AYAK OYUNLARI
Biliyorsunuz geçen Mayıs seçimlerinde bir fotomontaj ile ana muhalefet partisine çamur atmaya kalkışmışlardı. Bu kurguyu yapanların ayak oyunları ayaklarına dolaşmış, eğer utanma duyguları varsa yerin dibine girmişlerdi. Cumhurbaşkanı da bu olayı kınaması gerekirken, Onlarla gurur duyduğu anlamına gelen açıklamalar yapmıştı. Bunların ruhunda böyle senaristlikler var. Sıkıştıkları an hemen bir ayak oyunu hazırlayıp saf ve temiz kalpli insanlarımızı istismar etmeye çalışıyorlar.
Hatırlarsınız Gezi olayları sırasında yanında bebeği olan bir başı örtülü kadın kardeşimizin de teröristler tarafından tacize uğrama senaryosu yazılmıştı. Deri eldivenli, siyah kıyafetli teröristler İstanbul’un Kabataş semtinde başörtülü bir kadının üstüne çişini yaptı diyerek güya gezi parkındaki ağaçları savunanları insanların gözünden düşürüp, Onlara düşman etme yöntemini seçmişlerdi. Halkın büyük bir kesimi eğitimsiz olduğundan bu tür kurguları havada kapmaktadır. Zaten bir fakülte yöneticisi de bu yüzden yani bu ayak oyunlarına kolayca inandırabilme özelliği nedeniyle cahil insanları sevdiğini dile getirmemiş miydi? O kadar inandırıcı bir detayla anlattılar ki halkı aydınlatma görevi taşıyan bazı gazeteciler dahi bu olayı gördüğünü iddia etti.
Şimdi 31 Mart seçimleri yaklaşırken senaristler tekrar sahneye çıktılar. Ayak oyunları başladı. Geceleri rüyalarına giren Ekrem İmamoğlu’nu başarısız gösterebilmek için senaryolar yazılmaya başlandı. Güya ulaşımda başarısızmış, otobüsler yolda kalıyormuş, insanları kendilerini taşıtmaları gereken otobüsleri iterek yol alabiliyorlarmış. Vs. vs. Maske düştü kel gözüktü. İmamoğlu ulaşımın daha da kolaylaşması için gerek otobüs alımında ve gerekse metro hatlarının artırılması konusunda dış kaynaklı krediler bulmaktadır. Bir taraftan belediye meclisindeki çoğunlukları ile diğer taraftan onay makamının onaylamaması yüzünden bu kredileri alamamaktadır. Eğer İstanbul ulaşımında bir sıkıntı varsa (ki bana göre de tüm Marmaray ve Metro hatlarına karşın hala ulaşım sıkıntısı vardır.) Bunda krediyi engelleyen belediye meclisinin, onay vermeyenlerin hiç mi kusuru yoktur.
Şimdi gelelim ana muhalefet partisine: İnsan biraz kendisinde kabahat aramaz mı? Bir kesim olmayan, hayali, kurgularla dolu senaryolar yazıp, insanları olmayan şeylere inandırırken siz gerçekleri anlatmakta zorluk çekiyorsunuz. Kendini anlatamayan bir ana muhalefetten bahsediyoruz. Yıllar önce rahmetle anmak istediğim Aydın Güven Gürkan Hoca Halkçı Parti Genel Başkanı olduğu günlerde bir sohbetinde: ’’Biz halkın yaklaşık % 70 inin hakkını savunuyoruz, ama kendimizi % 30’una bile anlatamıyoruz.’’ Diye bir tespit yapmıştı ki, sonuna kadar katılıyorum. Ana muhalefet partisi bu ayak oyunlarına çözüm bulamadığı müddetçe, kendisine yapılan ahlaktan yoksun kurguların zararını görmeye devam edecektir.