HAYALLER PARİS, GERÇEKLER FATSA ÇEVRE YOLU…
Keşke Fatsa’nın ve Karadeniz’in şu kronik sorunları olmasa…
Ve yazacak hiçbir sorun bulamayıp kara kara düşünsek…
Yeni bir sıkıntı da icat edemeyeceğimize göre; çiçekli böcekli şiirsel, romantik yazılar kaleme alsak…
Edebiyatın uçsuz bucaksız ufuklarına açılsak…
Tek derdimiz şiir, roman, öykü, makale olsa…
Ne güzel olurdu!
Ama ne yazık ki; hayaller Paris, gerçekler Fatsa…
İşte o acımasız gerçeklerden biri: Sahil yolu trafiği ve Fatsa Çevre Yolu…
Ne olur ne olmaz; siz buna şehir içi trafiğini de ekleyin…
Siyasiler; hemen her seçimde Ankara’nın ve oyun dayanılmaz cazibesine kapılıp bir yığın sözler veriyorlar.
Hem de yapıp yapamayacaklarını düşünmeden…
Ama biz düşünmeden yapamayız.
O düşüncelerden birini sizinle hemen paylaşıyorum.
Her hangi bir seçim sürecine girerken siyasiler, sanırım şöyle bir talimat alıyorlar:
“Vatandaşın duymak istediği her ne varsa söylemekten çekinmeyin. Sonrasına bakarız. Hele önce seçimi bir alalım.”
Aklıma başka türlü bir şey gelmiyor.
Seçim alınıyor, Ankara’nın yolu tutuluyor.
Lakin Fatsa’nın yolu unutuluyor.
Bekle ki; Samsun-Sarp arası demiryolu projesi tamamlansın.
Bekle ki; Fatsa-Kumru-Korgan-Niksar bağlantısı bir an önce bitsin.
Bekle ki; Fatsa-Aybastı-İç Anadolu bağlantısı hayata geçsin.
Bekle ki; bütün sorunlarımızı masaya yatırabileceğimiz ve gündeme taşıyabileceğimiz Fatsa Kent Konseyi kurulsun.
Neyse; söz verilen bütün sorunları sıralayıp sizi daha fazla sıkmayayım.
Bu arada; dikkatinizi çekti mi bilmiyorum.
Altın madeni konusundan söz etmedim.
Ordu’nun neredeyse dörtte üçünün maden aramaya açıldığından bahsetmedim.
Neden? Çünki bu konularda verilmiş hiçbir sözleri yok.
Haklarını yiyemem; Allah için ağızlarını açıp tek kelime etmediler.(!)
Bu durumda Ordu’da yeşilin, doğanın, her tür canlının perişan edileceğini nasıl söyleyebilirdim?
Ancak bu felakete ses çıkarmadıklarını, bunu da unutmayacağımızı rahatlıkla söyleyebilirim.
Fatsa Çevre Yolu da kangren olmuş sorunlarımızdan biri…
Bu konuyu asla unutturamayız.
Böyle bir lüksümüz yok.
Hem bu yola şiddetle ihtiyacımız var, hem de çarşaf çarşaf projeyle açıklanmış sözler var.
Ya bu söz tutulacak, ya da asla gündemden düşürülmeyecek.
Çevre yolu olmadan Fatsa’nın da, Karadeniz’in de trafik çilesi bitmeyecek.
Dolayısıyla bu konuyu her fırsatta yazıp-çizmek zorundayız.
Başyazarımız Ferudun Cumhur Altuntaş, daha geçen hafta bu konuyu kaleme aldı.
Yazısının bir bölümünde yer alan satırlar, dikkatlerden kaçmış olabilir.
Mealen şöyle: Siyasilerimizden biriyle sohbet esnasında Fatsa Çevre Yolu konuşuluyor. Kıymetli siyasimiz; sıkılmış, bunalmış olacak ki; “Benim param mı var? Ben mi yapacağım?” diyor. Ve başyazarımız; “Acaba ne yapsak? Derdimizi Adana milletvekillerine mi anlatsak?” şeklinde yazısına devam ediyor.
Ferudun abi; söylediği bu cümlede sonuna kadar haklıdır.
Çünki izahı yapılamayanın, mizahı yapılır.
Gördüğünüz gibi Fatsa Çevre Yolu konusu, trajediyle komedi arasında mekik dokuyor.
Ne yazık ki; o siyasimiz için de, Fatsa için de acınası bir durum…
Bir vatandaş olarak ona yalvarıyorum: N’olur; aynı cümleyi yapılacak ilk genel seçimde Fatsa halkına da söyler misiniz?
Biz, elimizden geldiğince duyurduk ama bir de sizin ağzınızdan duyulsun.
HOŞÇA KALIN