ERZURUM’UN ETKİSİ
Öyle bir ülke düşünün ki bir şiir okuduğu için cezaevine konulan insana acıdığı için o insanı iktidara getirdi. İktidara gelen o insan tam 21 yıldır insanların kaderini çiziyor. Aynı ülke içinde yaşıyoruz. Partisine bir oy daha fazla kazandırmak için kilometrelerce uzakta bir otobüsün üstüne çıkan bir başka İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve O’nu dinlemeye gelmekten başka hiçbir özelliği olmayan, iyiniyetli, saf ve tertemiz insanlar Erzurum’un meydanında taş yağmuruna tutuluyor.
Yine geri dönerek açıklayalım: Şiir okuduğu için siyasi yasaklı olan İBB başkanı partisi seçimi kazanıp, 1. Parti olmasına karşın milletvekili olamadığı için başbakan bile olamıyor iken ana muhalefet CHP genel başkanı rahmetli Deniz Baykal’ın katkıları ile ara seçimle milletvekili olup, başbakan oldu. Bu durum CHP zihniyetinin demokrasiye verdiği önemi sergiliyordu. Seçim kazanan partinin genel başkanının siyasi yasaklı olmasına CHP zihniyeti rakip parti genel başkanı bile olsa tahammül edemiyordu. Şimdi Erzurum’da meydana gelen olaylar için rakip partinin tutumunu görüyor musunuz? Nerdeyse o taşları neden Ekrem İmamoğlu’nun kafasına atmadınız diyecek kadar aşırıya kaçıyorlar. Geçmiş olsun demek yerine zil çalıp oynamadıkları kaldı.
Ancak: Erzurum olayı İmamoğlu’nu başbakan yapmasa da İmamoğlu ve yandaşlarına çok şey kazandırdı. Bir kere Erdoğan’ın Yeşilköy mitingi güme gitti. Her ne kadar yandaş basın Erzurum olayını manşetlere taşımasa da Erdoğan ve taraftarının çok kızdığı sosyal medya yerinden oynadı. Hiç kimse Yeşilköy mitingi ile ilgilenmeyip, İmamoğlu’na yapılanları konuştu. Uluslararası basın ülkemizde olup bitenleri ve bu duruma karşı hükümetin tavrını irdeleyip inceledi. Diğer taraftan Erdoğan’ın mağdur edebiyatı ile hızla yükselme durumu bu defa İmamoğlu’nun eline geçti. İmamoğlu her ne kadar mağdur edebiyatı konusunda becerikli olmasa da kararsız kesimde bunun değerlendirmesini yapan veya yapabilecek olanların varlığı inkâr edilemez. Bunlar bu hataya 2019 Ankara BB Başkanlığı seçimlerinde de düşmüşlerdi. Sahtecilikten aleyhinde kesinleşmiş mahkeme kararı olan bir kişiyi ekran ekran dolaştırıp CHP Ankara BB Başkan adayı Mansur Yavaş’ı karalamaya kalkışmışlardı. Sonunda sahteciliği yargı kararı ile tescillenmiş kişi seçimlerden hemen sonra cezaevine konuldu. Yavaş ise başkan olarak Ankara Belediyesinin başına oturdu.
Bir noktaya daha değinmek istiyorum. Bu sütunlarda daha önce de yazdım. !959 seçimlerinde CHP genel Başkanı Rahmetli İsmet İnönü, Aydın ilimizde bir salon toplantısı yapmak ister. Aydın Belediye Başkanı o dönem Rahmetli İsmet Sezgin’dir. Aydın’da tek salon vardır. Salonun sahibi belediye salonu rakip partinin genel başkanı İsmet İnönü’ye tahsis eder. Hem de genel merkezdekilerin muhalefetine karşın. Rahmetli İsmet Sezgin bu tavır ve tutumu ile yaşamını her kesimin İSMET ABİSİ olarak sürdürerek, hayata veda eder. Erzurum’da İBB Başkanı İmamoğlu’nun halkı selamlayacağı meydanı boş otobüslerle doldurup, rakibini sabote etmeye çalışan Erzurum B.B. Başkanı Mehmet Sekmen’i tarihin nasıl yazacağını ilerde yaşayanlar görecektir.