ANLAYAMADIKLARIM
Arada bir ilham geliyor kafamı allak bulak eden şeylere takıyorum. Bu sefer de bir zamanlar Türkiye Barolar Birliği başkanlığı yapmış olan Prof. Dr. Metin Feyzioğlu’nun son yaptıklarına taktım. Önce dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’dan hakaretle karşılaştı. Bugünün Ana Muhalefet Partisine kayıtlı olduğu yıllardı. CHP nin genel başkanlığına hazırlanıyordu. Genel Başkan olmayı düşünecek kadar CHP li idi. Birden bire 180 derece dönerek AKP sempatizanı oldu. Son gafına gelince: Diplomatik teamüle göre yabancı ülkede bulunan temsilcilerimiz, yani Büyükelçilerin bulundukları ülkeye gelen kendi Cumhurbaşkanları, Meclis Başkanları, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanları ile Bakanları Hava Alanında karşılaması gelenek olmuştur. Büyükelçi Feyzioğlu sanki kanlı düşmanı gibi ülkesinin Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanını Hava Alanında karşılamadığı gibi tören esnasında aynı yerde olmalarına karşın görmediğini söyleyecek kadar insanları aptal yerine koymaya çalışmaktadır. Bir insanın bu kadar değişmesini ben ANLAYAMIYORUM.
Gelelim Sayın Bahçeli’ye: Cumhurbaşkanlığına adaylığını koyan dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan için ‘’Sen değil Cumhurbaşkanı, Muhtar bile olamazsın.’’ derken ‘’Cumhur ittifakının adayı tartışmasız Sayın Erdoğan’dır.’’ Diyebilecek kadar değişebiliyor. Gözleri Erdoğan’ın dudaklarında söylediği her şeyi noter gibi tasdikler hale gelmiştir. Hatta bazı durumlarda daha Erdoğan bir konuda görüşünü belirtmeden Erdoğan’dan önce O’nun aklından geçeni öneri olarak getirme çabası içindedir. Ben bu kadar değişimi de ANLAYAMIYORUM.
Bir başka örnek Abdüllâtif Şener: AKP nin kurucuları arasında yer alıyor. Bakanlık yapıyor. Güya yapılanları tasvip etmediği için partiden ayrılıyor. Herkes ne onurla adammış diye alkışlamaya kalkışıyor. Bir bakıyorsunuz tam 180 derece dönüş ile CHP den milletvekili oluyor. Sonra bir bakıyorsunuz kendisini milletvekili yapan CHP nin cumhurbaşkanı adayına dahi oy vermeyebiliyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu! Ben bu kadar zikzaklar çizilmesini de ANLAYAMIYORUM.
Bu tür anlamadığım o kadar fazla ki! Örneğin bir zamanlar Recep Tayyip Erdoğan için etmedik lâf bırakmayan, hem de prof. Olarak ülkemizin bir konuda en kariyerli kişisi olan Numan Kurtulmuş bir bakıyorsunuz tam bir dönüş yaparak Erdoğan’ın has adamı olarak Meclis başkanı oluyor. Daha önce söyledikleri hakkında ne düşündüğünü merak etmiyor değilim.
Yine aynı şekilde Doğru Yol Partisinin Genel Başkanı olduğu dönemde Recep Tayyip Erdoğan’a yaptığı eleştiriler nedeniyle beni dahi utandıran Süleyman Soylu, eleştirdiği, hakarete varan eleştiriler yaptığı Erdoğan tarafından İçişleri Bakanı yapılabiliyor. Hem vallahi, hem de billahi ben bu olup bitenleri maalesef ANLAYAMIYORUM.
Özeleştiri: İşte bu kıvırmaları yapamadığım için 35 yıl siyaset yapmama karşın adaylıktan ileri geçemediğimi dikkate alarak siyaseti bırakmak durumunda kalıyorum. Hiç pişman olmadığımı haykırabilirim.