İFTAR YEMEĞİ
Ramazan ayının son haftasında ordu4da verilen iftar yemeğindeki olumsuz gelişmelerinden haberiniz olmuştur umarım.
Şahsen yazmaktan imtina ittiğim kelimeleri videoda seyredip duyunca inanın utancımdan yerin dibine girdim.
Bir iftar yemeği düzenleniyor. Katılımcıların çoğu bürokrat, milletvekili, MKYK üyelerinden oluşuyor.
Yemeğin sonlarına sonlarına doğru da Büyükşehir belediye başkanı yemeğe katılmadı diye hiç kimsenin ağızına yakışmayan kelimeler sarf ediliyor.
Başkanın neden katılmadığını bilmiyorum.
Katılıp katılmaması onun tasarrufundadır. Ama katılmadı diye de yukarıda da sıraladığım gibi hiç kimsenin ağzına yakışmayacak şekilde kelime kullanılması hoş karşılanacak bir durum değildir.
Biz seçtiklerimizden yarış edercesine hizmet bekliyoruz. Hiç kimse kimseyi sevip sevmem tasarrufunda değildir ki. Seversiniz, sevmezsiniz. Acaba sevmediğiniz kişi sizi seviyor mu?
Bunlar ayrı bir konu.
Seçenler hizmet almak için seçti. Seçilenler hizmet etmek seçildi. Bunun bilincinde olmamız gerekmiyor mu?
Kullanılan kelimelerin kime ne faydası var ki? Var olan gerginliği daha da büyümesine yol açmaz mı?
Halbuki, devleti temsil edenlerin ağzından çıkan kelimeleri tartarak, ölçerek, lafın nereye gideceğini bilerek söylemeli? Topluma da örnek olmalı.
Diyeceğim odur ki, iftar yemeği amacına uygun olmadığı düşüncesindeyim.
Kol kola girip, hizmet etmek için yarış içerisine girmek varken, gergin bir ortam yaratmanın kime ne faydası olabilir ki?
KADIRIM TAŞLARI!
Cumhuriyet Meydanı düzenleme çalışmaları sırasında gerek İnönü ve gerekse Reşadiye Caddesinde bir takım düzenlemeler yapıldı.
Esnafı çileden çıkartan çalışmalardan mağdur olmayan kimse kalmamıştı.
Yer altı çalışmaları yapılırken, ortalık kum, çakıl yığınına dönmüştü. Yayalar yolda yürüme zorluğu çekerken, esnafta siftah etmeden iş yerini kapatmak zorunda kalmıştı.
Sonuçta çok geç olmasına rağmen taşlar döşendi. Mezbelelik sona erdi.
Daha doğrusu sona erdi derken, döşenen taşların hemen hemen hepsi kırıldı, parçalandı. Güzel görüntü bir kaç ay sürdükten sonra mezbelelik haline geldi.
Fatsa Belediyesi ile Büyükşehirin girişimi ile kırılan, dökülen taşlar sökülüp yeniden döşendi.
Ama gelin görün ki, yeni döşenen taşlar ile mevcut taşlar arasındaki uyumsuzluk, görüntü kirliliğine yol açıyor. Görüntü yamalı bohça gibi oldu. Kırılan eski taşların yenilenmemesi de cabası.
Gönlümüz, Büyükşehirin bu olumsuz durumu gözden geçirip yeni bir yapılanma içerisine girmesinden yanadır.