SON GÜNLER...
14 Mayıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimi için partilerin aday listeleri yarın belli olacak. Partiler tarafından YSK’ya teslim edilecek listeler 10 Nisan günü de kesinleşmiş olacak.
Geçtiğimiz haftalarda dile getirmiştim. Milletvekili olmak herkesin hakkı. Aday adayı olabilir. Seçilebilir.. Seçilir seçilmesini de, seçildiği ili, layıkıyla temsil edebilecek mi? Seçildiği ilin sorunlarını çözebilecek mi? O bilgiye, tecrübeye sahip mi? Önce onu bilmek lazım..
Geçtiğimiz dönemlerde gördük.
Adam seçildi, gitti. Hepsi o kadar.
Ne kendisine hayrı dokundu, ne de memleketine..
Mecburi işler olmasa belki memleketine bile gelmeyecekti diyebilirim...
İnsan üzülüyor..
Neyse adayların açıklanmasına saatler kaldı... Aday listeleri inşallah seçildiği yerin ne olduğunu, ne yapması gerektiğini bilen kişilerden oluşur diye ümit ediyorum... Öyle olmasınıda istiyorum..
NEYİN PEŞİNDEYİZ?
Adam 200 gramlık cihaz yapmış... Cebimize koymuş...
Hem radyo, hem televizyon, hem takvim, hem saat, hem telefon, hem müzik kutusu, hem pusula, hem fotoğraf makinesi, hem film oynatıcısı, hem navigasyon aleti vb...
Hangi gün saat kaçta yağmur yağacak, sıcaklık kaç derece olacak, rüzgarlar hangi yönden esecek, ülke ülke, şehir şehir, ilçe ilçe bildiriyor.
Sokağa çıktın diyelim, adımlarını sayıyor... Geçen hafta şu kadar adım attın, bu hafta bu kadar, geçen ay şu kadar, hepsini söylüyor... İyi duyuyor musun, diye kulak muayenesi bile yapıyor.
Borsa'yı dövizi, altını, gümüşü saniye saniye bildiriyor...
Bankaya uğramadan para trafiğini yönetiyorsun.
Binlerce sayfalık ansiklopediyi karıştırma zahmetine girmeden istediğin bilgiyi sana bir saniyede çıkarıp veriyor...
Hepimizin cebinde birer tane var.
Artık yolumuzu yönümüzü, bugünümüzü yarınımızı onunla buluyoruz...
Sağlığımızı asrın mucizesi olan cihazlar ve ilaçlarla sürdürüyoruz
Ne var ki bunların hepsi Batı dünyasında keşfediliyor, orada geliştiriliyor.
Ne biz, ne İslam dünyası asrın keşiflerine katkıda bulunabiliyoruz...
Çünkü biz bambaşka konularla meşgulüz...
Göz damlası orucu bozar mı, şarkı dinlemek günah mıdır, deniz ürünü mekruh mudur?
Telefonu icat eden adam cennete mi gider cehenneme mi?
Seccade boyu halı kutsal mıdır, ayakkabı ile basan günaha girer mi?
Biz ve alimlerimiz bu çetin sorunları çözmekle uğraştık bin yıldır.
Ve hala oralardayız...
Yine orada mı kalacağız... Yoksa bu olumsuz ve gereksiz düşünceleri bir kenarı bırakıp gelecek güzel günlerin hesabınımı yapaacğız?