KİM KAYBETTİ?…
Bugün itiraz etmeyen yarın da şikayet edemez. Ana felsefemiz bu olmalıdır. Günlerce “kazanacak aday” diye bir kişi ve partisi bağırdı. Meral Akşener, tabiiki kast edilen. Ne insanlar, fikir sahipleri ayrıldı gemiden. Kimisi mecburen kimisi gözü yaşlı. Sonuç ne oldu, haklı çıktılar. Buna masanın ,hatta düzelteyim sehpanın diğer unsurlarının tepkisi ne oldu hiç birşey. Hayatlarında ulaşamayacakları bir makam vaad edilmiş havasıyla gözler kör olmuş elle yapılan kalp işaretiyle milletin oyuna talip olundu. O kalp işaretini birçoğu da “boru, çember, gay, küp, altıgen” şeklinde ancak yapabildi. Eliyle bile kalp yapamayan birinin merhametinin ve gerçek sevgisinin sorgulanması gerekmez mi. Sormak istedim sadece…
“Kimsenin adamı olmayın, adam olun” diye bir tabir vardır. Bizim siyasette pek işlemez. Birileriyle gelir birileriyle gidersin. Gerçi biz de bir “gitmemek-gidememek” sorunu var o ayrı ya. Bu enkaza, başarısızlığa rağmen henüz bir giden duyamadık. İddia sahiplerinin bu sorumsuz davranışlarını hakarete varmadan cevaplamakta kolay değil. Futbol takımı bile maç kazanamayan hocayı gönderiyor da bunlar sadece malzemeciyi göndererek yetinecek gibiler…
Anadolu ajansı suçlu, Akşener suçlu, Oğan suçlu, medya suçlu, depremzede suçlu, fakir suçlu. Sadece kendisi suçlu değil. Yahu diğer Cumhurbaşkanı adayı olan İnce’ye “sen çekilmezsen kazanamıyoruz” dediler resmen. Böyle iddiasızlık, böyle vasatlık olur mu. Neticede sonuç bu olacaktı oldu da. Aylardır fakir fukara mahallelere verilen yardımlara beddualar edilmeye başlandı hemen. Yine ekonomi çok bozukta zaten batacağız bunun altından kalkılmaz homurtuları başladı bir yandan. Yani klasik yılların zihniyeti. Anladınız siz onu…
Cumhurbaşkanı, sadece bu komediyi izleyerek ve esasında doğru dürüst bir seçim vaadinde bile bulunmadan kazandı farkındaysanız. Karşısında sadece bir araya gelmiş bir muhalefet vardı. Yoksa 2014-2018 de aldıkları oyu sadece toplu bir kişi aldı o kadar. Geçen hafta yazmıştım bitse de kurtulsak diye, şükür ki bitti ve ben kendi adıma rahatladım. Ama seçim gecesi Sayın Cumhurbaşkanından daha yumuşak ve tüm adaylara da teşekkür ettiği, demokrasinin ve hepimizin kazandığı, büyük sorunların üstesinden hep birlikte geleceğimizi anlattığı daha olgun ve duyarlı bir konuşma beklerdim. Yaşlı-yorgun ve huysuz görmek istemiyor artık bu millet. Al birini vur ötekine, hiç değişmiyor maalesef…