidiyor. Çok yakında seçimler kaldırılırsa şaşırmayalım. Esasen şu anda da sadece kağıt üzerinde olduğunu söylersek yadırgamayın. Çünkü halk iradesi bir kesimden yana ise dokunulmaz, değilse hiç de önemli değil konumuna geldik.
Ey vatandaş benim burnuma tuz kokusu gelmeye başladı. Çok yakında MHP hariç tüm muhalefet partilerinin bir kararname ile kapatılmasını düşünenler olursa şaşmayın.
Ama bunun için biraz …ister. (Yürek diyelim.)