HAYALİM Dİ GERÇEK OLDU...
Çocukluğumda sevgili süt kardeşim merhum Sebahattin Gürel’in balıkçı teknesi ile Pazar günleri adaya gider, balık tutar ve yerdik.
Yıllarca her hafta sonları bu organizasyonu büyük bir keyifle yaptık. Yine o yıllarda küçük iskelede çaparalara yüklenen fındık çuvallarını açıkta bekleyen yük gemilerine gidişlerini seyreder durur, ayrı bir keyif alırdık. Gel zaman, git zaman tatil yörelerine gidip gelmeye başlayınca gittiğimiz yerlerdeki ne kadar koy var, tur tekneleri ile geçip dolaşırdık. Tabiri caizse tatil yörelerinde hemen hemen gidip görmediğim koy kalmadı diyebilirim.
32 yıl önce Bolaman’daki bir çay bahçesinde otururken, balıkçı teknesi sahibi Yusuf beyle birlikte Medresenönü’ne kadar ki tüm koyları gezip dolaşmıştık.
Gün ışığına çıkmamış o kadar güzel koylarımız var ki anlatamam.
Ama ne yazık ki, bu güzel koylarımıza bu güne kadar bir türlü el atılmadı. Halbuki bu koylarımıza bir el atsak, gün yüzüne çıkartsak, inanıyorum ki, ilçemiz turizm cenneti olur.
1992 yılında dönenim kaymakamı merhum Fuat Arslan’a bu fikrimi anlatmış, yardımcı olmasını talep etmiştim. Merhum kaymakamımız da, bugünün şartlarının yetersiz olduğunu, belki ileriki yıllarda gündeme gelebileceğini söylemişti.
Bu fikrim hiç bir zaman aklımdan çıkmadı.
Dönemin belediye başkanı merhum Mustafa Çamaş’la da bu fikrimi biraz daha açarak paylaşmıştım. Makul karşıladı ve kızı Mimar Elif Çamaş’a ada için güzel bir proje çizdirmişti.
Niyetim, adaya gemilerle turlar düzenlensin, biraz daha küçük olan tekneler de Medreseönü’ne kadar turlar düzenleyip koyları gezdirmesi yönündeydi.
Merhum Çamaş bu fikrime ilave olarak, Jardarma bölgesinin Elekçi köprüsüne kadar olan bölüme de tamamı camdan olan bir kafetarya yapmayı, adayı da ışıklandırıp daha cazip bir görünüme kavuşturması yönündeydi.
Çamaş’ın bu projeyi tamamlayamadan bu dünyadan göçüp gitti. Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Aklımın bir köşesine yerleşen ben bu fikrimden asla vaz geçmedim.
Belediye başkanımız İ. Etem Kibar yeni seçildiği zaman bir grup arkadaşımla birlikte hayırlı olsun ziyaretine gittiğimiz zaman, bu düşüncemi anlatmış, gerekirse Mimar Elif Çamaş’ta olan projeyi alabileceğimizi söylemiştim.
Tabii başkan yeni seçildiği için henüz kolları yeni yeni sıvamaya başlamış, haklı olara hangi projeyi öncelik tanıyacağının hesabı içerisindeydi.
Gel zaman git, zaman Ordu Büyükşehir Belediyesi kafamdaki bu düşüncemi farklı bir proje de olsa gerçekleştirmiş ve hizmete açtı.
Sonuç olarak geçtiğimiz Pazar günü Topaloğlu camii imamı, sevgili dostum Adem Kazel’in telefon açıp, Fener adasına gidelim mi teklifiyle yıllarca atıl durumda olan, sadece yanıp sönen fener dışında (Bölgeden geçen gemilerin kontrolünü sağlamak hariç) Ordu Büyükşehir’in girişimiyle hayata geçirilen Fener adasına birlikte gittik.
Büyükşehir yıl sonuna kadar kiraladığı teknelerle ücretsiz sefer düzenlemeye başlamış. Pazar günü olması dolayısıyla izdiham çok.. Gerek Fatsa’dan, gerekse çevre ilçelerden gelenler adayı görmek için uzun kuyruklar oluşturmuşlar. Çok güzel bir gelişme . O kadar mutlu oldum ki anlatamam.
Balıkçı limanında bindiğimiz tekneye, eşsiz, doyulmaz Fatsa manzarasını seyrede seyrede güzel bir yolculuktan sonra Fener adasına ulaştık. Teknelerle gidenler, gerek yolculuk sırasında, gerekse adaya vardıklarında gerek cep telefonları ile gerekse fotoğraf makinalarıyla yeşil ile mavinin birleştiği Karadeniz’in incisi güzel Fatsa’nın manzarasının fotoğraflarını çekmekle meşguller...
Bundan daha güzel olabilir ki?
Dilerim Fener adasıyla başlayan bu güzel buluşma, inşallah ileri ki günlerde birbirinden güzel koyları da gezip görmemize nasip olur.
Gerek Fatsa’mızı, gerek ilimizi ve gerekse çevre ilçelerimizi bu güzel Fener adası ile buluşturan Ordu Büyükşehir Belediye başkanı M. Hilmi Güler’e, emeği geçenlere sonsuz teşekkür ediyorum.
Hayalimdi, gerçek oldu..
Müteşekkirim....
AV. MURAT HAZİNEDAR
Konumuz turizmden açılmışken, yine turizm ile devam edelim.
Pazar günü Fener adasını gezip dolaştıktan sonra istirahat etmek için eve geldim.
Telefonum çaldı. Arayan sevgili dostum Av. Murat Hazinedar’dı. Bolaman’daki Hazinedaroğlu konağına davet etti.
Davete icabet edip rotamızı bu defa Bolaman’a çevirdik.
(Murat Hazinedar ile yaptığımız söyleşiyi haber sütunlarımızda okuyabilirsiniz.)
Murat Hazinedar İstanbul ili Beşiktaş ilçesi Belediye Başkanlığı yaptığı süre içesinde çevresi daha da genişledi. Dünyanın en önde gelen turizm sektörü sahipleri ve yöneticileri ile birlikte oldu. Kendisinin de ufku geniş olduğu için turizm duayenlerinden aldığı feyz ile doğup büyüdüğü Bolaman mahallemize farklı bir anlayışla dokunmak için kolları sıvamış.
Kafasındaki projeleri işletmeci olarak değil de, işletmeye hazır hale getirmek için yine gerek yurdumuzun gerekse dünyanın en önde gelen firmaları ile fikir alış verişlerini sürdürüyor.
Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, Fatsa’nın gelecek yıllarda yıldızı daha da parlayacak, adeta bir turizm cenneti olacak. Buna yürekten inanıyorum.
Keşke Hazinedar gibi ileri görüşlü hemşehrilerimiz Fatsa’nın kalkınması için taşın altına ellerini koysalar.