YİNE FESTİVAL ÜZERİNE
Geçen hafta ‘’YAZ FESTİVALLERİ’’ başlığı ile yazmıştım. Son bölümünü de gönlüm ‘’Müzikli, eğlenceli, sergili, konuşmalı herkesin iyi ki katılmışım..’’ diyeceği festivallerin yapıldığı yaz aylarını istiyor anlamına gelen temenni ile bitirmiştim. Bilmiyorum belki Çamaş ve Fatsa Belediyelerinin de bu doğrultuda çalışmaları olabilir. Eğer böyle bir hazırlık varsa candan yürekten kutluyorum. Eğer böyle bir çalışma yoksa da biz gurbette yaşayanların beklentilerini dile getirmeye çalışıyorum.
Biz gurbette yaşayanlar deyince aklıma geldi. Geçtiğimiz hafta sonu Cumartesi günü Kumru Belediyesi Düzoba Yaylası, Pazar günü de Çatalpınar Belediyesi Sarıçiçek Yaylası güreşleri ile ilçeler şenlendirildi. Belki benim beklentilerime tam olarak karşılık vermedi ama yerli, gurbetçi kaynaşmasını tam olarak sağladığını düşünüyorum.
Yıllarca Ordu siyasetinin içinde çalışan bir kişi olarak (sosyal duyarlılığı olan insanların) hangi siyasi yelpazeden olursa olsun sıradan gurbetçilere göre çoğunu tanıyorum. En azından ismini duyduğumu, ne iş yaptıklarından haberim olduğunu söyleyebilirim. Gerek Kumru’da ve gerekse Çatalpınar’da katılımcıların nerdeyse yarısı Ankara, İstanbul gibi büyük şehirlerden gelen insanlardan oluşuyor. Çatalpınar Belediyesinin düzenlediği güreşler sırasına güreş ağası ihalesi yapıldı. İhaleye (9) kişi katıldı. Katılan (9) kişinin hepsinin de Çatalpınar dışında yaşayan insanlardan oluştuğu dile getirildi. Hatta ağalık ihalesine katılanlardan bir tanesi iki sefer ve ısrarla Çatalpınar’daki esnafın duyarsızlığına dikkati çekti. Bu duyarsızlık sadece Çatalpınar için geçerli bir duyarsızlık değildir. Aynı şeyi Kumru, Korgan, Çamaş için de görebiliriz. Somut örneğini bire bir yaşayanlardanım. İki yıl önce İstanbul’daki Çamaşlılar Derneği Başkanıydım. Çamaşlı öğrencilere burs verilmesi konusunda bir kampanya başlattık. Dönemin ilçe kaymakamı Çamaşta bulunan yerli tüccar ve esnaftan da kampanyaya katkıda bulunmak isteyenlerin olabileceğini söyleyerek bir toplantı yaptı. Elbette birkaç kişinin katkısı oldu. Ama tek burs taahhüt ettiği halde onu dahi vermeyenler oldu. İkinci senede ise Çamaşta sürekli oturanlardan hiçbir yardım almadan sadece İstanbul’da yaşayanlarla 184 öğrenciye burs verdik.
Kısacası: Gurbette yaşayanların memleket sevgisi para ile pul ile ölçülemeyecek kadar abartılıdır. Elbette memlekette yaşayanların da sevgisinin eksikliğini iddia etmiyoruz. Ama özlemin, hasretin özveri baskısının ağırlığını inkâr edemeyiz. Çatalpınar güreş ağası seçiminde olduğu gibi 25.000 TL’den başlayan ihale 300.000 TL nin üzerine çıkmıştır. İhaleden çekilenlerin de 10.000.TL’den 30.000.TL’ye varan bağışlarla katkıda bulunmaları gurbettekilerin memleket sevgisinin işaretleridir. Çünkü bu bağışları taahhüt edenlerin hepsi gurbette yaşayanlardır. Gurbette yaşayanların bu potansiyeli yerel belediyeler tarafından değerlendirilmelidir.