NERDEN NEREYE
Bu başlık baskıya hazır olan son kitabıma verdiğim isimdir. Aslında yayınlanmadan kitabın özünü pek açıklamak istemiyorum. Ama öyle bir olay yaşadım ki biraz bahsetmek zorunda kaldım. Kitabın konusu ve özü bizim yaş kuşağının (1950-1960 yılları arasında doğanların) yaşamış olduğu hızlı gelişmelerdir. Nerelerden nerelere geldiğimiz örnekler verilerek anlatılmakta, bizden sonraki kuşaklara, özellikle de torunlarımıza ‘’Vay be! Neler olmuş!’’ dedirtecek değişiklikleri anlatmaktadır. Hatırlayın aya çıkıldığı doğru mudur? İnansak mı? Diye düşündüğümüz günlerden, özellikle bu konuda aya çıkıldığına inanmak istemeyenlerin beş şerit kara yolu ile çıkılabileceğine inanılan günlere geldiğimizi… İşte buna benzer konularla önce 1960-1970 arası sonra internet çağı ile nerden nereye geldiğimizi anlatırken bu yılbaşı benzerini bizzat yaşayınca bu sayfalarda bahsetmek zorunda kaldım.
Şöyle ki:
Yılbaşı öncesi İspanya’ya gittim. Yılbaşından bir hafta sonra da yurda döndüm. Havaalanından eve gelirken yolun daha yarısını yeni geçmiştik ki taksimetrenin giderken ödediğimiz rakamı yazdığını fark ettim. Saflığa vererek sürücüye havaalanı taksilerinin tarifesinin ayrı olup olmadığını sordum. Bununla mesafenin ne yazacağını bildiğimin de sinyalini veriyordum. Yozgatlı sürücü öyle bir şey olmadığını söyleyince, aradaki farka vurgu yaptım. Biraz gülümseyerek, biraz da alaya alarak: ‘’Abi sen nerde yaşadığını sanıyorsun? İstanbul’dan ayrılalı bir haftadan fazla olmuş galiba!’ dedi. Esasen yurt dışına çıkarken free shoptan yaptığım alış-veriş ile dönüşte yaptığım alış-verişte de Euro bazında fiyat artışı görmüş, herhalde yanlış hatırlıyorum diye üzerinde durmamıştım. Meğerse free shop ürünlerine de Euro üzerinden zam gelmiş. Taksi tarifelerine % 50 civarında zam gelmiş. Ertesi gün minibüs yolculuğu yaptım. Onlara da zam gelmiş.
Nerden nereye? Bizden sonraki kuşaklara ülkede ve hatta dünyada ne biçim hızlı değişimler olduğunu, nerelerden nerelere gelindiğini kitapla anlatmaya çalışırken iki haftalık yurtdışı seyahati sırasında ne kadar değişikliklerin olduğunu yaşayıp, Onların da gördüğünü anlayınca acaba yıllarca yazdığım yazıların bir anlamı kalmadı mı diye düşünmeden edemedim. Sosyal medyada zaman zaman bazı ilginç paylaşımları okuyorum. Almanya’da bir marketin fiyat etiketini paylaşan arkadaşın paylaşımından gördüm. Raftaki bir ürünün fiyatı 2002 yılında yazılmış hala aynı fiyattan devam ediyor. Acaba dedem Almanlar bizde haftada bir değişiklikleri görüp, kendileri 20 yol boyunca bir ürünü aynı fiyattan aldıkları için mi bizi kıskanıyorlar diye aklımdan geçirdim. Eh..! Ne de olsa değişimde yarar var. O değişim de özellikle fiyatlarla ilgili olarak ülkemizde doyasıya yaşanıyor. Yaparsa AK Parti yapar. Galiba bu sefer son altı ay için yapacağa benziyor.