FATSA MI YOK SA ÜNYE Mİ İL OLACAK?
F atsa – Ünye il olma hikayelerine bir ara iyice alışmıştık. Gündeme geldiği ilk yıllar Fatsa olarak bizler Sanayiye kadar yürümüştük. Hemen akabinde de Ünye’liler “İl olmak istiyoruz” diyerek yürüyüş yapmışlardı. Ünye’li vekiller İl olmak Ünye’nin hakkıdır derken, Fatsalı vekiller de, o ne demek, il olmak Fatsa’nın hakkıdır diye atıfta bulunmuşlardı.
Konuyu biraz daha açmak gerekirse, dönemin iktidar partisi olan Anavatan partisi genel başkanı ve Başbakanı merhum Turgut Özal Fatsa heyeti tarafından ziyaret edilmiş, Fatsa’nın il olması için geniş dökümanlı bir dosya vermişlerdi.
Merhum Özal gelen heyeti çok sıcak karşılamış, söz de vermişti.
Heyette bulunanların mutluluktan havaya uçarken, heyette bulunan merhume Beytiye Altuntaş (Annem) “Sayın başbakanımız, verdiğiniz sözden çok mutlu olduk. Hakkımızı teslim edeceğinizden hiç şüphemiz yok ama, sizden birde yazılı belge istiyoruz” diyerek, merhum Özal’dan “Fatsa il olacak” yazılı ve imzalı bir belge almıştı.
Bu dökümanlar Gazetemizin arşivlerinde mevcuttur.
Yıllar geçti, partiler kapandı, yeni yeni partiler iktidara geldi, yeni yeni milletvekilleri meclise girdiler.
Bu süre içerisinde gerek Fatsa ve gerekse Ünye’de daha da gelişti ve büyüdü.
Tam il olma hikayelerini unutmuşken, MHP Genel Başkanı Sn., Dr. Devlet Bahçeli’nin “19 ilçe daha il olacak. İl sayımız 100 olacak diye meclis kürsüsünden hitap edince, il olma sevdası yeniden alevlendi.
Sonuç olarak, eğer Ordu ilinde yeni bir il yapılacaksa o il Fatsa olmalıdır.
Fatsa olmalıdır diyorum ama bizim il olma hakkımızı kim savunacak onu bilemiyorum.
Kubul etmek gerekirse devletin en üst kademesinde Ünyeliler yer almış. Derdimizi, hakkımızı kime nasıl anlatacağız?
Mecliste temsilcimiz olmadığına göre göz göre hakkımız gasp edilecek.
Bizim elimizden bir şey gelmiyor. Siyasette de temsilcimiz yok. Yapacak bir şey yok.
Rahat edin beyler... Rahat edin. Bizi 4. sıraya layık görenlere ses çıkartmadığınız için Fatsa sokaklarında salına salına gezersiniz... Bizler de sizleri ayakta alkışlarız...
KÜÇÜK ARAÇ GİREMEZ AMA VİDANJÖR GİRER
Araç trafiğine kapatılan M.K.P. Mahallesinin bir bölümü olan Reşadiye Caddesi ile, Pazar sokağa araçların girmesi yasaklandı. Hatta bisiklet ve motorsiklet dahi giremez denildi.
Ama küçük esnaf malın indirmekte, yüklemekte sıkıntı çekse de alınan karar güzel bir karardı.
Öyle ya, araçsız sokaklarda çoluk, çocuk rahat rahat gezip dolaşacak, anne ve baba da rahat rahat esnaflardan alış veriş yapacaklardı.
Ama gelin görün ki, bisikletler, motorsikletler cirit atıyor. Aynı sürücüler girmeleri yasak olan bölgelerde karşısına çıkan yayalara utanmadan korna çalıp yol istiyor.
Kış uykusunda olan zabıtalarımızda artistik sürüş yapanları da aynı tavırla izliyorlar.
Madem müdahale etmeyecekler, caddelerde dolaşmalarına da gerek yok ki. Evlerine gidip yatıp uyusunlar. Yada evli olanlar eşlerinin temizlik ya da yemek işlerine yardım etsinler. En azından bir iş yapmış olurlar. Kıymete geçer.
Araç girince taşlar kırılıyor diye küçük araçların girmemesi için önlem alanlar, tonlarca ağırlıklı vidanjöre nasıl izin veriyorlar anlayamıyorum.
İhtiyaç halinde mahalline giren vidanjöre izin var, kabul. Ama, yine ihtiyaç halinde (Malzeme boşalmak, yüklemek için) küçük araçların girmesi yasak. Bu iş ne kadar daha sürer bilemiyorum....