AMAN BİZİ BIRAKMAYIN !...
10. Ordu Tanıtım günleri için İstanbul’a gitmiş ve tüm standları gezmiştim her Ordulu gibi..
Aybastı standına gelince Aybastı Belediye başkanı Beytullah Gençtan ile de uzun uzun sohbet etme fırsatını bulmuştum.
Sohbetimizin bir yerinde “Başkan, her yıl olduğu gibi bu yılda yoğun bir kalabalık var. Bundan çok memnun oldum. Vekillerimiz geldi mi? Diye sordum.
Ergün beyin gelmediğini söyleyince hemen vekilimiz Ergün beyi telefonla aradım. Müsait olmadığı için o an telefonuma cevap vermedi. Ama akşam eve gelince dönüş yaptı.
Vekilimizle uzun bir sohbet ettikten sonra, bazı gerekçeler göstererek etkinliğe katılamadığını söyledi.
Haklıdır, haksızdır onu bilemem.
Yine bir sohbetimizin bir yerinde “Altuntaş, 2023 yılındaki Milletvekili seçimlerinde Sn. Cumhurbaşkanımıza gidip yeniden aday olmayacağımı söyleyip, affımı rica edeceğim” dedi.
İnanın bu lafı duyunca kaynar sular başımdan dökülmüş gibi hissettim kendimi.
Üzüntüden kahroldum, mahvoldum. Eşimin üzüntüsünün önüne geçti diyebilirim.
Nasıl olur da yıllarını hizmet etmek için harcayan bir vekilimiz tam da en verimli olacağı yıllarda Sn. Cumhurbaşkanımızdan affını isteyip yeniden aday olmama isteğini bildirecek.
Olacak iş değil bence.
Halbuki 3 vekilimiz gayet uyumlu bir şekilde ordu ilimize hizmet için el birliği içinde gece gündüz demeden harıl harıl çalışıyorlar. Bu birliği, bütünlüğü bozmaya kimin hakkı var ki?
Düşünebilir musunuz, her hafta ilimize gelip, ilçeleri, mahalleleri gezerek, vatandaşlarla buluşup sorunlarını dinledikten sonra da Ankara’ya gidip, çözümü kavuşturan bu güzel ortamı bozmaya kimin hakkı var ki?
Bakın Çevre yolumuz başladı ve bitmek üzere. Bir çok ilin hastanesinde doktor bulunamazken, bizim Hastanemizde doktor fazlalığımız bile var. Bakın Öğretmenevimizin yeni mimarisi ilçemize ayrı bir estetik kazandırdı. Bu muhteşem eseri kazandıran ekibi bozmaya kimin hakkı var ki?
Sonuç olarak diyeceğim şudur ki, Ordu ili olarak en büyük hizmetleri, Yediyıldız, Gündoğdu ve Taşçı döneminde aldık. Halen de almaya devam ediyoruz.
Merhum milletvekilimiz Dr. Sami Tandoğdu (rahmetle anıyorum) ile bir gün sohbet ederken, “Ferudun, bir milletvekiline 5 yıl yetmiyor. Ben meclisteki odamı bile 1 yılda ezberleyebildim. Bürokratları tanımak bile bir kaç yılı alıyor. Bir vekil en az 3-5 dönem hizmet etme fırsatını bulmalı” demişti.
Bana göre çok doğru bir söz. 3 vekilimiz bu işe yıllarını verdiler. Partilerinin ikinci adamı Ordulu. Bir dedikleri iki olmuyor. Bir telefonla bütün işler anında çözülüyor. Daha ne isteriz ki?
Ordulu hemşehrilerim de benim gibi düşündüklerinden eminim!
Ordu’yu hizmete boğan mevcut ekibin dağılmaması için aflarını isteseler bile bizzat Sn. Cumhurbaşkanımıza gidip, sayın vekillerimizin bu isteklerinden vaz geçmeleri için rica edeceklerine inanıyorum.
Yoksa biz hizmeti kimden nasıl alabiliriz ki.
Yeni seçilecek olan vekil, odasını arayacak, bulacak, bürokratları tanıyacak, buna tahammülümüz yok.
Sayın vekillerimizin paçalarına sarılıp, “Aman Bizi bırakmayan” demekten başka çaremiz yok gibi geliyor bana!...