HAYIRLI OLSUN...
14 Mayıs’ta yapılan milletvekili seçimi sonuçlanmış, Cumhurbaşkanlığı seçimi de 2. Tura kalmıştı.
28 Mayıs’ta yapılan seçimde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan rakibi Kemal Kılıçdaroğlu’nu geride bırakarak yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.
Hayırlı, uğurlu olsun.
Böylece bir seçimi daha geride bırakmış olduk.
Taaki 9 ay sonra yapılacak Belediye başkanlığı seçimine kadar.
Sayılı günler tez gelir geçer derler.
Ömrümüz olursa Belediye başkanlığı seçiminin de heyecanını da yaşar ve geride bırakırız.
Seçim sonuçlandıktan sonra her kesimden olumlu, olumsuz yorumlar yapılır.
Şu yol izlenilseydi, böyle olurdu, bu yol izlenilseydi, şöyle olurdu gibi, olumlu, olumsuz binlerce yorumlar yapılır.
Herkes kendine göre de haklıdır ya da haksızdır.
Bu yorumlar bir süre daha devam eder..
Biz gelelim Milletvekili seçimine...
Ankara’ya gönderdiğimiz 6 milletvekilimizden maalesef 1 milletvekilimiz yok.. Dolayısıyla 5 yıl sahipsiz kaldık.
Bilmiyorum başka illerde varmı dır ama, Ordu ilimizde genel temayül olarak 3 havzaya ayrılmış, Altınordu, Kabadüz, Gülyalı, Gölköy, Ulubey, Mesudiye, Gürgentepe, Perşembe 1 havza, Fatsa, Çamaş, Çatalpınar, Kabataş, Aybastı, Kumru ve Korgan 1 havza, Ünye, İkizce, Çaybaşı ve Akkuş’ta 1 hazaya ayrılmıştır.
Ankara’ya gönderdiğimiz milletvekilleri de işlerin daha iyi takip edilmesi açısından kendi aralarında böyle bir yol ayırımına girerek hizmet etmeye çalışırlar.
Çok eskilerden biliyorum, gerek Şükrü Yürür, merhum Refaiddin Şahin ve Eyüp Fatsa’nın milletvekili olduğun dönemleri biliyorum, meclisteki odalarında sorumlu oldukları ve takip ettikleri havzanın dosyaları bulunurdu.
Böylece ilçelerin sorunları daha iyi takip edilir ve daha iyi sonuç alınırdı.
Şimdi bizim sorunlarımızı kim takip edecek bilemiyorum.
İktidar partisinden 1 Tokat’lı, 1 Trabzon’lu, 1’de Akkuş’lu 1’de Ordu’lu milletvekilimiz var.
Muhalefette olan 2 vekilimizden Seyit Torun Ulubey’li, Dr. Mustafa Adıgüzel Gürgentepe’li.
Yeni kurulacak kabineden fazla karşılık bulamayacakları için Cumhur ittifakı olarak adlandırdığımız 4 milletvekilimizin paçalarına yapışmaktan başka çaremiz kalmadı.
Eski vekil olarak tecrübeli Mustafa Hamarat en azından Fatsa’yı bilen ve tanıyan bir vekil. Ama hangi birine yetişecek ki, yetişebilir ki?
Listelerin hazırlanmasındaki yanlışlıklar maalesef Ordu ilinin en büyük havzasına sahip ilçemizi milletvekilsiz bırakmıştır.
Bu talihsizlik ilk defa olmuyor.
Geçmişe bir bakın, bu ve buna benzer liste talihsizliği karşımıza çıkmıştır. Bizler sesimizi çıkarmadığımız sürece de her zaman karşımıza çıkacaktır. Ben öyle görüyorum.
Listeyi hazırlayanlar neyin hesabını, kitabını yapıyorlar bilemiyorum.
Bana göre liste hazırlanırken, Ordu 1. Sırada, Fatsa 2. Sırada, Ünye’de 3. Sırada olmalı. Geri kalan 3 sıra da arka ilçelerdeki nüfus yoğunluğu göz önünde bulundurularak sırala yapılmalıdır.
Eğer, şahsi kaprisler, bir takım gelecek hesaplar ön plana çıkınca maalesef sıkıntılarda beraberinde geliyor.
Tabii ki benim gönlüm Fatsa adaylarını 1. Sırada olmasından yanadır. Ama bu mümkün değil. Oy alma durumu olmuyor.
Bunu geçmişte yaşadık ve gördük.
Fatsa’lı hemşehrimiz CHP’li Emine Yücetürk, ön seçimle 1. Sıraya geldi. Ama Ordu merkez dahil bir çok ilçe sıralamayı beğenmediği için oy vermediler.
Yine Fatsa’lı hemşehrilerimiz Dr. Onur Sarıhan ve Murat Kaçak, MHP’nin 1 ve 2. Sırasında yer almalarına rağmen, yine Ordu ve bir çok ilçe kendi adaylarını kazanamayacak durumda gördükleri için oy vermediler ve biz yine vekilsiz kalmıştık.
Ama biz Fatsa olarak listelere kimi koyarlarsa koysunlar hiç bir tepki göstermeden taraf oldukları partiye oylarını veriyorlar.
Böylece de vekilsiz kalıyoruz.
Halbuki, listeyi beğenmeyip tepki olarak oy vermediğimiz takdirde, inanıyorum ki, genel merkezler, bu durumu gözden geçirirler, kendi şahsi hesaplarını değil de, ilçenin hesaplarını yaparlar diye düşünüyorum.
AK Parti’de ilk 2 sıra adayları kendi memleketlerinde aday olup milletvekili olsalardı, 4. Sıra adayı bildiğimiz, tanıdığımız ilçemizi, çevre ilçeleri tanıyan sorunları bilen bir isim olan İsa Yüksel 2. Sırada olacaktı ve haliyle meclise gidecekti.
Şimdi Fatsalılar kimi tanıyıpta derdini, sıkıntısını anlatacak çok merak ediyorum.
Bu benim fikrim. Bilemiyorum benim gibi kaç kişi böyle bir görüşe sahiptir?