TÜRK ASRI
eçtiğimiz günlerde Cumhuriyetimizin 100. Yılını kutladık.Geçtiğimiz 100 yılın başında varını yoğunu vatanını düşman işgalinden kurtarmak için veren milletimiz Atatürk’ün önderliğinde Cumhuriyet idarisine kavuştu. Bu vesileyle Atatürk ve silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyorum.Geçtiğimiz 100 yılda Cumhuriyet idaresiyle milletimiz medeniyet yolunda önemli mesafeler kat etti. Bugün kişi başına 10 bin doları aşan milli gelirimizle, dün toplu iğne dahi yapamayan milletimiz otomobilden uçağa, insansız hava, kara, deniz araçlarını, tankını, topunu her şeyini yapıyor.
250 milyar dolar ihracatımız her yıl üzerine koyarak artıyor. Bugün ülkemiz Cumhuriyet İdaresiyle milletimizin yılmaz azmiyle dünyanın parlayan yıldızı.
Sn. Cumhurbaşkanımız önümüzdeki 100 yılın Türk Asrı olacağını ilan ederek, milletimize bir hedef gösterdi. Bizlerde bu hedefe ulaşmak için var gücümüzle çalışmalı, arzu ettiğimiz hedeflere ulaşmalıyız. Sn. Cumhurbaşkanımızın koymuş olduğu bu hedefe milletimizi ulaştırmak için toplumumuzun her kesimi kısa, orta, uzun plan ve programlarla hazırlanmalıdır.
Ben bu yazımda bilhassa iki kesim üzerinde duracağım.
1-Sevgili çocuk ve gençlerimiz.
2-Emekli memur ve işçilerimiz.
Sevgili çocuklarımız ve gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Yarınlardan emin yaşamak istiyorsak onları en iyi şekilde yetiştirmeliyiz.
Bu konuda öğrenci velilerimize, okul idarelerimize ve Milli Eğitim Bakanlığına büyük görevler düşüyor.
1739 sayılı Milli Eğitim temel kanununun 1 ve 2. Maddeleri Türk Milli eğitiminin amaçlarını belirtmektedir.
2. maddede çocukların ilgi, istek ve kabiliyetlerine göre yeteneklerinin geliştirilmesinden bahsetmektedir. Oysa ilimizde ve ülkemizde ilk ve orta öğretimde okuyan çocuklarımızın çok büyük bir kısmı okul ile özel ders ve dershane arasında sıkıştırılmış ders çalışmaktan yorgun ve bitkin düşüp çeşitli sosyal ve fiziksel hastalıklara neden olacak kadar bunalmışlardır. İleri ülke olarak örnek aldığımız bir çok Avrupa ülkesinde öğrencilerin eğitimleri yanında ilgi istidat ve kabiliyetlerine göre eğitim veren çeşitle kültür ve sanat merkezleri ve topluma hizmet kulüpleri bulunmaktadır. Buralarda yeteneklerini geliştirdikleri ve topluma hizmet anlamında gönüllü birey olarak yetiştirdiklerini biliyoruz. Çünkü yetenekleri gelişen bir bireyin beş duyusu, dolayısıyla beyni daha fazla gelişir. Örneğin resim, tiyatro, folklor, müzik (Saz, keman, ud, gitar, ney) alanlarında eğitim alan bir çocuğun başta görme, duyma, dokunma duyuları dolayısıyla beyni daha fazla gelişmez mi? Aksini kim ispatlayabilir?
İlk ve ortaokullarda Milli Eğitim temel kanununda ki amaçların gerçekleştirilmesi için öğrencilerin öğretim saatleri dışında özel ilgi alanlarına göre eğitim verilerek, yeteneklerinin geliştirilmesi sağlanmalıdır. Bunun meyvesi alınması durumunda yetişen bu gençlerin ülkemizi özlediği hedeflere götüreceğine inancımız artacaktır. Bu alanlarda verilecek eğitim uzmanlaşmış personel eliyle verilmelidir. Kurs açılacak özel yetenek alanları ;
Sanatsal faaliyetler (Resim, tiyatro, müzik)
Sportif faaliyetler (Futbol, voleybol, basketbol, tenis, masa tenisi, yüzme gibi vb.)
Dil eğitimi, İngilizce, Fransızca, Çince ve Rusça.
Bilimsel çalışmalar ; Matematik, fizik kimya, robotik kotlama, elektrik ve elektronik, bilgi işlem.
Kurs açılacak topluma hizmet alanları, sokak hayvanlarının korunması, çevrenin korunması ve bakımı, doğa ve dağcılık, hasta ve yaşlı bakımı, acil yardım, gastronomi.
Ayrıca her çocuk yaz tatilinde ileride hangi mesleği yapmayı düşünüyorsa o meslekle ilgili bir işletmede tatilinin 1/3 kadar çalıştırılarak velisi ve okulu tarafından izlenmelidir.
Fatsa’mızda bilhassa lise öğrencilerimiz üzerinde yaptığımız gözlem, bizi karamsarlığa sevk ediyor. Yavrularımız üniversiteli ağabey ve ablalarına mı özeniyor? Dar sokak araları körpe ciğerlere çekilen sigara dumanı vs.
Bir kaç cümle de üniversitelerimiz hakkında düşüncelerimi aktarmak istiyorum. Ülkemizde resmi ve özel 209 üniversitemizde 9 milyona yakın üniversite öğrencilerimiz var. Bu rakam bizimle aynı nüfusa sahip Almanya’nın 3 katı. Devletimiz her okuyan gence kredi ve burs veriyor. Bu işte sanki bir planlama yanlışlığı mı var. 6 milyona yakın gencimiz hayata 4 ile 6 yıl geç mi başlıyor? Üstelik tam meslek öğrenecekleri hayata başlayacakları çağ yüksek öğretimde mi geçiyor?
Sanayicimiz harıl harıl sanat okulu mezunu gençler arıyor. Almanya ve İsviçre başta olmak üzere Avrupa ülkeleri ara elemana çok ihtiyaçları var. Almanya ve İsviçre yurt dışından en az 180 bin kişi ara elaman almak için internet üzerinden ilan veriyor. Ordu Milletvekili bir önceki Milli Eğitim Bakanımız Mahmut Özer’in Endüstri meslek liselerinin sayısını ve niteliğini artırma yönündeki çalışmasını takdirle karşılamıştık. Milli Eğitim Bakanı değişti, bu proje rafa mı kaldırıldı?
Üniversitelerimizin yoğun olduğu yörelerde derinlemesine bir araştırma mı yapmak gerekiyor? Acaba gençlerimiz geleceğe nasıl hazırlanıyor?
Bu konularda geniş toplum kesimlerinin de görüşü alınarak gelecek 100 yılın TÜRK ASRI olması için yeniden bir planlama mı yapmak gerekiyor? Benden söylemesi...
BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYLARI
31 Mart 2024 ayında yapılacak yerel seçimlerde Belediye başkanlığı için sadece AK partide bir hareketlilik yaşandı.
AK parti geçen Pazar günü Ordu’da da Belediye Başkan adaylarının belirlenmesine yardımcı olacak aday adayları için Altınordu Atatürk Spor Salonunda bir temayül yoklaması yaptı.
Temayül için Ankara’dan AK Parti Genel Merkezi bir komisyonu Ordu’ya gönderdi. Ankara’dan gelen ekipte TBMM KİT Komisyonu Başkanı, Aydın Milletvekili Mustafa Savaş, Karabük Milletvekili Durmuş Ali Keskinkılıç, Siirt Milletvekili Mervan Gül ve Gençlik Kolları MKYK Üyesi Derya Çıraklı yer aldı.
Büyükşehir Belediye başkanlığı için mevcut belediye başkanı M. Hilmi Güler, OBB eski belediye başkanı Enver Yılmaz ve AK Parti eski milletvekili, eski grup başkanvekili Eyüp Fatsa, ilçemizde ise mevcut belediye başkanı İ. Etem Kibar ile Av. Murat Yeşildaş ile toplamda 111 aday adayı temayül yoklamasına katıldı.
Tabii genel merkez temayüle katılanların aldıkları oyu göz önünde bulundurur mu, bulundurmaz mı bunu bilemem. Geçtiğimiz dönem başında gerek yerelde, gerekse genel seçim öncesi temayüle katılan hiç bir aday adayı listelerde yer almadı. Genel merkez listeyi yaptı ve onaylattı.
Bakalım bu dönem hasıl olacak. Bekleyip göreceğiz.
Muhalefet partisi CHP’de ise geçmiş yıllarda belediye başkan adayı olan Dr. Ulvi Süvarioğlu, geçen dönem milletvekili aday adayı olan Esin Şensoy ile yine geçen dönem CHP İlçe başkanı olan Murat İnanlı’nın aday adayı olarak kamuoyunda ismi dolaşıyor.
MHP’de ise sessizlik hakim.
Aldığımız duyumlara göre MHP geçtiğimiz dönem olduğu gibi, son dakikada bir değişiklik olmazsa bu yılda AK parti ile ittifak yaparak seçime girme hazırlığında görülüyor.
Saadet Partisi, BBP ve Memleket Partisi ise sessizliğini koruyor.