İLGİNÇ ADAYLAR
Geçtiğimiz hafta sonu AKP de bir kısım illerin belediye başkan adaylarını açıkladı. Beklenen adaylar olduğu gibi sürpriz adaylar da vardı. Bir sayfalık köşede tüm adayları sayıp irdelemesini yapma olanağımızın olmadığını biliyoruz. İstanbul’da Büyükşehir için, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun olamamasına şahsen sevindim. Çünkü bana çok itici geliyordu. Şayet seçilecek olsa bir İstanbullu olarak beş yıl O’na nasıl katlanabilirdim bilemiyorum. Murat Kurum en azından Tevfik Başkan kadar antipatik değil. Ya da bana öyle geliyor. Kazanma şansına gelince: Şu anda yapılan kamuoyu araştırmalarında İmamoğlu bir hayli avantajlı gözüküyor. Ankara adayı konusunda pek yorum yapmak istemiyorum. Çünkü hem tanımıyorum, hem de beni çok fazla ilgilendirmiyor.
Gelelim diğer ilginç adaylara: Birisi Eskişehir Belediye Başkan adayı Nebi Hatipoğlu diğeri de Muğla Belediye Başkan adayı Aydın Ayaydın’dır. Neden ilginç olduklarına gelince: Nebi Hatipoğlu İyi Partiden Eskişehir Milletvekili seçilmiş, İyi Partili seçmenlerin oyu ile gittiği mecliste AKP’ye hizmet etmektedir. Hakkında bir yığın söylenti vardır. İyi Parti tabanının ‘’Bizi sattı ‘’ suçlamasına ve karşısında güçlü bir CHP olmasına karşın hangi beklenti ile ne amaçla aday yapıldığına tarafımdan anlam verilememektedir.
Muğla adayı Aydın Ayaydın’a gelince: İzninizle bu konuda biraz fazla yorum yapacağım. Çünkü Sayın Ayaydın çok yetenekli bir kişiliktir. Yaklaşık 30 yıldır tanırım. Şekerbank, Vakıfbank ve Emlakbank’ta genel müdürlük yapmıştır. Kamu bankalarında genel müdürlük her ne kadar sıradan bir görüntü verse de siyasidir. Çünkü siyasi iktidar bu bankaları siyasi amaçları doğrultusunda genellikle istismar ederler. Sayın Ayaydın ANAP iktidarında genel müdür olmuştur. Tam Doğruyol iktidara gelmek üzere iken banka genel müdürlüğü değişmiş yeni bankasına geçmiştir. Rahmetli Hüseyin Dere ile hayırlı olsun ziyaretine gittiğimizde, hükümet değişikliği nedeniyle yerinde kalabilip kalamayacağı soruma, oturduğu koltuktaki minderin altından bir dosya çıkarıp, ‘’Bu dosya benim sigortamdır. Bu dosya elimde olduğu müddetçe beni kimse bu koltuktan edemez.’’ Diyerek karşılık vermiştir. Daha sonra dosyanın yeni iktidarın başbakanının bir yakınına verilen yolsuz kredi dosyası olduğunu söylemiş ve dediği gibi de koltukta oturmaya devam etmiştir. Yani nerede nasıl davranılacağını, kime ne söyleneceğini bilen ve siyasi yelpazede kuş gibi uçabilen birisidir. Bu bağlamda 1995-1999 yılları arasında ülkeyi en iyi Doğruyol Partisinin yöneteceğine inanmış burada görev almış, milletvekili aday adayı olmuş, milletvekili olamamıştır. 1999-2002 yılları arasında kanaati değişmiş bu ülkeyi ANAP’ın daha iyi yöneteceği kanaatine sahip olmuş ve milletvekilliği de yapmıştır. 9 yıllık bir nekahet döneminden sonra bu defa 2011 yılında CHP’ye geçmiştir. CHP İstanbul milletvekili olmuştur. Ülkeyi CHP iyi yönetir fikri biraz uzun sürmüş, 2022 yılına kadar bu düşüncede ısrar etmiştir. Bugün artık AKP nin Muğla Büyükşehir Belediye başkan adayıdır. Kendisine sorulan bir soruya ben siyaset yapmıyorum. Muğla’nın sorunlarına çözüm için buradayım cevabını vermiştir. Adayın ilginçliği bu kadar parti değiştirebilme yeteneğine sahip olmasından gelmektedir. Ben şimdi MHP ve DEM partiye ne zaman geçeceğini merak etmekteyim. Kutluyorum kendisini!