İddiasız Seçim
Geçmişi ve bugünü biliyoruz ancak geleceği sadece Allah bilir. Seçim sonucu ne olur öngöremiyoruz ama, şu tespiti yapsak yanılacağımızı sanmıyorum; “en yavan-en iddiasız-en renksiz” seçim bu diyebiliriz. Adaylara, iddialarına, aadlerine bakarak söylüyoruz bunları. Gençlere 10 GB internetle hükümeti dinliyoruz,300 Milyar doları getireceğim söylemi ile muhalefeti.***
Geçenlerde İstanbul’da Finans Merkezi açıldı. Ama gelin görün ki açtığımız finans merkezinde para yok. Sadece bina yapmakla bu işler oluyor mu, komik vallahi. Kamu bankaları kredi vermiyor, veremiyor. Faiz sebep enflasyon sonuç söylemi ile bitirdiğimiz ekonominin geldiği nokta bu. Konut ve taşıt artık çift maaşlı bir ailenin bile alamayacağı noktada. Evleri ve arabaları kaybettik, yakında tatil-sosyal hayat ve üzerimizdeki donu bile kaybedeceğiz belki de. Sebep ne buna;” faiz”. Yersen tabi.***
Bu tabloya rağmen muhalefetin gündemi ve vaadi ne; Muharrem İnce çekilsin seçimi kazanalım. Kılıçdaroğlu Hdp’ye vaadler vermemiş gibi düşünelim. Esas hak eden Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı bir şekilde saf dışı bırakmamış gibi davranalım. Her ses çıkarana bir Cumhurbaşkanı Yardımcılığı verilmemiş gibi bakalım olaya. 300 Milyar doların nerden ve nasıl geleceğini sorgulamayalım. Bir mafya liderinin video yayınlaması için asker yolu bekler gibi bekleyelim. Liste uzar gider.***
Geçen hafta İmamoğlu bölgemizdeydi. Giresun-Ordu-Samsun, üç meydan da gördüğümüz kadarıyla doluydu ve birer saat arayla yapılan bu mitingler “taşıma” ile değil gönüllülerin doldurduğu alanlar gibi duruyordu. 1,5 sene boyunca toplanıp masada lider bulamayan ittifak son dakika golü gibi attığı adayın ne kadar zayıf ve “kazanamayacak” pozisyonda olduğunu anladığında atı alan yine Üsküdarı geçer mi göreceğiz. Siyaset hiçbir zaman bir dayatmayı kabul etmez ve tepkisini de sandıkta verir. Elinizde kazanması mümkün hem de iki tane aday varken, bu maceraya gerek var mıydı. Zorla birini sevdirmeye çalışıyorsunuz bilmem farkında mısınız.***
Tencerenin değiştiremeyeceği iktidar yoktur demişti Demirel, bugün de benzer bir sorun var karşımızda. Geçmiş siyasi söylemlerin tamamının Erdoğan karşısında gerçekleşmediğini de gördü bu millet. Soğanın 30 TL olduğu bir ülkede 21 yıldır iktidarda olan parti hala 1.sırada ise herkesin kendisini sorgulaması lazım. Masada vekillik kapmak için önce birbirlerini, esasında da ülkenin geleceğini yiyenlerin 14 mayıs akşamı umarım millete verecek bir cevabı vardır. Bu cevap belki de “Ben Kemal, Gidiyorum” olabilir kim bilir. Herkese iyi bayramlar diliyorum.***